Nakit yapılan kira
ödemelerinin kanıtlanması
Gelir Vergisi Yasası'nın 72'nci maddesinde
yer alan tanımlamadan anlaşılacağı üzere gayrimenkul sermaye
iratlarında gayri safi hasılat, aynı yasanın 70'inci
maddesinde sayılmak suretiyle mal ve hakların kiraya
verilmesinden bir takvim yılı içinde o yıla veya geçmiş
yıllara ait olarak ‘nakten veya aynen tahsil edilen kira
bedellerinin tutarıdır.'
Nakten veya aynen tahsil etme ilkelerine tam uymamakla
beraber yasada aşağıdaki durumların tahsil hükmünde olduğu
kabul edilmiştir. Buna göre;
* Kiraya veren adına, kamu müessesesine, icra dairesine,
bankaya, notere veya postaya kiraya verenin bilgisi
dahilinde para yatırılmış olması,
* Kira olarak doğan alacağın başka bir kişiye temlik
edilmesi veya kiraya verenin kiracısına olan bir borcu ile
takas olunması,
hallerinde tahsil koşulunun gerçekleştiği kabul edilmiştir.
Ayrıca kiracı tarafından gayrimenkulü genişletmek veya
iktisadi değerini devamlı surette artıracak şekilde
gayrimenkule ilave edilen kıymetler, kira müddetinin
hitamında (bitiminde) bedelsiz olarak kiralayana
devrolunduğu takdirde, mezkur kıymetler kiralayan
bakımından, bu tarihte aynen tahsil olunmuş sayılır.
Maliye Bakanlığı tarafından yayımlanan 268 seri numaralı
Gelir Vergisi Genel Tebliğ gereği olarak 01.11.2008
tarihinden itibaren, işyeri ve konut kiralama işlemlerine
ilişkin olarak yapılacak tahsilat ve ödemelerin banka veya
posta idarelerince düzenlenen belgelerle kanıtlanması
zorunlu hale getirilmiş bulunmaktadır. Dolayısıyla;
* Konutlarda, her bir konut için aylık 500 TL ve üzerinde
kira geliri elde edenlerin,
* İşyerlerinde, işyerini kiraya verenler ile kiracıların,
kiraya ilişkin tahsilat ve ödemelerinin banka veya Posta ve
Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen
belgelerle kanıtlanması gerekmektedir.
Vergi Usul Yasası'nın mükerrer 257'nci maddesinin birinci
fıkrasının 2'nci bendi uyarınca Maliye Bakanlığı
"Mükelleflere muameleleri ile ilgili tahsilat ve ödemelerini
banka, benzeri finans kurumları veya posta idarelerince
düzenlenen belgelerle tevsik etmeleri zorunluluğunu
getirmeye ve bu zorunluluğun kapsamını ve uygulamaya yönelik
usul ve esasları belirlemeye" yetkili bulunmaktadır.
Bu yetki çerçevesinde yayımlanan sözü edilen tebliğ uyarınca
işyeri kiralarının gayrimenkul sahibine gönderilmesinde
hiçbir sınır bulunmaksızın aynı yöntemin uygulanması
gerekmektedir.
Başka bir anlatımla her bir konut için 500 TL sınırı
aranırken işyeri olarak kiraya verilen gayrimenkullerde bu
sınır aranmamakta, dolayısıyla işyeri kiralarında ödenen
miktar 500 TL'nin altında kalsa bile banka ve benzeri finans
kuruluşları veya PTT aracılığıyla kira bedelinin
gönderilmesi zorunlu olmaktadır. Ayrıca bu zorunluluğa hem
kiracı hem de gayrimenkul sahibinin uyum göstermesi
gerekmektedir.
Banka veya Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü aracı
kılınarak, para yatırma veya havale, çek veya kredi kartı
gibi araçlar kullanılmak suretiyle yapılan tahsilat ve
ödemeler karşılığında dekont veya hesap bildirim cetvelleri
düzenlendiğinden bu belgeler kanıtlayıcı nitelikte belge
olarak kabul edilmektedir.
Uygulamada bazen mülk sahibinin bankada veya PTT'de
hesabının bulunmadığı, bu nedenle özellikle işyeri
kiralarında kiracıların kirayı ödediklerini tevsik edici
(kanıtlayıcı) belge kullanmada sorun yaşadıkları ve hatta bu
nedenle Vergi Usul Yasası'nın mükerrer 355'inci maddesi
uyarınca özel usulsüzlük cezası ödemek zorunda kaldıkları
gözlenmektedir.
Böyle bir durumda kiracıların işyeri sahibine isme havale
veya EFT yapılması mümkün bulunmaktadır. Böyle bir durumda
işyeri sahibi isme havale veya EFT yapılan tutarı banka veya
PTT şubesine giderek nüfus kâğıdını göstermek suretiyle
kirasını tahsil edebilmektedir.
Gerçekte tevsik zorunluluğunu kendi kusuru olmaksızın yerine
getiremeyen kiracının kirasını banka ve Posta ve Telgraf
Teşkilatı Genel Müdürlüğü aracılığıyla işyeri sahibi adına
veya tayin ettiği vekil için hesap açtırmaksızın ‘isme
havale veya EFT' yoluyla göndermesi halinde kiracının
yükümlülüğünü yerine getirdiği kabul edilmektedir.
Dolayısıyla mülk sahibinin banka hesabının olmaması
nedeniyle kira bedelinin kendisine banka ve Posta ve Telgraf
Teşkilatı Genel Müdürlüğü aracılığıyla ‘isme havale veya
EFT' yoluyla gönderilmesi ve bu durumun kiracı tarafından da
belgelendirilmesi halinde tevsik zorunluluğu yerine
getirilmiş sayılmaktadır.
Tebliğ ile getirilen zorunluluklara uymayanlara Vergi Usul
Yasası'nın mükerrer 355'inci maddesinde yer alan hüküm
uyarınca özel usulsüzlük cezası kesilmektedir. Söz konusu
ceza birinci sınıf tüccarlar ile serbest meslek erbabı için
2010 yılında 1000 TL, ikinci sınıf tüccarlar için 760 TL,
diğerleri için ise 250 TL'dir. Ayni olarak yapılan ödemeler
bu zorunluluk kapsamında değildir.
Veysi Seviğ / Referans |