İşletmelerde kıst dönem
amortisman ayrılma durumları
İktisadi bir faaliyette
kullanılacak bazı üretim araçlarının uzun ömürlü olması ve
bunların kullanımıyla uzun yıllar mal veya hizmet üretilmesi
nedeniyle bunlar için ödenen bedellerin giderleştirilmesi de
farklılık arz eder. Söz gelimi yolcu taşıma faaliyetinde
kullanılacak bir araçla uzun yıllar taşımacılık yapılmakta
ve bu aracın maliyeti de bütün bu yıllarda elde edilecek
hasılatla doğrudan ilgili olmaktadır. Aynı şekilde,
işletmeler faaliyetlerini yürüttükleri binayı da yıllarca
kullanmakta ve binanın kullanıldığı sürece gelir elde
edilebilmektedir.
Sabit kıymet, duran varlık, gayrimenkul gibi çeşitli adlar
verilen bu tür kıymetler için ödenen bedellerin
giderleştirilmesi için de bir usul belirlenmesi
gerekmektedir. İşte bu usul, Vergi Usul Kanunu'nda değerleme
kitabının son bölümünü oluşturmakta ve amortismanlar
başlığını taşımaktadır. Türk Ticaret Kanunu ve Uluslararası
Muhasebe Standartları'nda da Amortisman ayrılmasına ilişkin
kurallar düzenlenmiştir.
Amortisman genel olarak sabit kıymetlerin tahmini
kullanılabilir ömrü esas alınarak bu kıymetlerin bedeli
üzerinden hesaplanan, maliyet veya diğer esaslara göre
(matrahtan) indirim olarak tanımlanmaktadır.
Vergi Usul Kanunu'nda amortismanların yıllık ayrılacağı
kabul edilmiştir. Uluslararası Muhasebe Standartları'na göre
(Türkiye Muhasebe Standartları'nda da) amortisman sabit
kıymetin aktife girdiği gün esas alınarak, kıst esasında
ayrılmaktadır.
Vergi kanunlarımıza göre bazı hallerde yıllık olarak değil,
kıst dönem esasında amortisman ayrılması gerekmektedir.
Amortismanda süre ve Kıst amortisman
Amortisman süresi, kıymetlerin aktife girdiği yıldan başlar.
Bu sürenin yıl olarak hesaplanması için (1) rakamı
mükellefçe uygulanan nispete bölünür.
Faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin
kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanların bu
amaçla kullandıkları binek otomobilleri hariç olmak üzere,
işletmelere ait binek otomobillerinin aktife girdiği hesap
dönemi için ay kesri tam ay sayılmak suretiyle kalan ay
süresi kadar amortisman ayrılır. Amortisman ayrılmayan
süreye isabet eden bakiye değer, itfa süresinin son yılında
tamamen yok edilir.
Binek otomobiller dışında aşağıdaki hallerde de kıst
amortisman ayrılır.
1-İşletme sahibinin ölümü dolayısıyla ölüm tarihi itibariyle
yapılan değerleme,
2-Tasfiye, birleşme, devir ve dönüşüm nedeniyle
mükellefiyetin sona ermesi,
3-Adi ortaklıklarda ortakların değişmesi,
4-Hesap döneminde değişiklik olması,
5-Dar mükelleflerin kullandıkları amortismana tabi
kıymetleri yurt dışına götürmeleri hallerinde kıst
amortisman uygulaması söz konusu olur.Bunlardan başlıcaları
aşağıda kısaca açıklanmıştır.
Binek otomobilde amortisman
Binek otomobillerin amortismanı konusunda kanunda farklı bir
düzenlemeye gidilmiştir. Vergi Usul Kanunu'nun 320'inci
maddesinde işletmelere ait binek otomobillerin aktife
girdiği hesap dönemi için ay kesri tam sayılmak suretiyle
kalan ay süresi kadar amortisman ayrılır. Bir başka ifade
ile binek otomobilleri aktife girdikleri yılda kıst
amortismana tabi tutulur. Konuyu şöyle bir örnekle anlatmak
mümkündür.
(N) Limited Şirketi, 15.07.2005 tarihinde 24.000 TL bedelle
bir binek otomobili satın almıştır. Şirket, %20 normal
amortisman nispetine göre azalan bakiyeler usulünde
amortisman ayırmaktadır. Şirketin bu araç için ayıracağı
amortisman miktarları yıllar itibariyle şöyle olacaktır.
Yıl Amortismana
esas bedel
Oran Dönem
amortismanı Birikmiş
amortisman
2005 24.000 40 4.800 0
2006 14.400 5.760 10.560
2007 8.640 3.456 14.016
2008 5.184 2.073.6 16.089.6
2009 3.110.4 7.910.4 24.000
Tabloda ilk yıl amortismanı şöyle hesaplanmıştır. Binek
otomobili aktife 7'nci ayda girdiği için 2005 yılında 6
aylık amortisman ayrılması gerekmektedir. Yıllık amortisman
miktarı (24.000 TL x %40=) 9.600 TL'nin yarısı olan 4.800
TL, 2009 yılına ilişkin amortismandır.
İkinci yıl amortismanı ise birinci yıl amortismanı tam
ayrılmış gibi dikkate alınarak hesaplanır. Ancak birikmiş
amortisman kayıtları fiilen ayrılan amortisman miktarları
toplanarak hesaplanır.
Faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin
kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanların bu
amaçla kullandıkları binek otomobilleri bu hükmün dışında
tutulmuştur. Bu şekilde tam amortisman ayıracak işletmeler,
sürücü kursları, araç kiralama (rent a car) şirketleri ile
finansal kiralama (leasing) şirketleridir.
Hesap dönemi değişmesi nedeniyle kıst amortisman uygulaması
Hesap dönemi değişen mükellefler, ilk hesap dönemi
başlayıncaya kadar olan (eski hesap döneminin kapandığı
tarihle yeni hesap döneminin başladığı tarih arasında kalan
süre) kıst dönem için amortisman ayırmaları gerekir. Bu
takdirde ayrılacak olan amortisman miktarı, yıllık
amortisman tutarından kıst süreye isabet eden kısmın
hesaplanması suretiyle tespit edilir. Bu durum gerek takvim
yılından özel hesap dönemine geçişte gerek özel hesap
döneminden takvim yılına geçişte söz konusudur.
Örneğin, hesap dönemi öteden beri takvim yılı olan bir
mükellefe isteği üzere 1 Temmuz - 30 Haziran tarihi özel
hesap dönemi olarak tayin edilmiştir. Bu mükellef 1 Temmuz
tarihinde başlayacak ilk özel hesap dönemine kadar olan (1
Ocak - 30 Haziran ) arasındaki 6 aylık süre için kıst
amortisman ayırır. Kıst dönem kazancının belirlenmesinde
ayrılan bu amortisman tutarı esas alınır.
Devir halinde amortisman uygulaması
Kurumlar Vergisi Kanununun 19..maddesi çerçevesinde yapılan
birleşmeler devir niteliğinde sayılmaktadır. Devir tarihine
kadar olan işlemler devrolunan şirkete ait olacağından bu
tarihe kadar o döneme ait kazancın tespiti sırasında
devrolunan şirket isterse kıst dönem için amortisman
ayırabilir.
Devir halinde; devrolunan işletme devir tarihinin içinde
bulunduğu hesap döneminin başından devir tarihine kadar
geçen süre için, devralan şirket de devir tarihinden devir
tarihinin içinde bulunduğu hesap döneminin sonuna kadar
geçen süre için amortisman ayırır. Vergi idaresi, bu
uygulamanın gerekçesini amortismanın yıllık olma ilkesine
dayandırmaktadır.
Örnek: (A) Limited Şirketi, (D) Limited Şirketi tarafından
15.06.2007 tarihinde de devralınmıştır. Bu durumda (A)
Limited Şirketi 01.01.2007 tarihinden 15.09.2007 tarihine
kadar olan süreye isabet eden tutarda amortisman ayırırken,
(D) Limited Şirketi de 15.06.2007 tarihinden 31.12.2007
tarihine kadar olan süre için amortisman ayırır.
Bu durum amortismana tabi iktisadi kıymetler, (A) limited
Şirketi'ndeki kayıtlı değerleriyle ve birikmiş
amortismanlarıyla (D) Limited Şirketi kayıtlarına intikal
ettirilir.
Birleşme halinde amortisman uygulaması
Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 18'inci maddesinde belirtilen
türden birleşmeler, devirden farklılık göstermektedir. Çünkü
bu durumda bilançonun kül halinde devri söz konusu olmayıp
değerleme yapılmak suretiyle birleşme olmaktadır. Bir başka
ifade ile söz konusu 18'inci maddeye göre birleşme halinde,
amortismana tabi iktisadi kıymetler açısından Vergi Usul
Kanunu'nun 328'inci maddesinde düzenlenen amortismana tabi
iktisadi kıymetlerin satılmasına ilişkin hükümler uygulanır.
Birleşilen kurum, devraldığı iktisadi kıymetleri satın
almışçasına amortismana tabi tutar. Amortisman yıllık
ayrılabilir.
Serbest bölgeler ile bölge dışında müşterek kullanılan
iktisadi kıymetlerin amortismanının dağıtımı
Serbest bölgelerde vergi mevzuatının uygulamasına yönelik
olarak 85 seri nolu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği'nde
açıklama yapılmıştır. Bu bölgelerde kullanılan iktisadi
kıymetlerin amortismanının dağıtılması ise söz konusu
tebliğe göre aşağıdaki şekilde yapılmalıdır.
Hem serbest bölgelerde hem de serbest bölge dışındaki
faaliyetlerde kullanılan amortismana tabi iktisadi
kıymetlerin amortismanları, esas itibariyle her bir işte
kullanıldıkları gün sayısı dikkate alınarak dağıtılmalıdır.
Hangi işlerde ne kadar süreyle kullanıldığı tespit
edilemeyen sabit kıymetlere ilişkin amortismanlar müşterek
genel giderlerle birlikte dağıtıma tabi tutulacaktır.
Akif AKARCA / Dr.Mehmet ŞAFAK
akif.akarca@alfaymm.com |