Türkiye'nin Muhasebe Rehberi   I  Yayınlanan En Son Mevzuatlar  I  2010 Vergi Takvimi  I   2010 Yılı Muhasebe Uygulamaları  I  Beyanname Rehberi  
Ana sayfa Yasal Uyarı Künye Danışma Hattı Güncel Bilgi Arşivi

      Çalışma Hayatı Rehberi

 MUHASEBE GÜNCEL BÜLTEN :   23 EYLÜL 2010

  Vergi Rehberi 

  2010 Çalışmaları 
  2010 Pratik Bilgiler 
  Staj - Stajyer Rehberi
  Maliye Rehberi
  BEŞ DAKİKA ARA !...
  Makale Rehberi

  Kanun-Mevzuat Rehberi  

  Sosyal Güvenlik Rehberi  

 

 
       
   

Gelire duyarlı vergi affına ne dersiniz?


Devlet, bir türlü tahsil edemediği birikmiş vergi ve sigorta primi alacaklarına ödeme kolaylığı getirip hesabı kapatma niyetinde.
Bu hedeften geri dönüş yok. Zira en yetkili ağızdan söz verildi. Şimdi sıra "af" olmayacağı sık sık tekrarlanan yeni sistemin ayrıntılarının belirlenmesine geldi. Devlete borcunu ödeyememiş milyonlarca vatandaş nefesini tutmuş, kendisine sunulacak ödeme planını bekliyor.

Maliye ve Çalışma bakanlıklarında bir süredir ödeme kolaylığının çerçevesini oluşturacak teknik detaylar üzerinde çalışılıyor. Cevabı aranan iki temel soru var. Birincisi; ceza faizinin yerine geçecek yeni oran ne olacak, borç kaç takside bölünecek? İkincisi de; düzenleme nasıl bir felsefeye oturtulacak? Hedef belli: Kamu alacağında en yüksek tahsilat seviyesine ulaşmak. Çeşitli nedenlerle ödenememiş borçları ödenebilir hale getirip mağduriyetleri gidermek...

Faiz ve taksit

Prim ve verginin aslından oluşan borç tutarı hiçbir şekilde düşürülmeyecek. Düşürülecek kısmı, faizle ilgili bölümü. Devlet gecikmiş alacağına 2009 yılı sonuna kadar aylık yüzde 2,5 faiz uyguluyordu. Son bir yıldır ceza faizi yüzde 1,95'te. Yıllık bazda baktığınızda sırasıyla yüzde 30 ve yüzde 23,4'e karşılık geliyor ki, bu gerçek anlamda "ceza"yı ifade ediyor. Şimdi bu ceza oranları gerçekleşen enflasyon ya da Hazine'nin borçlanma faizine düşürülerek önemli bir faiz borcu silinmiş olacak. Enflasyon baz alınırsa faiz borcu üçte bire hatta dörtte bire düşecek. Bu da yukarıda işaret ettiğimiz "en yüksek tahsilat" hedefine ulaşma yolunda önemli bir adım olacak. Taksit sayısının da 50-60 ayı aşacağı düşünülürse hedefe oldukça yaklaşılıyor.

Gelire uygun ödeme

Gelelim işin felsefi çerçevesine. Borç rakamsal olarak çok makul seviyelere düşürülebilir. Bol taksitle cazibe olağanüstü arttırılabilir. Ancak işin mükellef ayağı atlanırsa bütün cazibe, geniş bir kitle için anlamsız hale dönüşebilir. Vergi ve sigorta borçlularının bir bölümü halen aktif olarak iş dünyasında faaliyet gösteren kişi ve şirketlerden oluşuyor. Ödeme kolaylığının bu kesim için çok cazip fırsat sunacağına kuşku yok. Ancak bir de dükkanını, işyerini kapatmış, kapatmak zorunda kalmış borçlular var. Bu kesimin şimdiki gelir düzeyi, vergilerin oluştuğu eski dönemdeki gelir seviyesinden çok uzak. Dolayısıyla, artık sadece maaştan oluşan küçük bir gelirle eski dükkanın vergisini ödemek imkansız olabilir.

Bu konulara girdikçe okurlarımızdan inanılmaz yoğunlukta öneriler alıyoruz. Kimisi uçuk kimisi akılcı çözüm getiriyor. Dikkate değer önerilerden biri de "gelire duyarlı" ödeme yöntemi. Deniyor ki, "Ödeme kolaylığından yararlanacak mükelleften 'gelir beyanı' alınsın. Beyana göre borç taksitlendirilsin. 10 yıl belki 15 yıl sürse de borç sonunda biter. Aksi halde geliri ödeme sistemine uygun olmayan hiçbir mükellef taksitlendirmeyi sürdüremez. İş yine yarım kalır..."

Devamı var; "SSK, Bağ-Kur ve vergi gibi devlete olan borçların tamamı bir araya toplansın. Mükellef bütün borçları için bir tek ödeme planı üzerinde anlaşsın. Geliri oranında da borcunu ödesin. Uzun vade için gerekirse banka kredilerinin kullanımı kolaylaştırılsın."

Çalışma Bakanı Dinçer, yeni sistemin daha öncekilerden çok farklı olacağını söylemişti. Belki de farkı mükellef taleplerinin yansımasında göreceğiz.


Erdoğan SÜZER
esuzer@bugun.com.tr

 
Yasal Uyarı
 
 
   

 
 

 

 

 
  ▼ Yayınlanan En Son  Mevzuatlar   (Sitenize ekleyebilirsiniz)


Copyrıght  © 2005-2010 www.muhasebenet.net www.muhasebenet.com. Her hakkı saklıdır.