Emekliliği evde bekleyen askerlik kıdemini
alamıyor
Kamuda çalışırken askerlik süresini borçlanmış
olanlar ve bu görevlerinden emekliliğe
ayrılanlara askerlik sürelerinin kıdem
tazminatı da ödeniyor. Ancak emeklilik yaşı
gelmeden ayrılanlara askerlik süreleri için
kıdem tazminatı ödenmez
İlgili bakanlıklar tarafından verilen
görüşlerde, “506 Sayılı Kanun’un geçici 81.
maddesine göre yaşlılık aylığı bağlanması
için öngörülen sigortalılık süresini ve prim
ödeme gün sayısını tamamlayarak kendi
istekleriyle işten ayrılanlara hesaplanacak
olan kıdem tazminatlarının hesabında
borçlanılan askerlik hizmet süreleri ile
memurlukta ve diğer kamu kuruluşlarında
geçen hizmet sürelerinin dikkate alınmaması,
ayrıca 375 Sayılı KHK kapsamında yapılan
tazminatın da (750 TL) ödenmemesi
bildirilmiştir” kararı benimsenmiştir. Yeni
yasa çerçevesinde emekli olacağım zaman
gerek tazminat gerekse de SSK emekli
maaşımda bir düşüş olur mu?
Sayın okurum, kamuda çalışırken askerlik
süresini borçlanan ve kamudan emekli olarak
ayrılanlara askerlik sürelerinin kıdem
tazminatı ödenir. Ancak, emeklilik yaşı
gelmeden emeklilik yaşını evinde beklemek
isteyenlere ise bu sürenin kıdemi
ödenmemektedir. Öte yandan 1475/14-5
gereğince yine emeklilik yaşını evinde
beklemek isteyenlere sadece son çalıştıkları
kurumdaki kıdem tazminatları ödenir. İleride
yaşlarını tamamlayıp emekli olduklarında da
alamadıkları diğer kamu kurum ve
kuruluşlarındaki memuriyet sürelerine ait
kıdemleri veya ikramiyeleri de ödenmelidir.
1475/14-5 gereğince SGK’dan “Kıdem tazminatı
alabilir” yazısı alıp işyerinize verir ve
aynı gün işinizden kıdem tazminatınızı
alarak ayrılabilirsiniz. Emekli aylığınıza
gelince, bundan sonra emeklilik yaşınızı
çalışmadan geçirirseniz ileride alacağınız
emekli aylığında bir eksilme olmaz. Ancak,
bundan sonra ayda 2500 liradan az brüt
ücretle çalışırsanız ileride alacağınız
emekli aylığı her ay düşer. Mesela, günlük
asgari ücretle SGK’ya bildirilirseniz
ileride alacağınız emekli aylığı her ay 2.25
lira düşer.
Yoksula zekât kadar yardım verilmesi bile
çok görülüyor
Dokuz sigortadan sekizi ülkemizde var. 2000
yılına kadar bunlardan yedisi uygulanmış, bu
tarihten itibaren de sekizincisi olan
işsizlik sigortası uygulamaya girmiştir. En
sonuncusu olan aile yükleri (yardımı)
sigortası ise halen başlamamıştır. Ülkemizde
yaklaşık 2.5 milyon aile yoksulluk-açlıkla
mücadele etmektedir. Bu aileleri 4’er kişi
olarak düşünsek, yaklaşık 10 milyonluk bir
nüfusla karşı karşıya olduğumuzu görürüz.
CHP’nin getireceği Aile Yükleri Sigortası,
aylık geliri 600 liradan az olan ailelerin
gelirlerinin 600 liraya tamamlanmasıdır. 2.5
milyon ailenin sıfır geliri olduğunu
düşünsek bile yıllık maliyeti 18 milyarı
geçmeyecektir. Bu rakam GSMH’nin yüzde 1.5’i
kadardır. Bilirsiniz, İslam dinine göre
servetinizin yüzde 40’ını zekât olarak
dağıtmak zorundasınız. Ülkemizin bir yıl
ürettiği değer olan ve bizlere GSMH olarak
bildirilen rakam, 900 milyar dolar kadardır.
Bunun 40’ta 1’i ise 33 milyar liradan
fazladır.
İŞKUR, tehditle işverenlerden çalışanları
hakkında bilgi istedi
İŞKUR, yasal bir zorunluluk olmadığı halde,
çalışanların mesleklerini içeren bilgilere
ait kodların işverenlerce SGK e-bildirge
sisteminden bir an önce doldurulmasını
istemiş ve “Bunu yapmazsanız, bunu yasa
çıkartıp zorla yaptırırız” tehdidinde
bulunmuş. Gerek istem gerekse sonundaki
tehdit, devletin ciddiyetiyle bağdaşacak
gibi değil. Bakın ne demişler: “Bilindiği
üzere, 01.08.2009 tarihinden sonra işten
çıkış veya işe giriş bildirimi olmayan
sigortalıların ‘meslek adı ve kodunun’
tespit edilebilmesi amacıyla e-bildirge
sistemine ‘İş-Kur Meslek Kod
Giriş/Güncelleme’ alanı eklenmiştir. Bu
itibarla, işverenlerimizin çalıştırmış
oldukları sigortalılara ilişkin meslek
kodlarını ebildirge ana mönüde mevcut
‘İş-Kur Meslek Kod Giriş/Güncelleme’
ekranları vasıtasıyla her bir sigortalı için
bir kereye mahsus olmak üzere, sisteme
kaydetmeleri gerekmektedir. Söz konusu kayıt
işlemlerinin yapılması, 2010 Kasım ve Aralık
aylarına ilişkin aylık prim ve hizmet
belgelerinde bildirilen sigortalılar için
serbest alan düzenlenmiştir. Serbest alan
olarak yapılan düzenlemeden gerekli verimin
elde edilememesi halinde, uygulamanın
zorunlu alan haline getirilmesine yönelik
çalışmalar yapılacaktır. İşverenlerimize
önemle duyurulur.”
Ali Tezel
atezel@htgazete.com.tr
Habertürk |