Dava
açma hakkına harç kelepçesi
Büyük bir ihtimalle, böyle bir kelepçeden
haberiniz yok.
Ülkemizde yaşayan herkesi ilgilendirebilen
bu harç, duruma göre binlerce, onbinlerce
hatta yüzbinlerce lira bile olabiliyor.
Çok az örneği olmakla birlikte milyonlarca
lirayı da bulabiliyor.
OLAY NE?
Olay, mahkemelerin verdiği kararlarla
ilgili..
Harçlar Kanunu diye bir kanun var.
Bu Kanun’un 28/1-a maddesinde;
“Karar ve ilam harcı ödenmedikçe, ilgiliye
ilam verilmez”
hükmü yer alıyordu.
Vatandaşın anlayacağı dilden açıklamak
gerekirse, bir dava açtınız ve davayı
kazandınız. Mahkeme kararını alabilmeniz
için, “karar ve ilam harcı” ödemeniz
gerekiyordu.
Bu harcın oranı da (1/4’ü dava açılırken
yatırılmak koşuluyla) dava konusu tutarın
binde 59,4’ünü bulabiliyordu. Örneğin 1
milyon liralık bir alacak davasında 59 bin
400 TL, 10 milyon liralık davada da 594 bin
liraydı.
Kanun’da da açıkça, “karar ve ilam harcı
ödenmedikçe, ilgiliye ilam verilmez”
denildiği için vatandaş mahkeme kararını
alamıyor, alamayınca da eli ayağı
bağlanıyordu.
Neyse... sonunda Anayasa Mahkemesi imdada
yetişti ve bu hükmü iptal etti (17 Mart 2010
tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan, 14 Ocak
2010 Tarih ve E. 2010/27, K.2010/9 sayılı
karar). Ardından Harçlar Kanunu’nda da
gerekli değişiklik yapılarak, karar ve ilam
harcının ödenmemiş olmasının, hükmün tebliğe
çıkarılmasına, takibe konulmasına ve kanun
yollarına başvurulmasına engel teşkil
etmediği belirtildi.
TEMYİZE HARÇ KELEPÇESİ
Tam “Aman ne kadar iyi oldu” derken, hesapta
olmayan bir engel daha çıktı.
Karar ve ilam harcı yatırılmadığı sürece,
mahkemenin kararı temyiz edilemiyor.
Bakar mısınız şu olaya!
Birisi aleyhinize yüzbinlerce ya da
milyonlarca liralık bir dava açmış ve
kazanmış. Karar ve ilam harcının ¾’lük
bölümünü de ödememiş. Şimdi sizin bu kararı
belli süre içinde temyiz etmeniz gerekiyor.
İşte o aşamada diyorlar ki;
“Arkadaş, Hukuk Usulü Muhakemeleri
Kanunu’nun 432. ve 434/2-3. maddelerine
göre, karar harcı yatırılmadan, mahkeme
kararı temyiz edilemez. Önce parayı öde
sonra temyiz et”
Gerçekten..bakar mısınız şu olaya!
Kararı temyiz etmek isteyen (davalı), diğer
harç ve masraflara ek olarak, hem dava
harcını hem de temyiz harcını (yani binde
118,8 oranında harcı) ödemek zorunda! Başka
bir anlatımla, davacı dava açarken “1” birim
harç yatırır iken, davalı kararı temyiz
ettiğinde “8 kat daha fazla” harç ödemek
zorunda kalıyor (Dava açılırken, harcın
¼’ünü yatırmak yeterli).
Örneğin, aleyhinize1 milyon liralık alacak
davası açıldığında, davacı 14 bin 850 TL
peşin harç yatırır ve davayı kazanırsa, siz
temyiz ederken bunun 8 katı yani 118 bin TL
harç yatırmak zorundasınız. Bu harç
ödenmediği sürece, karar temyiz edilmemekte
ve ardından hacizler yağmaktadır.
Nasreddin Hoca’nın “Parayı veren düdüğü
çalar” sözünde olduğu gibi, “para yani harç
ödendiğinde temyiz başvurusunda bulunabilir”
deniliyor.
BİR FIRSAT
Şu anda Meclis Plan ve Bütçe Alt
Komisyonu’nda görüşülen “Torba Yasa
Tasarısı” var.
Bu tasarıya bir madde eklenerek, gerekli
değişiklik yapılır.
Hakkını temyiz aşamasında arayacak olan
vatandaş da rahat bir nefes alır.
Şükrü Kızılot / Hürriyet |