Yeni
düzenlemeler ne getiriyor?
Devlet Bakanı Ali Babacan
basın toplantısı ile borçların yapılandırılması,
kamu alacaklarının tahsilinin hızlandırılması ve
ihtilaflı olan kamu alacaklarının çözümüne
yönelik
tasarı hakkında
bilgi verdi.
Bayram olmasına rağmen birçok okurumuzun
düzenlemelere ilişkin soruları oldu. Ödeme
aşamasında olan veya vergi davası devam eden,
vergi incelemesine yeni başlamış işletmelerin
kanun çıkıncaya kadar daha dikkatli
davrananlarında fayda var.
Tasarı esas itibarıyla bu kapsamda düzenlenen en
kapsamlı çalışma. Hükümet bu düzenleme ile
geçmişe sünger çekip ileriye bakmak istiyor. Bu
nedenle iş dünyasının birçok talebi tasarıda ele
alınmış. Vergi, Gümrük Vergisi, sosyal güvenlik
primleri dışında, il özel idareleri, TEDAŞ, TRT,
KOSGEB, TOBB ve Organize Sanayi Bölgeleri'nin
alacakları da kapsama alınmış. Tasarı ana
hatları ile aşağıdaki düzenlemeleri içeriyor.
Kanun çıkıncaya kadar zararlı çıkmayın
Tasarı ana hatları ile açıklanmış olsa da henüz
kanunlaşmış bir metin yok. Kanun çıkıncaya kadar
ödenmiş olan kamu borçlarına bu kanunun
uygulanması mümkün değil. Gerek vergi
incelemeleri devam eden, gerekse sonuçlanmış
olmakla birlikte henüz uzlaşması gerçekleşmemiş
olan ve hâlâ yargı yolu açık olan işlemlerin bu
dönemde dikkatli takip edilmesi ve mutlaka işin
uzmanlarından destek alınması gerekir.
Enflasyon oranında gecikme faizi uygulanacak
Tasarı beklendiği gibi kesinleşmiş olan vergi ve
sigorta prim borçları başta olmak üzere birçok
kamu alacağının taksitlendirme ve gecikme faizi
yerine enflasyon oranını esas olan bir yapılanma
öngörüyor. Borç ve cezalar peşin ya da taksitle
ödenebilecek. Taksitler iki ayda bir olacak.
Süre Taksit sayısı Katsayı
12 ay 6 taksit 1,05
18 ay 9 taksit 1,07
24 ay 12 taksit 1,10
36 ay 18 taksit 1,15
Örneğin 2005 yılından 100.000 TL vergi aslı
borcu olan bir kişinin borcuna bugüne kadar olan
TÜFE veya TEFE oranında faiz hesaplandıktan
sonra hesaplana tutar 12 ay ödeme planında %5
faiz, 18 ay ödeme planında %7, 24 aylık ödeme
planında %10, 36 aylık ödeme planında ise %15
ilave faiz ödemiş olacak.
2005 yılı Ocak ayında ödenmemiş 100.000 TL'lik
vergi borcu bugün gecikme zamlarıyla birlikte
277.700 TL oldu. Eğer bu borcun faizi üretici
fiyatlarına endekslenirse 2005 yılı Ocak
ayındaki 100.000 TL'lik vergi ve sigorta borcu
devlete 147.900 TL olarak ödenebilecek. Eğer bu
borcu peşin değil 18 ayda 9 eşit taksitte ödemek
isterseniz (147.900 x 1,07=) 158.253 TL
ödenecek.
Matrah artırımı geliyor
2006-2009 yıllarını kapsayacak matrah
artırımında; vergiye esas gelirin artırılması
istenecek. Böylece mükellef matrah artışı
üzerinden vergi ödeyerek o yıllara ait vergi
incelemesinden kurtulmuş olacak. Matrah artırımı
beyan edilen gelir ve kurumlar vergisi
beyanlarının yıllar itibariyle belli bir oranı
alınırken belli tutarında altında olamayacak.
2005 yılı da kapsama alınabilir?
Ancak tasarıda 2005 yılı halen zaman aşımına
uğramamış olmasına rağmen kapsama alınmadı. Şu
anda yapılan vergi incelemelerinin önemli bir
kısmı 2005 yılına yönelik olacak. Her ne kadar
devam eden vergi incelemelerine belli imkânlar
getirilmiş olsa da halen başlanmamış olan 2005
yılı vergi incelemeleri de bu kapsama
alınabilir.
Ne kadar vergi ödenecek?
Son 4 yılda artırılması gereken asgari matrah
artışları ise şöyle olacak?
Kurumlar Vergisi asgari matrah artış oranı ve
tutarları
Kurumlar Vergisi mükellefleri için
2006 Yüzde 30 artış Asgari 30 bin lira
2007 Yüzde 25 artış Asgari 36 bin lira
2008 Yüzde 20 artış Asgari 45 bin lira
2009 Yüzde 15 artış Asgari 60 bin lira
Bu artışların ardından mükellef artığı tutar
üzerinden yüzde 20 vergi ödeyecek. Ancak 2009
matrahı 100 bin lira ise yüzde 15 artış yapacak,
ancak bu asgari artış tutarı olan 60 bin liranın
altında kaldığı için artışın 60 bin lira
üzerinden yapılacak. Böylece artış oranı yüzde
60 olacak. Ve 60 bin lira üzerinden yüzde 20
vergi ödeyecek. Yani matrah artışı nedeniyle
2009 yılı için ödeyeceği vergi 12 bin lira
olacak.
Gelir Vergisi asgari matrah artış oranı ve
tutarı
Gelir Vergisi mükellefleri için
2006 Yüzde 30 artış Asgari 10 bin lira
2007 Yüzde 25 artış Asgari 12 bin lira
2008 Yüzde 20 artış Asgari 15 bin lira
2009 Yüzde 15 artış Asgari 20 bin lira
Matrah artırımı KDV incelemelerinde önüne
geçecek mi?
Gelir ve Kurumlar vergisi mükelleflerince
yapılacak matrah artırımı sonucunda vergi
incelemelerine tabi tutulmayacak. Ancak matrah
artırımında bulunan işletmelerin hiçbir şekilde
vergi incelemelerine tabi tutulup tutulmayacağı
tam olarak anlaşılamıyor. Bu konunun tasarının
Meclis'e sunumunda kesinleşeceği bekleniyor.
Yukarıdaki örnekte olduğu gibi 2009 yılı için 60
bin TL matrah artımında bulunan bir işletmenin
kurumlar vergisi yönünden vergi incelemesine
tabi tutulmayacağı kanunla garanti altına
alınacak. Ancak işletmelerin vergi
incelemelerinde sadece kurumlar vergisi farkı
çıkmayabilir. Bunun dışında katma değer vergisi,
özel tüketim vergisi, damga vergisi gibi diğer
vergiler yönünden de eleştiri konusu olabilecek
farklar çıkabilir. Bu hususun netlik
kazanmasında fayda var.
İhtilaflı alacaklarda vergi aslının bir
kısmından, gecikme faizi ve cezadan vazgeçiliyor
İhtilafın bulunduğu safhaya göre, alacak
asıllarının yüzde 50'si veya yüzde 20'si
ödenecek. Bu durumda olan alacaklar vergi tutarı
mükellefe tebliğ edilmiş olmakla birlikte henüz
uzlaşma veya vergi dava açma süresi bulunan
işlemleri kapsamakta. Vergi aslına bağlı olmayan
cezaların yüzde 25'i veya yüzde 10'u, gecikme
faizi veya gecikme zammı yerine güncelleme oranı
dikkate alınarak hesaplanacak tutar, toplanıp
ödenecek. Mükellef bu şartları kabul eder ve
davadan vazgeçerse dava ortadan kalkacak.
Yapılan vergi incelemesi sonucunda yargıya
intikal etmiş olayların bu şeklide çözülmesi
amaçlanıyor. Vergi aslına bağlı olarak kesilen
vergi cezalarının tamamı, gecikme cezası,
gecikme faizi, gecikme zammı faiz geliri
alacaklarından da vazgeçiliyor.
Vergi incelemesi devam edenler
Başlanmış olan vergi incelemeleri ile takdir,
tarh ve tahakkuk işlemlerine devam edilecek. Bu
işlemlerin tamamlanmasından sonra tarh edilen
verginin yüzde 50'si, gecikme faizinin
güncelleme oranı esas alınarak tutar
hesaplanacak ve ödenecek. Kalan alacak asılları
ile vergi cezaları ile gecikme faizi
alacaklarından vazgeçilecek. Yani inceleme ve
tarhiyat safhasında mükellefler böyle bir şeye
başvururlarsa bu imkânlardan yararlanmış
olacaklar.
Kasa ve stokları fiili duruma uymayanlar
Bugüne kadar yapılan bu tür düzenlemeler de bu
hususlar dikkate alınmamıştı. Tasarı bu yönüyle
oldukça önemli bir problemi de çözmüş oluyor.
İşletmelerin geçmişte yapılan hatalar nedeniyle
özellikle kasa ve stoklarında ortaya çıkan
uyumsuzluk bu tasarı kanunlaşması halinde çözmüş
oluyor. Böylece işletme kayıtlarında görünmeyen
para, altın, gayrimenkul gibi varlıklar belli
bir vergi karşılığı kayda alınabilecek. Örneğin
kayıtta görünmeyen altın varlığı için işletmeler
yüzde 2.5 vergi ödeyerek kayda alabilecekler.
Ya da demirbaş görünüp de gerçekte var olmayan
varlıklar için yüzde 10 vergi ödeyerek düzeltme
yapma imkânı getirilecek.
Diğer bilanço kalemleri de bu kapsama alınmalı
İşletmelerin kasa, stok gibi kalemleri dışında
genelde ortaklara vermiş gibi görünen
tutarlarında gerçekte olmadığı bilinir. Fiili
duruma uymayan bu tür alacaklarında bu kapsama
alınması ileride çıkacak birçok ihtilafın önüne
geçecektir. Ancak işletmelerin gerçekte olmayan
ortaklarından olan borç ve alacaklarında bu
kapsama alınması gerekir.
Geçmişe sünger çekiliyor
Başbakan tarafından ilk Temmuz ayında gündeme
getirilen düzenleme muhtemelen Aralık ayında
kanunlaşacak. Böylece mükellefler açısından
bugüne kadar en kapsamlı düzenleme ile geçmişe
sünger çekilmiş olacak. İş dünyasının birçok
talebi gerçekçi bir yaklaşımla çözülmüş
görünüyor. Aynı zamanda bu düzenlemeler
sayesinde bütçeye çok ciddi kaynak geleceği
şimdiden belli.
İsmail KÖKBULUT
ikokbulut@bugun.com.tr
Bugün |