Emeklilik sırasında Bağ-Kur başlangıcı değişir mi?

Daha önce bu köşede sorusunu cevapladığımız okurumuz Y.Ö., gönderdiği faksında hem teşekkür etmiş hem de durumunu bazı ayrıntılarıyla birlikte tekrar anlatmış. Okurumuzun gönderdiği sorular başka okurları da ilgilendiren türden olduğundan uzun mektubunu aynen aşağıya alıyorum.
“Daha önce gazetenizde 21 Mart 2010 tarihinde soruma verdiğiniz cevaptan dolayı teşekkür eder saygılar sunarım.
Cevabınızda Ağustos 2010 primini de yatırdıktan sonra Bağ-Kur’u kapatıp Mayıs 2011’i bekleyip Mayıs 2011’de emeklilik dilekçemi vermemi söylemiştiniz. Bir takım sıkıntıalrdan dolayı fesh edemediğim kapatamadığım bir limited şirketim var. Şirketin %75 hissesi bana, %25 hissesi de 1996 yılından bu yana eşime ait ve ben şirket yetkilisiyim. Eşimi Bağ-Kur’a bu güne dek bildirmedim ve bu gün de Bağ-Kur kaydı görünmemektedir.
Ben ise zar zor şimdiye kadar primlerimi aksatmadan ödedim. Ama malumunuzdur ki tamamen tıkanmış durumdayız ve bir an önce prim ödemekten kurtulmak ve bir an önce emekli olmak istiyorum.
25 yılı Ağustos 2010’da doldurmama rağmen yaştan dolayı Mayıs 2011’i beklemem gerekiyor. Ticari faaliyetim devam ettiği için de Mayıs 2011’e kadar da prim ödemem gerektiğini söylediler.
Ellerinizden öperler 3 tane oğlum var. Çocuklarımdan 01.01.1987 doğumlu büyük oğlum; bir şirkette tam gün sigortalı olarak hem çalışıp hem de açıktan üniversitede okuyor ve okulunu bitirmesine bir yılı kaldı.
10.05.1989 doğumlu oğlum üniversitede okuyor ve okulunu bitirmesine bir yılı kaldı.
22.10.1996 doğumlu küçük oğlum liseye geçti.
Benim sizden mümkünse öğrenmek istediklerim şunlar.
1- Eşimle ilgili cezalı bir duruma düşmemek için ne yapmalıyım?
2- Kendim bir gün dahi fazladan prim ödemeden bir an önce nasıl emekli olabilirim?
3- Çocuklarımdan herhangi birine, onlara da ileride SGK’dan herhangi bir ödeme doğmayacak şekilde geçici bir süre için (3-4 yıllığına) şirketi kapatana kadar şirketteki hisselerimizi devretsem ben ve eşim SGK’dan kurtulabilir miyiz veya sizin bana gösterebileceğiniz nasıl bir
çözüm olabilir?
4- Bağ-Kur’a giriş ve prim başlangıç tarihim 10.08.1982 ancak bağlı bulunduğum meslek derneğindeki üyelik ve sicil tarihim 31.05.1984’dür. Bu olay emeklilik tarihimi etkiler mi?
Yalçın Özdemir’in dördüncü sırada sormuş olduğu soru bir çok Bağ-Kur’lunun başına gelebilecek bir durum. Bağ-Kur’da görünen sigortalılık tarihi başlangıcı farklı, vergi ya da oda kayıt tarihi farklı olabiliyor. Örneğin bir çok kişinin Bağ-Kur sigortalılık başlangıcı 20.04.1982 görünüp yıllarca buna göre prim ödemişken emeklilik sırasında bu tarih oda veya vergi kayıt tarihinden dolayı daha sonraki bir tarihe atılabiliyor.
Öncelikle eşinizin eskiden beri şirket ortağı olması nedeniyle 01.10. 2008 tarihinden sonra Bağ-Kur’lu olacağını ve bu tarihten sonrası için eşiniz adına borç tahakkuk ettirilerek gecikme zammı ile birlikte tahsil edileceğini hatırlatalım.
Bir gün bile fazladan prim ödemeden emekli olabilmeniz için 25 yılı doldurduğunuz gün itibarıyla şirketi kapatmanız veya hisselerinizi devretmeniz gerekiyor.
Şirketi çocuklarınıza devretmeniz durumunda çocuklarınızın Bağ-Kur primi ödemesi gerekiyor. Tercih sizin.
En önemli sorunuz olan 4. soruda Bağ-Kur’a giriş ve prim başlangıç tarihinizle (10.08.1982) gerçekte oda kaydınızın farklı tarihler (31.05.1984) olduğunu belirtmişsiniz. Siz emeklilik için müracaat ettiğinizde SGK tarafından Bağ-Kur başlangıcınız 31.05.1984 olarak düzeltilecek ve emeklilik için 25 yılı doldurmadığınız gerekçesiyle müracaatınız reddedilecektir. Halbuki sizden bu güne kadar sigorta başlangıcınız 10.08.1982 olarak sigorta primleri tahsil edildi. Böyle bir red durumunda dava açma hakkınız var. Bağ-Kur’un yapacağı değişiklikten sonra Bağ-Kur primlerinizde fazlalık olacaktır. Bu fazlalığı iade olarak almayın. Eski tarihli ekstrelerinizi de saklayın.

Prim alınan süreler geçerlidir
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi’nin 2008/17784 Esas, 2009/15397 Karar sayılı, 23.11.2009 tarihli kararında, özetle;
Bağ-Kur’un geçmişe yönelik prim tahsil etmesi ve uzun süre bu primleri kullanması ve daha sonra davacının sigortalılığını iptal etmesinin objektif iyi niyet kurallarıyla bağdaşmayacağı, sosyal güvenlik kurumlarının anayasal görevlerini yerine getirirken, sigortalılara karşı olabildiğince yasal haklarını hatırlatması ve bu durumlarını izlemesinin zorunlu görev olarak ortaya çıktığı, Bağ-Kur’un bu anayasal sosyal güvenlik ödevinin gereği olarak, sigortalısını uyarmaması sonucu, primleri tahsil edilen sürelerin 1479 sayılı yasaya tabi zorunlu sigortalı olarak kabul edilmesi gerekmektedir.
Yargıtayın söz konusu kararına göre Bağ-Kur (bu gün için SGK) sigortalılara primlerini tahsil ettiği süreleri vermek zorundadır.
Parayı tahsil edip yıllarca kullandıktan sonra emeklilik sırasında ” bu para fazladan alınmış, paranızı alın, sigortalılık sürenizi de düşürüyoruz. “ denilmesi yanlış olacaktır.

Ahmet ŞERİF / ahmet.serif@yahoo.com / Y.Çağ