Eğitim ve sağlık
harcamaları indirimi
Her yılın mart ayının (ilk 25 gününün),
bir önceki yıl elde edilen gelirlerin beyan dönemi olması
dolayısıyla bu ayki yazılarımızda 2009 yılının gelirlerinin
beyanı ile ilgili konulara ağırlık vereceğimizi daha önce
yazmıştık. Bugün ele alacağımız konu da zaten bu kapsamdaki
yazılarımızdan biri olacak.
Gelir Vergisi Kanunu'nun 89. maddesinde mükelleflere bazı
harcamalarını beyanname üzerinden düşme hakkı sağlanmıştır.
Bunlar kısaca, eğitim ve sağlık harcamaları, şahsi risklere
karşı yapılan sigortalara ait primler, bağış ve yardımlar,
özürlülere tanınan indirimler, Ar-Ge harcamaları olarak
sayılabilir. Biz bu yazımızda bunlardan eğitim ve sağlık
harcamalarının indirimini irdeleyeceğiz.
Gelir Vergisi Kanunu'nun 89/2 maddesine göre Gelir Vergisi
beyannamesi verenler, beyan ettikleri gelirin yüzde 10'unu
aşmamak şartıyla, Türkiye'de yaptıkları ve tevsik ettikleri,
kendilerine, eşlerine ve küçük çocuklarına ait eğitim ve
sağlık giderlerini, beyan ettikleri gelirlerinden indirme
hakkına sahiptirler. Eğitim ve sağlık giderleri indiriminin
kapsamı, şartları, kanıtlama şekli ve diğer yönleri halen 20
no'lu Gelir Vergisi Sirküleri'ne ve bu sirkülerin atıf
yaptığı 255 no'lu Gelir Vergisi Genel Tebliği'nin 4 no'lu
bölümüne ve özelgelere göre yürütülmektedir.
Bu indirim hakkından, gelirlerini yıllık beyanname ile beyan
eden bütün mükellefler yararlanabilmektedirler. Bu nedenle
ticari, zirai ve mesleki kazanç sahipleri yanında, menkul ve
gayrimenkul sermaye iratları ve hatta değer artışı
kazançları ile arızî kazançları ve ücretleri dolayısıyla
yıllık Gelir Vergisi beyannamesi veren mükelleflerin de bu
uygulamadan yararlanması mümkündür.
Buna karşılık bu uygulamadan vergiye tabi gelir elde eden,
ancak geliri istisna sınırı içinde kalanlar veya gelirleri
stopaj yoluyla vergilendirilen ve beyanname verme hakkı
bulunmayanlar yararlanamazlar. Örneğin tek işverenden ücret
geliri elde eden veya gelirleri mevduat faizi ve/veya repo
faizlerinden oluşanlar, kira gelirleri istisna sınırı içinde
kalanlar bu indirim hakkından mahrumdurlar.
Kanunda sadece "eğitim" ve "sağlık" harcamalarının indirim
konusu yapılabileceği vurgulanmıştır. Eğitim harcamalarına
örnek olarak, öğrenciler için eğitim amacı ile eğitim ve
öğretim kurumlarına, ana okulu, kreş ve dershanelere yapılan
ödemeler; sürücü ve müzik kurslarına ödenenler dahil, eğitim
amaçlı tüm kurs ücretleri; okul servislerine ve öğrenci
yurtlarına ödenen ücretler; eğitim CD'leri, kitap ve
kırtasiye bedelleri ile eğitim araç ve gereçleri için
yapılan harcamalar sayılabilir. Buna karşılık spor
kurslarının ücretleri; üniversite ve okullara giriş
hazırlığına yönelik dergiler hariç gazete ve dergi
bedelleri; müzik aletleri, bilgisayar, eğitim amaçlı olmayan
CD ve disket bedelleri; tiyatro, konser ve sinema giriş
ücretleri, yabancı ülkelerdeki eğitim kurumlarına yapılan
ödemeler, okul aile birliği ve okul koruma derneklerine
yapılan bağışlar ve Türkiye'de vergi mükellefi olmayan
okullara ödenen eğitim ücretleri ile devlet okullarına
ödenen harçlar kapsama girmemektedir.
Bu uygulamada dikkate alınabilecek sağlık harcamalarına
örnek olarak da teşhis ve tedavi amacı ile yapılan her türlü
muayene, tahlil, röntgen, ultrason, tomografi, MR, check-up,
ameliyat, fizik tedavi ve diş tedavisi ücretleri ile özel
hastane ücretleri her çeşit protez, sağlık malzemesi ve
tekerlekli sandalye giderleri ile numaralı gözlük ve lens
giderleri; doktor raporuyla alınan cilt sağlığına ilişkin
harcamalar sayılabilir.
Beyannamedeki kazançtan indirilebilecek olan bu giderlerin,
mükellefe, eşine ve küçük çocuklarına ait olması
gerekmektedir. Eşe ait eğitim ve sağlık harcamaları
açısından eşin çalışıyor olup olmamasının ve gelir durumunun
önemi yoktur. Eşlerden her ikisinin de Gelir Vergisi
beyannamesi vermesi durumunda, eşlerden her biri beyan
ettikleri gelirin yüzde 10'u ile sınırlı şekilde eğitim ve
sağlık harcamalarını indirebilirler. Ancak aynı harcamanın
her iki eşin beyanında da mükerrer olarak dikkate alınmaması
gerekir.
Bu harcamaların beyannamede indirim konusu yapılabilmesi
için Türkiye'de yapılması şarttır. Bu nedenle Türkiye gümrük
bölgesi dışı sayılan yerlerde, örneğin gümrüksüz satış
mağazalarında (Free-shop) yapılan harcamalar kapsam
dışındadır. Aynı şekilde Kıbrıs'ta yapılan harcamalar da
kapsama girmez. Bedeli bankalar aracılığı ile transfer
edilmek suretiyle dışarıdan posta ile veya başka şekilde
getirtilen ilaç ve kitaplara ilişkin giderlerin de
indirimden yararlanması mümkün değildir. Ancak bu malların
Türkiye'ye bir ithalatçı tarafından getirtilmesi ve ondan
satın alınması halinde, bu uygulanamadan yararlanmak
mümkündür.
Öte yandan bu harcamaların fatura, serbest meslek makbuzu,
parakende satış fişi, yazar kasa fişi gibi bir belge ile
kanıtlanması gerekmektedir. Ancak bu belgelerin beyannameye
eklenmesi gerekmemekte, sadece zamanaşımı süresince ibrazı
istenildiğinde ibraz edilmek üzere saklanması gerekmektedir.
Bazı hallerde çocuk için yapılan harcamaların, örneğin okul
veya servis bedelinin faturası, eş adına alınmaktadır. Bize
göre, bu durumda bu harcamanın eşe ait beyannamede indirim
konusu yapılması gerekmektedir. Ancak eşin beyan edecek
herhangi bir gelirinin bulunmaması, bir başka deyişle
beyanname vermemesi halinde bu tür harcamalar mükellef
tarafından da indirim konusu yapılabilir. Buna karşılık
Bursa Vergi Dairesi Başkanlığı 10.4.2009 gün ve 1197 sayılı
özelgesinde, Medeni Kanun'a göre karı-koca arasında aile
birliği esasının geçerli olması sebebiyle, sözünü ettiğimiz
şekilde bir koşul aramaksızın, çocuk harcaması için eş adına
alınmış faturaya konu harcamanın, mükellef tarafından
indirim konusu yapılabileceğini belirtmiştir.
Bu madde kapsamında söz konusu harcamalar için yapılacak
indirim miktarı ise beyan edilen gelirin yüzde 10'u ile
sınırlandırılmıştır. Bumin Doğrusöz / Referans |