e-fatura uygulamasında
sona gelindi, şirketler arşiv masrafından kurtuluyor
Bilgi işlem ve elektronik alanda yaşanan
gelişmeler eski alışkanlıklarımızı bir bir değiştiriyor.
Bunun son örneği elektronik faturada yaşanıyor.
Daha birkaç yıl önce başlatılan e-beyan uygulamasının
günümüzde neredeyse tüm mükellefler tarafından
kullanıldığını görünce, elektronik faturanın da kısa sürede
yaygınlaşacağını düşünüyor ve ümit ediyorum. Kağıt ortamında
düzenlenen faturalar, her alanda ispat aracı olarak
kullanılma üstünlüğü taşıyor. Ancak sebep olduğu kağıt
israfı ve mali idarece takibinin zorluğu yüzünden gözden
düşmeye başladı. Üstelik işlem hacmi çok büyük olan
firmaların bu belgeleri Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre
on yıl boyunca muhafaza etmek ve talep edildiğinde ibraz
etmek zorunda kalmaları, ciddi arşiv problemine de yol
açıyor. Artık büyük firmalar bu arşivlerini şehir içindeki
pahalı depolar yerine, şehir dışındaki ucuz yerlerde
muhafaza etme yoluna gidiyor. Hatta bazı firmalar arşivle
ilgili olarak profesyonel yardım alma yoluna gidiyor. Tabii
bütün bunlar, firmalara ciddi maliyetler yüklüyor.
Gelir İdaresi'nin e-fatura'ya geçme hazırlıkları devam
ediyor. Yayınlanan tebliğle e-fatura ile ilgili hususlar
açıklandı. Tebliğde 'e-fatura'nın sağlıklı bir biçimde
gelişimini sağlamak amacıyla Başkanlık tarafından
uygulamanın kademeli yaygınlaştırılmasının planlandığı
belirtiliyor. Bu bakımdan başlangıç olarak, sadece anonim ve
limitet şirketlerin uygulama kapsamında e-fatura
göndermesine ve almasına izin verilecek. Buna göre mal veya
hizmet satışı dolayısıyla fatura düzenlemek zorunda olan
mükellefler, şimdilik genel hükümler çerçevesinde kâğıt
fatura düzenleyebilecekleri gibi tebliğde yer alan şartlar
çerçevesinde e-fatura da hazırlayabilecek. Ancak aynı mal
veya hizmet satışında hem kağıt fatura hem de elektronik
fatura düzenlenemeyecek. Faturaların elektronik belge olarak
oluşturulması ve gönderilmesinde uyulması gereken format ve
standartlar oldukça geniş. Bu bilgilere http://www.efatura.gov.tr/
internet adresinden ulaşılabilir. Kısaca belirtmek gerekirse
e-fatura oluşturma, gönderme ve alma işlemleri iki şekilde
yapılabilecek. Bunlardan birincisi, büyük çaplı firmaların
kendi bilgi işlem sistemlerini oluşturup uygulamaya entegre
etmeleriyle olacak. Diğer şekil ise Gelir İdaresi'nin
oluşturduğu portal aracılığıyla gerçekleştirilecek. Tebliğde
belirlenen usul ve esaslarla söz konusu format ve
standartlara uygun olarak düzenlenmeyen, düzenlense dahi
e-fatura uygulaması aracılığıyla gönderilmeyen veya
alınmayan herhangi bir elektronik belge, Vergi Usul Kanunu
kapsamında düzenlenmiş fatura olarak kabul edilmeyecek.
Düzenlenen e-fatura'nın güvenilirliği mali mühürle garanti
altına alınacak. Mührün doğruluk ve geçerlilik kontrolü
ancak elektronik ortamda yapılabileceği için e-fatura kağıda
basılarak saklanmayacak. Bu yüzden mükellefler,
düzenledikleri ve aldıkları e-faturaları, üzerindeki mali
mührü de içerecek şekilde kanuni süreler dahilinde kendi
bünyelerindeki elektronik, manyetik veya optik ortamlarda
muhafaza edecek.
Bu arada e-fatura düzenleme yetkisi bulunan mükelleflerin
gerek kendi sistemlerinde gerekse uygulamada meydana
gelebilecek arıza ve kesinti durumlarında fatura
düzenleyebilmek için yeteri kadar basılı kağıt fatura
bulundurmaları gerekiyor. Uygulama şimdilik faturayla
sınırlı olsa da sistem Vergi Usul Kanunu kapsamında
düzenlenmesi zorunlu olan fatura dışında kalan belgelerin de
taraflar arasında dolaşımına imkan verecek şekilde
tasarlanmış. Zamanı gelince bu belgeler de uygun formatlarla
elektronik ortamda düzenlenebilecek.
Kayıp kimliklerin vergi dairesine bildirilmesine gerek
kalmadı
Geçtiğimiz haftalarda nüfus cüzdanını kaybeden kişilerin
durumu vergi dairesine bildirmeleri gerektiğini, aksi
takdirde bu cüzdanı bulan kişilerce mükellefiyet tesis
ettirilmesi veya borç para alınmasıyla kişilerin borçlu hale
gelerek zor duruma düşebileceklerinden bahsetmiştim. Konu
gündeme mal olunca Maliye de buna çare aramaya başladı.
Sonunda bulunan çözüm bir iç genelge ile vergi dairelerine
bildirildi. Buna göre vergi dairelerinde kullanılan sisteme
MERNİS Kimlik Paylaşım Sistemi'nden kayıp ve çalıntı
sorgulaması imkanı getirildiği için eski uygulamaya son
verildi.
Daha önce nüfus cüzdanını kaybeden veya çaldıran
vatandaşlar, durumu vergi dairesine bildirmeyince kötü
niyetli kişiler bu cüzdanlarla mükellefiyet tesis
ettirebiliyor ve bu kişileri ağır vergi ve şahsi borç altına
sokabiliyorlardı. Bu yüzden kişilerin, nüfus cüzdanlarının
kaybolduğunu veya çalındığını belirterek, bu cüzdanlarla
mükellefiyet tesis edilmesinin engellenmesini istemeleri
gerekiyordu. Yeni dönemde artık bu bildirimde bulunmaya
gerek kalmadı. Bu durumdaki kişiler karakola ve nüfus
idaresine başvurduklarında durumu MERNİS kayıtlarına kayıt
ediliyor. Vergi daireleri de mükellefiyet tesis ettirmek,
firma kurmak veya bir firmaya ortak olmak isteyen kişilerin
işlemlerini yapmadan önce, MERNİS/Kimlik Paylaşım
Sistemi'nden ibraz edilen kimliğin kayıp veya çalıntı olup
olmadığını sorgulayacak. İbraz edilen kimlik hakkında kayıp
veya çalıntı kaydı çıkmaması halinde başvuranın talebi
tamamlanıp mükellefiyet tesis ettirilecek. Cüzdanın
kayıp/çalıntı olduğu tespit edilirse nüfus cüzdanındaki kişi
adına mükellefiyet tesisi yapılmayacak. Kimlik iade
edilmeyip durumu anlatan bir yazı ekinde ilgili nüfus
müdürlüğüne gönderilecek. Ayrıca ibraz edilen belgelerin ve
nüfus cüzdanının fotokopisi, durumu anlatan bir yazıyla
emniyet müdürlüklerine de bildirilecek. Ahmet
Yavuz/Zaman |