Vergide
zamanaşımı hesaplaması
Vergi Usul Yasası'nın 114'üncü maddesi
gereği olarak "Vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip
eden yılın başından itibaren başlayarak beş yıl içinde tarh
ve mükellefe tebliğ edilmeyen vergiler zamanaşımına
uğramaktadır".
Vergi hukukunda yer alan zamanaşımı kavramı, özel hukukta
mevcut bulunan hak düşürücü süreyle örtüşmektedir. Vergi
Usul Yasası'nın 113'üncü maddesinde de ifade edildiği üzere
"Zamanaşımı, süre geçmesi suretiyle vergi alacağının
kalkmasıdır." Bu bağlamda da yasal düzenleme gereği olarak
"Zamanaşımı, bu hususta bir müracaatın olup olmamasına
bakılmaksızın hüküm ifade" etmektedir.
Anayasa Mahkemesi'nin 01.01.2010 tarihli Resmi Gazete'de
yayımlanan 2009/146 sayılı kararı ile daha önce Vergi Usul
Yasası'nın 114'üncü maddesinin ikinci fıkrasında yer alan
"Şu kadar ki, vergi dairelerince matrah takdiri için takdir
komisyonuna başvurulması zamanaşımını durdurur. Duran
zamanaşımı mezkûr komisyon kararının vergi dairesine
tevdiini takip eden günden itibaren işlemeye devam eder"
hükmü vergilemede belirlilik, yasallık ve hukuk devleti
ilkelerine aykırı olduğu gerekçeleriyle iptal edilmiştir.
Sözü edilen yasa maddesi 6009 sayılı yasanın 8'inci
maddesiyle "Şu kadar ki, vergi dairesince matrah takdiri
için takdir komisyonuna başvurulması, zamanaşımını durdurur.
Duran zaman aşımı mezkûr komisyon kararının vergi dairesine
tevdiini takip eden günden itibaren kaldığı yerden işlemeye
devam eder. Ancak işlemeyen süre her hal ve takdirde bir
yıldan fazla olamaz" şeklinde yeniden düzenlenmiştir. Ayrıca
yapılan yeni yasal düzenleme ile Vergi Usul Yasası'nın
374'üncü maddesinde yer alan ceza kesmede zamanaşımı süresi
açısından da yapılan bu değişikliğin geçerli olduğu hususu
hükme bağlanmış bulunmaktadır.
Maliye Bakanlığı tarafından yayımlanan Vergi Usul Yasası 400
sıra numaralı genel tebliğle yapılan açıklamalar
çerçevesinde de yasal düzenleme gereği vergi dairelerince
bir vergilendirme dönemine ilişkin matrah takdiri için
takdir komisyonuna başvurulması halinde, bu döneme ilişkin
zamanaşımı duracaktır. Duran zamanaşımı takdir komisyonunca
verilen kararın vergi dairesine, başvurulduğu tarihten
itibaren;
* Bir yıldan kısa bir süre içinde tevdi edilmesi halinde,
tevdi edildiği tarihi izleyen günden itibaren,
* Bir yıldan uzun bir süre sonra tevdi edilmesi halinde,
tevdi edildiği tarihe bakılmaksızın bir yıllık sürenin
dolduğu günden itibaren başlayacaktır.
Söz konusu tebliğde yer alan örneğe göre mükellef Temmuz
2007 dönemine ilişkin Katma Değer Vergisi beyannamesini
vermemiş, bu nedenle vergi dairesince söz konusu mükellefin
bu durumu 30.10.2009 tarihinde takdir komisyonuna takdir
için sevk edilmiştir. Takdir komisyonunun kararı ise vergi
dairesine 16.05.2011 tarihinde tevdi edilmiştir.
Temmuz 2007 yılına ait zamanaşımı süresi normal koşullarda
31.12.2012 tarihinde sona ermektedir. Örneğimizde takdir
komisyonunda geçen süre bir yıldan fazladır. Dolayısıyla
yeni düzenleme gereği işlemeyen süre her hal ve takdirde bir
yıldan fazla olamayacağından, zamanaşımı süresi 31.12.2013
tarihinde sona erecektir.
Diğer yandan 01.01.2005 tarihinden önceki dönemlerden,
normal zamanaşımı süresinin sona ermesinden önce matrah
takdiri için takdir komisyonuna sevk edilmiş olan olayların,
takdirin karara bağlanması, kararın vergi dairesine tevdii,
takdir edilen matraha yönelik verginin tarh edilmesi ve
tarhiyata ilişkin ihbarnamenin mükellefe tebliğ işlemlerinin
31.12.2012 tarihine kadar tamamlanmaması halinde söz konusu
vergiler ve fer'ileri zamanaşımına uğrayacaktır.
Tebliğle yapılan açıklamalara göre 01.01.2005 tarihinden
önceki dönemlere ilişkin olarak kesilmesi gereken cezaların
kesilmesi ve buna ilişkin ihbarnamelerin tebliğ işlemlerinin
31.12.2012 tarihine kadar yapılması halinde, bu dönemler
için ceza kesmede zamanaşımı sona ermemiş olacaktır.
Örneğin 2004 takvim yılı Gelir Vergisi matrahının takdir
edilmesi için 31.08.2009 tarihinde takdir komisyonuna
başvurulduğunu, komisyon kararının ise 31.08.2010 tarihinde
vergi dairesine tevdi edildiğini varsayalım. Bu durumda, söz
konusu döneme ilişkin takdir edilen matraha yönelik verginin
tarh edilmesi ve düzenlenen ihbarnamenin 31.12.2012
tarihinden evvel mükellefe tebliğ edilmesi halinde, anılan
döneme ait vergi zamanaşımına uğramamış sayılacaktır.
Anayasa Mahkemesi'nin zamanaşımının durmasına yönelik olarak
vermiş bulunduğu iptal kararının gerekçesi dikkate
alındığında, bu konuda yapılan değişiklik ve düzenlemelerin
söz konusu gerekçeyle örtüştüğünü söylemek mümkün değildi
Veysi Seviğ / Referans |