Ücretli öğretmenlerin
hakları
Kamu Personeli Seçme Sınavı'nda Eğitim Bilimleri kısmının
iptal edilmesiyle birlikte Milli Eğitim Bakanlığı tarafından
bu senenin öğretmen atamaları yapılamadı.
Bunun üzerine Bakanlık, kadrolu öğretmenler gelinceye kadar
ücretli öğretmenlerle durumu idare etmeye çalışacak. İşte bu
kapsamda ücretli öğretmenlik düşünen Esin Hanım soruyor:
"Sadettin Bey, ben MEB bünyesinde ücretli öğretmen olarak
görev almak istiyorum. Bu öğretmenlerin statüsü tam olarak
nedir ve sosyal güvence açısından hangi şartlara tabiler?
Emeklilik vs. açısından ilerde benim için avantajı olur mu?"
Değerli okurum, şu an MEB bünyesinde yaklaşık 55 bin ücretli
öğretmen istihdam ediliyor. Bu sene KPSS'de yaşanan iptal
sebebiyle oluşacak ilave istihdamla, bu sayının 70 bini
geçmesi bekleniyor. Ücretli öğretmenlerin kamudaki
statülerinin ne olduğunu MEB de dahil olmak üzere kimse
bilmiyor. Ancak 657 Sayılı Kanun kapsamında en yakın 4/C
statüsüne sokulabilirler.
Ücretli öğretmenler, il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerine
başvurarak ders saati üzerinden sözleşme imzalıyorlar. Buna
göre girdikleri saat başına ücret ödeniyor ve ayda asgari
ücretin biraz üzerinde para alıyorlar. Çoğunun aldığı para
asgari ücreti de bulmuyor. Sigorta primleri ise aylık toplam
ders saat sayısına göre ödeniyor. Buna göre ayda en fazla
16-17 gün sigortalı olabiliyorlar. Yani normal öğretmene
göre yarım ücret ve yarım sigorta ile çalışmış oluyorlar.
Özlük hakları ve sosyal güvenlik hükümleri açısından ücretli
öğretmenlerin durumunu maddeler halinde özetlersek;
· İş güvenceleri yok. Okul yönetimi istediği zaman görevine
son verebiliyor.
· İşe son verilme halinde kıdem, ihbar ve diğer tazminatları
alamıyorlar.
· Yıllık izin hakları bulunmuyor.
· Eski adıyla SSK'lı, yeni adıyla 4/a'lı olarak sigortaları
bildiriliyor. Aylık 30 günden az da olsa yapılan
bildirimleri emeklilikte dikkate alınıyor.
· 30 günlük prim sayısını doldurduktan sonra genel sağlık
sigortası kapsamında sağlık yardımlarından
yararlanabiliyorlar.
· Son bir yıl içinde 90 günlük prim sayısını dolduranlara
hastalanmaları halinde geçici iş göremezlik ödeneği verilir.
120 günü dolduranlara, doğum yapmaları halinde emzirme
yardımı (süt parası) verilir.
· İş kazası geçirmeleri veya meslek hastalığına
yakalanmaları halinde de prim günü şartı aranmasızın gerekli
yardım ve ödemeler yapılır.
Görüldüğü üzere ücretli öğretmenler, pozitif ve negatif
düzenlemelerle karşı karşıyalar. Bunun yanında ücretli
öğretmenlik statüsünün milli eğitim camiasında çok sorunlu
bir uygulama olduğunu ve özellikle atama bekleyen öğretmen
adaylarının mağduriyetine sebep olduğunu da eklemek
gerekiyor.
Tarım SSK'da özürlü emekliliği
Soru: Sadettin Bey merhaba. Tarım sigortasında malulen
emeklilik olmadığını yazmışsınız. Dayanağı hakkında bilgi
verebilir misiniz? Aynı durumda olan ve malulen emekli olmak
isteyen yakınım var. Kendisi Tarım Bağ-Kur'u ödüyor ve ilk
sigorta girişi bu kapsamda. Bağ-Kur yetkililerine sorduğumda
rapor alınca emekli olabileceği söylendi. Ama şimdi sizin bu
açıklamanızdan bambaşka bir durum ortaya çıkıyor. Bu konuyu
biraz açabilir misiniz? Esman Akyol
Cevap: Değerli okurum, bahsettiğiniz yazıda Tarım SSK
kapsamındaki (2925 Sayılı Kanun) bir okurumun sorusunu
cevaplamıştım. Evet, söz konusu statüye tabi olan tarım
işçileri için özürlü emekliliği ve malulen emeklilik imkânı
yoktur. Ancak tarımda kendi nam ve hesabına çalışanlar için
(2926 Sayılı Kanun) yani Tarım Bağ-Kur için, özürlü
sıfatıyla veya malulen emeklilik imkânları bulunmaktadır.
Bunun sebebi, hâlihazırda Tarım SSK'lıların eski 2925 Sayılı
Kanun kapsamında olmaları, Tarım Bağ-Kur'luların ise yeni
5510 Sayılı Kanun kapsamında prim ödemeleridir. 2925 Sayılı
Kanun'da özürlü emekliliği veya malulen emekliliğe yer
verilmezken, 5510 Sayılı Kanun'da her iki emeklilik
uygulaması da bulunmaktadır. Yani SGK yetkililerinin size
verdiği bilgi doğrudur. Rapor almanız ve diğer şartları
taşımanız halinde malulen emekli olabilirsiniz.
Sadettin ORHAN
sorhan@bugun.com.tr
Bugün
|