Aykırı rapor üzerinden
kesilen ceza geçerli olmayacak
Maliye Bakanı Şimşek, çeşitli Vergi
Kanunlarında değişiklikler öngören Yasa Tasarısına, gelecek
hafta son şeklini vereceklerini bildirdi. Yeni sistemde
aykırı rapor üzerinden kesilen cezanın geçerliliği
olmayacak.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, çeşitli Vergi
Kanunlarında değişiklik öngören Torba Yasa Tasarısına
önümüzdeki hafta son şeklini vereceklerini bildirdi. Şimşek,
doğru zamanlama ve değer maksimizasyonu çerçevesinde
özelleştirmede gerekeni yapacakları, bankalar ve diğer
özelleştirmelerde de bunun böyle olacağını söyledi.
Arap Ekonomik Forumu nedeniyle Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta
bulunan Maliye Bakanı Şimşek, AA muhabirinin sorularını
yanıtladı.
Çeşitli vergi düzenlemeleriyle ilgili olarak gündemlerinde
Torba Yasa Tasarısı bulunduğunu kaydeden Şimşek, bu Tasarıda
Anayasa Mahkemesince iptal edilen hükümlerin yanı sıra diğer
bazı hususlara da yer ver ildiğini belirtti. Tasarıda Gelir
İdaresini güçlendirmeye yönelik bir takım tedbirlerin yer
alacağını, aynı şekilde vergi denetimleriyle ilgili
düzenlemeler bulunacağını ifade eden Şimşek, ''Denetimin
koordine edilmesi yeni esaslara bağlanacak. Yeni sistemde
diyelim vergiyle ilgili resmi bir düzenleme (tebliğ,
sirküler) yapıldı. Ama denetim elemanı gitti bu görüşe
aykırı bir rapor düzenleyerek, ceza kesti. O raporun
geçerliliği olmayacak. Bu ve bunun gibi teknik düzenlemeleri
de içeren Torba Yasa Tasarısına son şeklini önümüzdeki hafta
başında veririz diye düşünüyorum'' açıklamasında bulundu.
Şimşek, vergi güvenlik müesseseleriyle ilgili bir soru
üzerine de, bunun çok daha geniş düzenlemeler içerdiğini
vurguladı.
-ÖZELLEŞTİRME UYGULAMALARI-
Mehmet Şimşek, bir başka soruyu yanıtlarken de,
özelleştirmenin bir yapısal reform olduğunu dile getirdi ve
''bu işin kriz öncesi, kriz sonrası, kriz sırası olmaz''
dedi.
Özelleştirmeye sadece bir gelir kaynağı olarak
bakmadıklarını kaydeden Şimşek, özelleştirmenin değişik
sektörlerde rekabeti ve verimliliği artırmaya önemli katkısı
bulunduğunu vurguladı.
Bu dönem elektrik üretim ve dağıtımında yoğun bir
özelleştirme yaşandığına dikkat çeken Bakan Şimşek, şöyle
devam etti:
''Üretim özelleştirmeleri devam ediyor. Dağıtım
özelleştirmeleri bu yıl içinde bitirilecek. Diğer alanlarla
ilgili şu aşamada bir yorum yapmayacağım ama doğru
zamanlamayla, değer maksimizasyonu çerçevesinde
özelleştirmede gerekeni de yapacağız. Bankalarla ilgili
olarak da, devlete ait diğer varlıklar ve kuruluşlarla
ilgili diğer özelleştirmelerde de bu böyle olacak. Biz,
elektrik sektöründeki, enerji sektöründeki özelleştirmeyi
bir yapısal reform olarak görüyoruz. Bugün ülkenin birçok
bölgesinde bazı kesimler dağıtımı sırf devlet yaptığı için
elektrik parasını ödemiyor. Özel sektöre devrettiğimiz
yerlerde hemen tahsilat oranları fırladı. Kayıp, kaçak
oranları azaldı. Kayıp, kaçak oranları yüksekti. Ama
dağıtımın özel sektöre devredildiği yerlerde bu oran da
hemen düştü. Tahsilat oranları düşüktü. Hemen yükseldi.
Ödememeyi alışkanlık haline getiren ya da istismarı
alışkanlık haline getiren kişiler açısından bu
özelleştirmeler olumsuz ama 72,5 milyon açısından son derece
olumlu. Yatırımları da özel sektöre yaptırıyoruz.
Dolayısıyla memleketin kaynaklarının daha verimli
kullanılmasına katkıda bulunuyoruz.
Özelleştirmede biz işimize bakarız. Türkiye'ye doğru olan
özelleştirmeyi yaparız. Önemli olan kamunun daha verimli,
daha kaliteli hizmet verecek şekilde yeniden
yapılandırılmasıdır. Özelleştirmeye de bu çerçevede
bakıyoruz. Tabii ki özelleştirmeye ilginin yoğun olmasını
isteriz. Bu durum, kamunun malının değerini maksimize
eder.''
-AVRUPA'DAKİ EKONOMİK GELİŞMELER BİZİ NASIL ETKİLER?-
Maliye Bakanı Şimşek, Yunanistan'ın ardından İspanya ve
İtalya gibi ülkelerdeki ekonomik gelişmelerin Türkiye'yi
nasıl etkileyeceğini değerlendirirken de, şu aşamada problem
yaşayan ülkelerin tümünün milli gelirinin AB milli geliri
içindeki payının yüzde 15 olduğunu söyledi. Ancak
Almanya'nın milli gelirinin tek başına AB milli gelirinin
yüzde 25'lik bölümünü oluşturduğunu anlatan Şimşek,
''Türkiye'nin bu ülkelerle doğrudan ticari ilişkileri
sınırlı. Dolayısıyla bize doğrudan yansıması da sınırlı
olur'' diye konuştu.
Bu yansımanın olup bitenlerin AB'nin genelinde büyümeyi ne
kadar etkileyeceğiyle ilişkili olduğunu da dile getiren
Şimşek, şunları söyledi:
''Bu irili ufaklı ülkelerdeki mali sıkılaştırma, o ülkelerin
ekonomilerini tabii ki yavaşlatacak, daha resesyona
sürükleyecek. Ama öte yandan Avro'nun ciddi şekilde değer
kaybetmesi, para politikasındaki gevşemeyle de eş değerdir.
Avrodaki gevşeme, AB'nin rekabet gücünü artırır. Avrodaki
değer kaybı, dolar cinsinden dış ticaret dengesini
etkiliyor. Tabi ki bu gelişmelerin olumsuz boyutları var.
Ama burada Almanya gibi çekirdek ülkelerdeki görünüm bizim
için önemli. Bunların ekonomilerinde kötüleşme var mı? Yok.
Olan bitenler ihracatın fiyatlanmasını etkileyecek tabii
ki.''
-MALİ KURAL-
Bakan Şimşek, mali kuralla ilgili görüşlerini açıklarken de,
mali kuralla birlikte, mali disiplini pekiştireceklerini
belirtti.
Türkiye'nin küresel krizden çıkış stratejisini ilk açıklayan
ülkelerden birisi olduğunu ifade eden Şimşek, Orta Vadeli
Mali Program ve Orta Vadeli Mali Planın gerçek varsayımlara
dayanması, iç tutarlığı bulunması ve piyasalarca
kabullenmesi nedeniyle Türkiye'nin kredibilitesine ve
faizlere olumlu yansıdığını söyledi.
Şimşek, ''Biz, bununla da yetinmedik ve başka ülkelere örnek
olacak şekilde mali kural uygulamasına geçme kararı aldık.
Ekonomide geçen yılın 3. çeyreğinden itibaren başlayan
canlanmanın işaretlerini gördük ve maliye politikalarındaki
destekleri azalttık. Maliye politikasını sıkılaştırdık.
Zamanlama olarak çok doğru bir dönemde bunları yaptık.
Arkasından da mali kuralla mali disiplini pekiştiriyoruz''
dedi.
EKOTRENT |