|
|
Anaparadan vergi
kesilir mi?
Vergi,
devletin faaliyetlerini sürdürmek için ihtiyaç
duyduğu en temel finansman kaynağı durumunda.
Her ülkenin vergi sisteminde benzer özellikteki
vergilere rastlamak mümkün. Gelir vergisi,
dünyanın birçok ülkesinde uygulanan önemli
vergilerin başında geliyor. Gelir vergisinde
amaç, gerçek kişilerin yıllık net gelirlerinin
vergilendirilmesi. Bu amaca ulaşmak için,
gelirin elde edilmesine yönelik harcamalar
(giderler) düşülerek gelir vergisi matrahına
ulaşılıyor. Vergi de 'net' değer üzerinden
hesaplanıyor. Ancak, bu kurala uymayan
düzenlemelere de rastlıyoruz.
EMEKLİLİK VE SİGORTA ŞİRKETLERİ ÖDEMELERİ
Gelir Vergisi Kanunu'nun (GVK) 75. maddesinin
ikinci fıkrasının 15 numaralı bendine göre;
'Tüzel kişiliği haiz emekli sandıkları, yardım
sandıkları ile emeklilik ve sigorta şirketleri
tarafından;
a) On yıl süreyle prim, aidat veya katkı payı
ödemeden ayrılanlara yapılan ödemeler,
b) On yıl süreyle katkı payı ödemiş olmakla
birlikte bireysel emeklilik sisteminden
emeklilik hakkı kazanmadan ayrılanlar ile diğer
sandık ve sigortalardan on yıl süreyle prim veya
aidat ödeyenlere ve vefat, maluliyet veya
tasfiye gibi zorunlu nedenlerle ayrılanlara
yapılan ödemeler,
c) Bireysel emeklilik sisteminden emeklilik
hakkı kazananlar ile bu sistemden vefat,
maluliyet veya tasfiye gibi zorunlu nedenlerle
ayrılanlara yapılan ödemeler' menkul sermaye
iradı sayılıyor.
Buraya kadar sorun yok gibi gözüküyor. Sorun,
yapılan ödemeler üzerinden stopaj (vergi
kesintisi) yapılırken ortaya çıkıyor. Bu
ödemeler üzerinden, GVK'nın 94. maddesine göre
kesinti yapılıyor. Kesinti oranları; (a) alt
bendi için yüzde 15, (b) alt bendi için yüzde 10
ve (c) alt bendi için yüzde 5.
ANAPARADAN DA KESİNTİ VAR
Menkul sermaye iradı, GVK'nın 75. maddesinde
şöyle tanımlanmış: 'Sahibinin ticari, zirai veya
mesleki faaliyeti dışında nakdi sermaye veya
para ile temsil edilen değerlerden müteşekkül
sermaye dolayısıyla elde ettiği kar payı, faiz,
kira ve benzeri iratlar menkul sermaye
iradıdır.'
Tanıma dikkat edilirse, 'elde edilen' değerlerin
menkul sermaye iradı sayıldığı anlaşılıyor.
Örneğin, bankaya parayı yatırdığınızda elde
edilen faiz menkul sermaye iradı olarak
değerlendiriliyor.
Olay emeklilik ve sigorta şirketlerinin
yaptıkları ödemelere gelince, vergi yapılan
ödemenin tamamına uygulanıyor. Yani, kişilerin
anaparası üzerinden de vergi kesiliyor. Durum
böyle olunca ortaya traji-komik manzaralar da
çıkması kaçınılmaz oluyor. İşin ilginç yanı,
vatandaş durumu bilmediği için sigorta
şirketlerine kızıyor. Oysa, onlar maliyenin
görüşü doğrultusunda hareket etmek zorunda.
YATIRILAN PARADAN AZ ÖDEME YAPILABİLİYOR
Küçük tasarruflarınızı değerlendirmek amacıyla
bireysel emeklilik yaptırıyorsunuz. Aradan
birkaç yıl geçiyor. Yatırdığınız para bir yandan
nemalandırılıyor. Zamanla paraya ihtiyaç
duyuyorsunuz. Sigorta şirketine başvuruda
bulunup sistemden çıkmak istediğinizi
söylüyorsunuz. Onlar da 'hay hay' diyor ve hesap
çıkartılıyor.
Siz nemalı olarak biriken paranızın hayalini
kurarken yatırdığınız anapara kadar bile ödeme
alamıyorsunuz. Bunun birinci sebebi, sigorta
şirketinin masraflarına binaen bir miktar
kesinti yapması. Paranın neması bu kesintiye
denk geliyor.
İkinci sebebi ise verginin yapılan ödemenin
tamamı üzerinden kesilmesi. Düşünsenize, bankaya
10 bin TL para yatırıyorsunuz. Biraz faiz
tahakkuk ediyor. Çekmek istediğinizde size 9 bin
TL ödeme yapılıyor. 'Böyle şey olur mu?'
dediğinizi duyar gibiyiz. Özel sigorta ve
emeklilik şirketlerinin ödemelerinde aynen bu
durum yaşanıyor.
Metin Taş-Sezgin Özcan / Akşam |
|