Yüzbinlerce
anne hukuk bekliyor
SGK bir çok konuda olduğu gibi doğum
borçlanmasında da annelere haksızlığa devam ediyor. Okurumuz
B.BARK, belki de annesine en güzel anneler günü hediyesini
doğum borçlanmasını yaptırarak sağlayacaktı. Ama gelin görün
ki başvurduğu bütün kapılar buna engel oldu. Okurumuz diyor
ki; “Resul bey Annemin doğum borçlanması için SGK’ya
başvurmuştuk ilk çocuk için kabul görürken ikinci çocuk için
300 gün şartına takılmıştı ve bu nedenle ret etmişlerdi. Bu
gelişmeden sonra mahkemeye vermeyi düşünüyordum ve
kazanılmış davalarda olduğunu öğrendim. Bu konuyla ilgili
son kez SGK’na mail atıp mahkeme kararları doğrultusunda
yeni bir düzenleme yapılıp yapılmayacağını sordum. Bana
gelen mail şu şekilde. - Konuyla ilgili çalışmalar devam
etmekte olup, Doğum borçlanması ile ilgili düzenlemeye
gidilecektir.- şeklindeydi. Bu konuyla ilgili nasıl bir
düzenleme olacağını öğrenmek istiyorum. Mahkemeye gidelim
mi, yoksa bekleyelim mi?” diyor.
***
Kimler doğum borçlanması yapabilecek
Doğum borçlanması, 4-1/a bendi (SSK) kapsamındaki kadın
sigortalıların, ilk defa sigortalı olarak çalışmaya
başladıkları tarihten sonra iki defaya mahsus olmak üzere
doğum yaptıkları tarihten itibaren geçen en fazla iki yıllık
süreleri, bu sürede adlarına prim ödenmemiş olması kaydıyla
ve çocuklarının yaşaması şartıyla borçlandırılmaktadır.
SGK uygulamasına göre 4-1/a bendi (SSK) kapsamındaki
sigortalı kadının doğum nedeniyle çalışamadığı iki yıllık
süreyi borçlanabilmesi için;
n Sigortalı kadının doğumdan önce SSK’lı olarak çalışmış
olması,
n Doğumun çalıştığı işinden ayrıldıktan sonra 300 gün içinde
gerçekleşmesi,
n Doğumdan sonra adına prim ödenmemesi ve borçlanacağı
sürede çocuğunun yaşaması, gerekmektedir.
Kadın sigortalı, doğumdan sonra iki yıldan daha az bir
süreyi çalışmadan geçirmiş ise bu süreleri de
borçlanabilecektir.
***
Annelerin borçlanma sorunları
Bir çok annenin ümitle beklediği doğum borçlanmasına SGK
yönetimi öyle koşullar getirdi ki, yüz binlerce anne
borçlanma yapamıyor. Halen on binlerce annenin doğum
borçlanmasına ilişkin davası devam ediyor.
Bu nasıl bir yönetim anlayışıdır ki, yurttaşını mahkemelerle
uğraştırıp sonunda bütün davaları da kaybediyor.
Yöneticilerin vatandaşın işini kolaylaştırması, onların
hukukunu koruması gerekirken maalesef SGK’da bir türlü bu
mümkün olmuyor. Çünkü onlar halka rağmen halkı düşünüyor.
Yaptıkları her işlem mağdurların mahkemelere başvurmasını
getiriyor ve bunun sonucunda da milyonlarca TL tutarında
dava masrafları ödeniyor.
Doğum borçlanmasıyla ilgili sonuçlanmış davaların tümünü
sigortalılar kazanmıştır. Bu çerçevede SGK yönetiminin de bu
hukuksuz düzenlemelerini bir an önce değiştirmesi gerekiyor.
Ancak kurum yöneticilerinin bu yönde bir çalışmaları olduğu
konusunda bir bilgimiz yok. Yani ne zaman ve nasıl
yapılacağı bilinmeyen bir değişikliği bekleyip beklememek
size kalmış, ancak tavsiyemiz hiç beklemeden dava
açmanızdır. Çünkü SGK yönetiminin bugüne kadar dava yolu
dışında sigortalılara bir hak bahşettiği görülmüş değildir.
***
Hukuk ne diyor
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi’nin Esas:2009/8312,
Karar:2010/2516 ve 25.02.2010 tarihli kararı ile; “...ilk
kez 506 sayılı kanun kapsamında 01.6.1982 tarihinde zorunlu
sigortalı olduğu anlaşılan davacının, 3.3.1987 ve 21.3.1988
tarihlerinde gerçekleştirdiği doğumları sebebiyle, ancak
doğum tarihinden sonra 2 yıllık süreyi geçmemek kaydıyla,
hizmet akdine istinaden işyerinde çalışmaması ve çocuğunun
yaşaması şartlarının dışında, başkaca bir şart aranmaksızın
borçlanma hakkına sahip olduğu kabul edilmelidir.” denilmek
suretiyle doğum borçlanması hususuna yargının bakışı açıkça
gösterilmiştir.
Umarız SGK yönetiminin uygulama değişikliğine gitmesi için
(daha önce bir çok uygulamada olduğu gibi) milyonlarca TL
dava masrafı ve vekalet ücreti ödemesi gerekmez.
Bu ülkenin israf edecek kaynağı yok. Sosyal Güvenlik Kurumu
da hukuku üstün tutmalı, sigortalılara hizmeti
kolaylaştırmalıdır.
RESUL KURT |