Yurtdışı çıkış yasağına kısıtlama Vergi borcu olanların, borçlarını ödememeleri durumunda karşılaştıkları yaptırımlardan birisi de haklarında yurtdışı çıkış yasağı konulması. Maliye Bakanlığı, 6183 Sayılı Kanun'un kendisine verdiği yetkiye istinaden vergi borcu olanlar için yurtdışı çıkış yasağı koydurabiliyor. Bu durumda vergi borcu olanlar yurtdışına çıkamıyorlar, havaalanlarından geri dönüyorlar. Fakat Anayasa Değişiklik Paketi, yurtdışı çıkış yasağı uygulanabilmesini hakim kararı şartına bağlıyor. Halihazırda bizzat vergi daireleri tarafından talep edilen yurtdışı çıkış yasağı, Anayasa paketine göre hakim kararına bağlanıyor. Dolayısıyla 12 Eylül 2010'da yapılacak referandumda eğer değişiklik paketi kabul edilirse vergi daireleri eskisi gibi rahatça yurtdışı çıkış yasağı uygulayamayacak. Zira paketin 3'üncü maddesi aynen şöyle: Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 23'üncü maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. "Vatandaşın yurtdışına çıkma hürriyeti ancak suç soruşturması veya kovuşturması sebebiyle hâkim kararına bağlı olarak sınırlanabilir." Esasen yurtdışı çıkış yasağı, 100 bin TL ve üzerinde amme borcu olanlar için uygulanıyor. Eğer borçlu bir gerçek kişi ise kendisine ödeme emri tebliğ ediliyor. Borç ödenmezse yurtdışı çıkış yasağı konuluyor. Eğer bir şirket borçlu ise, yurtdışı çıkış yasağı, şirket temsilcilerine uygulanıyor. Bu kişiler için öncelikle ödeme emri düzenlenmesi gerekiyor. Bu ise, borcun şirket tüzel kişiliğinden tahsil edilememesi veya tahsil edilemeyeceğinin anlaşılmış olması durumunda mümkün. Yurtdışı çıkış yasağı uygulamasında bugüne kadar birçok sorun ortaya çıktı. Fakat kabul etmek gerekir ki bu yasak, vergi borcu olanları borçlarını ödemeleri konusunda başarılı bir uygulama. Tabii ki iddia edilebilir ki vergi borcu olanlar için yurtdışına çıkış yasağı konması, yurtdışından sağlanacak kazançların önünü tıkayıp borcu iyice ödenemez hale getirebilir. Fakat yasa hükmü, hastalık veya iş bağlantıları gibi hallerde yasağın kaldırılması konusunda Maliye Bakanlığı'na yetki veriyor. Dolayısıyla, yurtdışı çıkış yasağı yerinde kullanıldığı durumlarda oldukça etkin bir tahsilât yöntemi. Fakat kişisel hak ve hürriyetler bağlamında değerlendirildiğinde yurtdışına çıkış anayasal bir hak olarak değerlendiriliyor. Bu hak da yeni Anayasa paketi ile güvence altına alınmak isteniyor. Bu durumda iş yine Maliye Bakanlığı'na düşecek gibi gözüküyor. Paket referandumdan geçtiği takdirde bakanlık elindeki ciddi bir tahsilât gücünü kaybedecek. Bunun yerinde tahsilâtta etkinliği sağlayacak yeni yöntem arayışları gündeme gelecek. Bir takım kamusal haklardan vergi borcu olanların yararlandırılmaması ilk akla gelen tedbirlerden biri gibi gözüküyor. İsmail KÖKBULUT ikokbulut@bugun.com.tr Bugün
|