Bir SGK klasiği, "iki
ileri bir geri"
Sosyal Güvenlik Kurumu, mehter takımı
oldu, iki ileri bir geri gidiyor. Düzenlediği konuların
hangisine el atsa bir süre sonra eleştiri ve mahkeme
kararları doğrultusunda karar ve uygulama değişikliğine
gidiyor. Tabi burada olan vatandaşa oluyor. Vatandaş
hukuksuzluğa, haksızlığa uğradığına mı yansın, haklarını
alamadığına mı, yoksa en doğal hakkını mahkeme kararı ile
aldığına mı yansın.
Bunun son örneği doğum borçlanmasında yaşandı. Sosyal
güvenlik reformu ile kadınlara tanınan en önemli haklardan
birisi olan doğum borçlanması konusunda uzmanların görüşü ve
basında yer alan eleştirilere rağmen SGK yönetimi bu hakkı
vatandaştan esirgedi. Bunun en temel nedeni de "Kurum
yararı" adı verilen ve SSK yönetiminden devralınan garabet
uygulamaydı. Kurum yararı denilen ibare, vatandaşa yararlı
olan hiçbir uygulamanın verilmemesi ve her şeyde öncelikle
SGK'nın çıkarına göre işlem yapılması esasına dayanıyor.
SGK, doğum borçlanmasında iki yıldan beri sınırlama
getirmişti. SSK'lı olunan tarihten önce yapılan doğumlar
için borçlanma talebi kabul edilmediği gibi, SSK'lı olanlar
için de işten ayrıldıkları tarihten itibaren 300 gün
geçtikten sonra yapılan doğumlar için borçlanma talebi kabul
edilmemekteydi. Bu haksız uygulamayı yargıya taşıyan
sigortalıların birer birer davaları kazanması üzerine SGK
daha fazla direnemedi ve doğum borçlanmasında daha önce
getirdiği sınırlamaları 1 Temmuz 2010 tarihinde yayınladığı
tebliğle kaldırdı.
Diğer bir deyişle artık işten ayrıldıktan sonra 300 günden
fazla bir süre geçmiş olsa bile doğum borçlanması
yapılabilecek. Ayrıca, sigortalı olunan tarihten önceki
doğumlar da borçlanılabilecek.
5510 sayılı Kanunla, Kanunları gereği verilen ücretsiz doğum
ya da analık izni süreleri ile SSK'lı sigortalı kadının, iki
defaya mahsus olmak üzere doğum tarihinden sonra iki yıllık
süreyi geçmemek kaydıyla hizmet akdine istinaden işyerinde
çalışmaması ve çocuğunun yaşaması şartıyla örneği SGK
tarafından hazırlanan hizmet borçlanması başvuru belgesi ile
yapılacak.
Başvurular sigortalılar ve hak sahipleri tarafından sosyal
güvenlik il müdürlükleri/sosyal güvenlik merkezlerine
yapılacak. 4/a bendi kapsamındaki (SSK'lı) sigortalı kadının
doğum tarihinden sonraki borçlanmak istediği iki yıllık süre
Kurum hizmet kayıtlarından tespit edilecek.
Doğum borçlanmasının 2 tür etkisi olacak;
1- Gün sayısını artıracak
2- Sigortalı olduğu tarihten önce doğum yapan kadınlarda
sigorta başlangıç tarihini geriye götürecek.
Gün sayısı eksik olan kadınlar doğum borçlanması
yaptıklarında SGK gün sayıları artmış olacak. Ancak,
sigortalı olduğu tarihten önce doğum yapan kadınlarda ise
hem sigorta başlangıç tarihi geriye gidecek ve buna bağlı
olarak emeklilik yaşı düşecek, hem de gün sayısı artacak.
Borçlanılacak sürelere ait prim tutarı, sigortalıların veya
hak sahiplerinin talepte bulundukları tarihte yürürlükte
olan asgari ücretle (760.50 TL) ve asgari ücretin 6.5 katı
olan SGK tavan tutarı (4.943.40 TL) arasında sigortalının
kendisi tarafından belirlenecek tutarın yüzde 32'si oranında
hesaplanacaktır. Asgari ücretle borçlanma yapıldığında bir
aylık borçlanma tutarı 760.50 X 0.32= 243.36 TL ve tavan
tutar üzerinden borçlanma yapıldığında bir aylık borçlanma
tutarı 4.943.40 X 0.32= 1.581.89 TL olacaktır.
Hesaplanan borç, tebliğ tarihinden itibaren bir ay
içerisinde sigortalı veya hak sahipleri tarafından Kuruma
ödenmesi gerekmektedir. Doğum borçlanması ile ilgili prim
borcunu süresi içinde ödemeyenler ile kısmi ödeme yapanların
kalan sürelerinin borçlandırılması için yeni başvuru şartı
aranacaktır.
Şimdi SGK yönetimine sormak lazım; bu iki yıl vatandaşların
doğum borçlanması başvurularını neden kabul etmediniz? Madem
kabul edecektiniz neden iki yıl beklediniz. Kurum yararı
dediğiniz ve vatandaşa yaptığınız diğer hukuksuzlukları ne
zaman kaldıracaksınız?
İbrahim IŞIKLI / SOSYAL GÜVENLİK VE İŞ HUKUKU
Dünya |