Türkiye'nin Muhasebe Rehberi   I  Yayınlanan En Son Mevzuatlar  I  2010 Vergi Takvimi  I   2010 Yılı Muhasebe Uygulamaları  I  Beyanname Rehberi  
Ana sayfa Yasal Uyarı Künye Danışma Hattı Güncel Bilgi Arşivi

      Çalışma Hayatı Rehberi

 MUHASEBE GÜNCEL BÜLTEN :   17  ARALIK  2010

  Mükellef Rehberi 

  Vergi Rehberi 
  Pratik Bilgiler 
  Staj - Stajyer Rehberi
  Maliye Rehberi
  BEŞ DAKİKA ARA !...
  Makale Rehberi

  Kanun-Mevzuat Rehberi  

  Sosyal Güvenlik Rehberi  

 

 
 

Serbest Meslek Kazançlarında Tahsilat Olmasa da KDV Doğar

Genel geçerli hukuk kuralına göre özel kanun hükmü her zaman genel kanun hükmünün önüne geçer. Bu açıdan, genel bir kanun olan 213 Sayılı Vergi Usul Kanununda tanımlanan verginin doğumu, her vergi kanununun vergiyi bağladıkları olayın vukuu veya hukuki durumun tekemmülü ile gerçekleşecektir.

Serbest meslek faaliyetlerinin KDV karşısındaki durumunu bu perspektifte değerlendirmek gereklidir.

193 Sayılı Gelir Vergisi Kanununun 67’nci Maddesine göre serbest meslek kazancı bir hesap dönemi içinde serbest meslek faaliyeti karşılığı olarak tahsil edilen para ve ayınlar ve diğer suretlerle sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerden bu faaliyet dolayısıyle yapılan giderler indirildikten sonra kalan farktır. (Kazancın Elde Edilmesinde Tahsil Esası)

3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 10/a Maddesine göre vergiyi doğuran olay hizmet ifası hallinde hizmetin yapılması anında meydana gelmektedir.

213 Sayılı Vergi Usul Kanununun 236’ncı Maddesi; serbest meslek erbabının, mesleki faaliyetlerine ilişkin her türlü tahsilatı için iki nüsha serbest meslek makbuzu tanzim edeceğini ve bir nüshasını müşteriye vereceğini, müşterinin de bu makbuzu istemek ve almak mecburiyetinde olduğunu hükme bağlamıştır. Kanunun 227’nci Maddesi, kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsikinin mecburiyetini ortaya koymaktadır. Kanunun 210’ncu Maddesi ise; serbest meslek erbabının bir (Kazanç defteri) tutacağına ve defterin hasılat tarafına ücretin alındığı tarih ve miktarı ile kimden alındığının yazılacağına hükmetmiştir.

Bu durumda; serbest meslek kazançları için tahsil esası kanun koyucu tarafından ortaya konulmuş, hizmetlerde ise KDV’nin doğumu hizmetin yapılmasına bağlanmıştır. VUK’un ortaya koyduğu serbest meslek makbuzu ise usul hükmü olarak, kayıtların tevsikinde kullanılacak, yani serbest meslek kazanç defterine kaydı gereken tahsilatları gösteren makbuzlar olarak öngörülmüştür.

Varmak istediğimiz nokta şudur; serbest meslek makbuzu adında da yer aldığı üzere bir makbuzdur. Ancak bu makbuzun düzenlenme kaideleri katma değer vergisinin tahakkuku ile ilgisizdir. Yine Gelir Vergisi Kanununun serbest meslek kazançları için öngördüğü tahsil esası sadece gelir kanununu bağlamakta, katma değer vergisinin tahakkuku tahsil esasının dışında bulunmaktadır.

Tamamen kendine özgü hükümleri ve usulü bulunan Katma Değer Vergisi Kanununa göre serbest meslek faaliyeti bir hizmettir ve hizmetin ifası durumunda vergi doğmuş bulunmaktadır. Bunun için hizmetin karşılığı paranın tahsil edilmesinin ve makbuz düzenlenmesinin KDV açısından hiçbir önemi bulunmamaktadır.

Bu durumda, hizmet ifasından çok sonra tahsilat yapılmış olsa bile katma değer vergisi hizmetin ifa edildiği KDV vergilendirme dönemde hesaplanarak beyan edilmeli ve tahakkuk işlemi gerçekleştirilmelidir. Zira, 3065 Sayılı KDV Kanunu dikkatli incelendiğinde, vergisinin tahakkuku herhangi bir belgeye değil malın teslimi veya hizmetin ifasına bağlanmıştır.

Mükelleflerce ödenen KDV’nin indirim konusu yapılabilmesinin belgeye ve yasal defterlere kaydedilme şartına bağlanılmış olmasının konu ile karıştırılmaması gereklidir.

Gelir Vergisi Kanunu 1960 Yılında, Vergi Usul Kanununu ise 1961 Yılında yürürlüğe girmiştir. Bu açıdan tahsil esası her iki kanunda tutarlıdır. Ancak, Katma Değer Vergisi Kanunu 1984 Yılında yürürlüğe girmiş bir Kanundur ve diğerlerinden tamamen farklı bir mantığa sahiptir. Konunun karmaşıklığı kanunların koyuldukları dönemlerdeki vergi mantığındaki farklılıktan kaynaklanmaktadır.

Anlaşılmada zorluk yaşansa da kanun hükümleri çok açıktır. Serbest meslek mensupları hizmeti ifa ettiklerinde tahsilat yapmamış olsalar dahi hizmetin karşılığı olan bedeli KDV beyanlarında dikkate almak durumundadırlar. www.muhasebenet.net

Çözüm ise oldukça basittir: Serbest meslek kazançlarının elde edilme esasının tahakkuk esasına bağlanarak serbest meslek erbabının artık fatura veya fatura yerine geçen belge düzenlemesi sağlanmalı, serbest meslek kazanç defteri ise buna göre yeniden düzenlenmelidir.

Osman F. ÇANAKKALE
Vergi Denetmeni

 
   
Yasal Uyarı
 
   

 
 

 

 

 
  ▼ Yayınlanan En Son  Mevzuatlar   (Sitenize ekleyebilirsiniz)


Copyrıght  © 2005-2011 www.muhasebenet.net www.muhasebenet.com. Her hakkı saklıdır.