Damga Vergisi'nde "Nüsha"
ve "Suret" ayrımı
Bilindiği üzere; 488 sayılı Damga Vergisi
Kanunu'nun 1'inci maddesi hükmü uyarınca, anılan kanuna ekli
(1) sayılı tabloda yazılı kağıtlar damga vergisine tabidir.
Kanundaki kağıtlar terimi ise, yazılıp imzalanmak veya imza
yerine geçen bir işaret konmak suretiyle düzenlenen ve
herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz
edilebilecek olan belgeler ile elektronik imza kullanılmak
suretiyle manyetik ortamda ve elektronik veri şeklinde
oluşturulan belgeleri ifade etmektedir. Damga vergisinin
mükellefi ise kağıtları imza edenlerdir.
Damga Vergisi Kanunu'nun 5'inci maddesinde, bir nüshadan
fazla olarak düzenlenen kağıtların her nüshasının ayrı ayrı
aynı miktar veya nispette damga vergisine tabi olduğu;
Kanuna ekli (1) sayılı tablonun "IV- Makbuzlar ve diğer
kağıtlar" başlıklı bölümünün 3 numaralı fıkrasında, tabloda
yazılı kağıtlardan aslı 1.00 Türk Lirası'ndan fazla maktu ve
nispi vergiye tabi olanların resmi dairelere ibraz edilecek
özet, suret ve tercümelerinin maktu (2010 yılı için 0.55 TL)
damga vergisine tabi olduğu hükme bağlanmıştır.www.muhasebenet.net
Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı'nca 30.03.2010
tarihinde internet sitesinde yayımlanan 19 Seri Nolu Damga
Vergisi sirkülerinde, Damga Vergisi Kanunu'nun konusuna
giren kâğıtların vergilendirilmesinde nüsha ve suret
ayrımlarında yaşanan tereddütlerin giderilmesine ilişkin
olarak açıklamalarda bulunulmuştur.
Anılan Sirkülerde de açıklandığı üzere; Damga Vergisi Kanunu
uygulamasında aynı hüküm ve kuvveti haiz olmak üzere birden
fazla düzenlenmiş ve taraf/taraflarınca ayrıca imzalanmış
olan kâğıtların her biri nüshadır. Bu kapsamda nüshalar,
belli bir hususu ispat ve belli etmek üzere müstakilen ve
aynı zamanda farklı mekanlarda ibraz edilebilir mahiyette
olan kağıtlardır.
Suret ise aslında bulunan ibarelerin aynısını taşıyan, fakat
aslında bulunan imzaları taşımayıp aslına uygun olduğuna
ilişkin onaylayanın imzasını veya kaşesini ihtiva eden
kâğıtları ifade etmektedir. Taraf / taraflarınca
düzenlenerek imzalanmış, diğer bir ifadeyle hukuken tekemmül
etmiş bir kâğıdın usulüne uygun olarak çıkarılmış, ancak
taraflarınca ayrıca imzalanmamış örnekleri surettir.www.muhasebenet.net
Kâğıtların fotokopi ile çoğaltılmış örneklerinin de "Aslına
uygundur" ya da "Aslı gibidir" şerhi ile onaylayanın imzası
veya kaşesini ihtiva etmesi halinde mahiyeti itibarıyla
suret; kâğıdın taraflarınca ayrıca imzalanması halinde ise
nüsha olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.
Damga Vergisi'ne tabi kağıtlar bakımından düzenlenecek nüsha
ve / veya çıkarılacak suret sayısına ilişkin olarak Damga
Vergisi Kanunu'nda herhangi bir belirleme bulunmamaktadır.
Diğer taraftan, uygulamada örnek olarak düzenlendiği
belirtilen kağıtlar bakımından, yukarıda yapılan açıklamalar
dikkate alınarak bu kağıtların nüsha ya da suret olma
durumlarının belirlenmesi ve buna göre damga vergisinin
aranması gerekmektedir.
Bu itibarla, mükelleflerce düzenlenen;
- Kağıt nüshalarının birden fazla olması durumunda her bir
nüsha ayrı ayrı aynı miktar veya nispette,
- Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı şartları haiz
kâğıtların resmi dairelere ibraz edilecek suretleri maktu,
damga vergisine tabi tutulacaktır.
YMM tasdik sözleşmelerinin kaç nüsha yapılacağı sorunu
Bilindiği üzere; 3568 sayılı Kanun'un 12'nci maddesi hükmüne
dayanılarak hazırlanan ve 2/1/1990 gün ve 20390 sayılı Resmi
Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren "Yeminli Mali
Müşavirlerin Tasdik Edecekleri Belgeler, Tasdik Konuları,
Tasdike İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik"in
10'uncu maddesinde; yeminli mali müşavirlere ilgililerce
yaptırılacak tasdik hizmetinin tasdik sözleşmesine
bağlanması öngörülmüş ve tasdik sözleşmesinde hangi
hususların yer alacağı belirtilmiştir. Anılan yönetmelikte,
düzenlenecek bu sözleşmelerin kaç nüsha olacağı konusunda
bir belirleme yapılmamıştır. Konuyla ilgili olarak
çıkartılan 11 Seri nolu Tebliğde yapılan açıklamalarda da
düzenlenecek tasdik sözleşmelerinin kaç nüsha olacağı
konusunda bir açıklama yapılmamış, tasdik hizmetlerinde,
müteselsil seri ve sıra numarası bulunan ve Türkiye Serbest
Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler
Odaları Birliği tarafından bastırılan sözleşmelerin
kullanılacağı ve sözleşmelerin anılan tebliğin ekinde
verilen örneğe uygun olması gerektiği belirtilmiştir. Anılan
tebliğ ekinde yer alan sözleşme örneğinin 3 nolu
"sözleşmenin süresi, tarihi ve sözleşme yeri" başlığı
altında "… İş bu sözleşme .... 2 nüsha olarak düzenlenmiş
olup, birer nüsha taraflara verilmiştir" ibaresi yer
almıştır.
Ötedenberi yapılan uygulamada; YMM odaları tarafından
basılmış matbu sözleşmeler kullanılmakta olup, bu
sözleşmeler tek nüsha olarak yapılmakta ve yapılan
sözleşmenin aslı YMM'de kalmakta, YMM tarafından onaylanan
bir sureti (bir fotokopisi) ise mükellefe verilmektedir.
Dolayısıyla, bir nüsha olarak yapılan bu sözleşmeler için,
yukarıda yapılan nüsha-suret ayrımına ilişkin açıklamalara
ve yasal düzenlemeye uygun olarak, tek nüsha için damga
vergisi hesaplanıp ödenmektedir.
Ancak, bu uygulama Gelir İdaresi Başkanlığı'nca vergi
dairelerine gönderilen ve sözleşmelerin, yukarıda belirtilen
tebliğ ekindeki örnekte yer alan "2 nüsha düzenlenir"
ibaresinden hareketle, damga vergisinin de 2 nüsha için
aranması gerektiği yazısı üzerine çeşitli vergi dairelerinde
yapılan uygulamalarda sorunlara yol açmıştır. Bu sorunların
yaşanması sonrasında ise Gelir İdaresi Başkanlığı'nca,
yukarıda belirtilen 19 Seri Nolu Damga Vergisi
sirkülerindeki açıklamalar yapılmıştır. Kanımızca, anılan
sirkülerde yapılan bu açıklamalar, "sözleşme serbestisi"
ilkesinin de İdarece göz önünde bulundurulduğu ve
düzenlenecek tasdik sözleşmelerinde " 2 nüsha" ibaresinin "1
nüsha ve 1 suret " şeklinde anlaşılması gerektiği şeklinde
yapılmış açıklamalardır. Dolayısıyla, 19 Seri Nolu Damga
Vergisi sirkülerindeki açıklamalardan sonra, uygulamada 2
nüsha sözleşme yapma zorunluluğu ve buna bağlı olarak 2
nüsha için damga vergisi aranması yoluna gidilmemelidir.
Buna rağmen, uygulama birliğinin sağlanamadığı ve farklı
vergi dairelerince farklı işlemler yapıldığına tanık
olunmaktadır. Bu tür farklı uygulamalara meydan verilmemesi
için, Gelir İdaresince konunun daha açık bir şekilde
düzenlenmesinde ve tüm teşkilata duyurulmasında yarar
vardır.
Akif AKARCA / Dr.Mehmet ŞAFAK /
akif.akarca@alfaymm.com |