|
|
İşyerinde
cinsel tacizde bulunan işçinin iş akdinin feshi
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2005/6471 E. Sayılı
dosya üzerinden verdiği 2005/ 35643 K. ve
10.11.2005 tarihli ilamında işyerindeki bayan
arkadaşına elle ve sözle cinsel tacizde
bulunduğu iddiası ile iş akdi feshedilen işçinin
açtığı kıdem, ihbar ve manevi tazminat talepli
davayı değerlendirmiştir. Esasında karara konu
olan bayan çalışanı elle ve sözle taciz
olgusunun işveren açısından haklı nedenle fesih
imkanı bahşettiği hususu açıktır. Ancak
incelediğimiz Yargıtay kararında böylesi bir
vakıanın ne şekilde ortaya konulup,
ispatlanabileceği açık şekilde gösterilmiştir.
Hiç şüphe yok ki mobbing diye de tabir edilen bu
tip manevi ve cinsel istismar ve tacizlerin
ispatı son derece zordur. Burada da bir işçinin
bir diğer işçiye yaptığı cinsel taciz şeklinde
tezahür eden mobbing eylemi üzerine işverence
yapılan fesih işlemi söz konusudur. Değindiğimiz
ispat zorluğu bu olayda da kendisini göstermiş
ve yerel mahkeme işverence yapılan feshi haksız
bularak, işçi lehine kıdem ve ihbar tazminatına
hükmetmiştir. Yargıtay ise yerel mahkeme
kararını bozmuştur. Bakalım Yargıtay 9. Hukuk
Dairesi nasıl bir mantık içerisinde olayı
değerlendirmiş ve cinsel taciz iddiasını sabit
bulmuştur?
İncelememize konu Yargıtay kararında davacı yan;
davalı şirket işyerinde 1.6.1996 tarihinden
itibaren belirsiz süreli hizmet akti ile satış
elemanı olarak çalışmakta iken 2.1.2001 tarih ve
270 yevmiye nolu noter tasdikli ihtarname ile
hizmet aktinin 1475 sayılı yasanın 17/2. göre
feshedildiği, feshe, aynı işyerinde çalışan bir
bayan işçinin yersiz şikayetinin neden olduğunu
ve feshin haksız olduğunu, çalışılan süreye
ilişkin kıdem, ihbar, yıllık izin, kötü niyet ve
manevi tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı, işveren cevap dilekçesinde alt iş
ilişkilerinin bulunduğu E. Kozmetik firmasına
ait reyonda promosyon görevlisi olarak çalışan
bayan elemana sözle ve elle cinsel tacizde
bulunan davacının iş aktine disiplin kurulunun
aldığı karar gereğince haklı nedenle son
verildiğinden kıdem ve ihbar tazminatı
verilemeyeceğine diğer istekler için ise hak
kazanamadığını belirtmiştir. Mahkemece, feshe
neden olan cinsel taciz iddiası, disiplin kurulu
kararı, işyeri yöneticilerinin ve tanıkların
yeminli ifadeleri, yazışmalar, değerlendirilip,
taciz iddiası somut delillerle
kanıtlanmadığından, feshin haksız olduğundan
bahisle kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık
iznin hüküm altına alınması gerektiğine, diğer
istemlerin ise koşulları gerçekleşmediğinden
reddine şeklinde hüküm kurulmuştur.
Yargıtay kararına konu olayda, işveren
tarafından davacı işçi hakkında, bayan işçiye
sözle ve elle sarkıntılıkta bulunduğu,
reddedilmesine rağmen davranışlarını bir süre
daha sürdürdüğü, nihayet 2.1.2001 tarihli el
yazısı ile kaleme alınmış şikayet dilekçesi ile
durumun tacize maruz kalan bayan işçi tarafından
insan kaynakları müdürlüğüne bildirildiği,
imzalı sayfa yok ise de bu dilekçenin şikayet
edenden başkasına mal edilemediği ve
sahiplenilmediğinden ötürü soruşturma
başlatıldığı görülmektedir. Ayrıca davacı
işçinin cinsel tacizde bulunduğu iddia edilen
bayan işçinin yakınları tarafından tartaklandığı
ve davacı işçinin de bu olay üzerine görev
yerinin değiştirilmesini talep ettiği
belirlenmiştir.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi tüm bu olgular
çerçevesinde, olayların gelişiminden şikayet
dilekçesindeki samimi anlatımlardan ve erkek
arkadaşları tarafından iş çıkışında davacı
işçinin tartaklanması olgusunu bizzat davacının
dahi kabul ediyor bulunması ve işveren vekilince
işyerinde tutulan zabıt ve soruşturma
tutanakları bu maksatla birimler arasında
yapılan yazışmalardan disiplin kurulu
değerlendirmesinin isabetli bulunduğu kanısına
varmıştır. Ayrıca Yargıtay sarkıntılığa maruz
kaldığı iddia olunan bayan işçinin de aynı
işyerinde çalışan nişanlısının bulunduğunu,
davacının önceden T. Bostanlı şubesinde
çalışmakta iken bir bayan işçinin eşi ile kavga
edip Bahçelievler şubesine gönderildiğini, iş
hayatında başarılı olsa da amirleri tarafından
artık bu şubede çalışmasının uygun bulunmayacağı
yolunda görüş bildirildiğini de dikkate almıştır
Görüldüğü üzere Yargıtay bu tip cinsel taciz
nedenli fesihlerde öncelikle mağdurun ve cinsel
tacizde bulunduğu iddia edilen işçinin
ifadelerinin alınmasını gerekli görmektedir.
Yargıtay 2. olarak dikkat çektiği nokta ise
kişilerin sosyal, medeni durumu ve olayların
seyridir. İncelediğimiz kararda Yargıtay'ın
işveren lehine değerlendirme yapmasının belki de
en büyük nedeni mağdurun nişanlı olması ve bu
şekilde manen yaralayıcı bir olayı işverenlerine
yazılı olarak bildirecek kadar zor durumda
kalmış olmasıdır.
Av. Ali YÜKSEL / Dünya |
|