Engelli
mi, sağlam mıyız bir şey anlamış değiliz!
Engelli sayısını azaltmak
için 2006'da kıstaslarda değişiklik yapıldı.
Buna göre yüzde 40'ın üzerinde rapor oranına
sahip olanlar engelli sayılıyor ama yüzde 39
ve altındaki rapor sahipleri engelli
sayılmıyor. İroni de burada. Bunlar engelli
sayılmadığı gibi sağlam da sayılmıyor
Mağdur 1: Ali Bey, bir bacağım diz üstünden
yok. Protez bacak-ayak ile yürüyebiliyorum.
1998 yılı haziran ayında aldığım özürlü
rapor oranım yüzde 67 idi ama o raporla
vergi indirim belgesi talebim olmamıştı.
Şimdi ise erken emekli olabilmek için
defterdarlığa müracaat ettim. Beni hastaneye
sevk ettiler ve şimdi de gelen yazıda "Yüzde
39 oran ile özürlü değilsin" diyorlar. Bu
arada KPSS'yi de kazandım ve memur olmak
için müracaat ettim Yine, "Hastaneye sevk
ettiler hastaneden sağlam raporu al gel"
dediler. Hastane sağlam raporu vermedi,
memur da olamadım. Şimdi özürlü müyüm yoksa
sağlam mıyım? Birisi karar versin ne olur?
İsmi saklı
Mağdur 2: Sol diz üstü protez kullanıyorum.
Aldığım özürlü raporu ile İŞKUR aracılığıyla
16.02.1998 günü çalışmaya başladım; işyerim
beni vergi indirim belgesi almam için
16.03.1999 tarihinde İzmit SSK Bölge
Hastanesi'ne rapor alımı için yolladı. Bu
raporu yüzde 60 olarak aldım ve resmi
yazışmalar yapılarak tarafıma yüzde 50
oranlı ve 3. dereceden vergi indirimi
uygulandı. 2010 yılında özürlü ve
engellilere tanınan otomatik vites araç
alımı için başvurdum. (1992 yılından beri H
tipi ehliyet otomatik vites kullanabilir
durumdayım). Bu durumda elimde orijinal yeni
rapor olmadığı için Darıca Farabi Devlet
Hastanesi'nden "H tipi ehliyet alabilir"
açıklaması içeren, araç alımı ÖTV
uygulaması, vergi indirimi, özürlü kimlik
kartı konulu yeni bir engelliler için sağlık
kurulu raporu aldım. Ancak bu kere rapor
oranım yüzde 38'de kaldı. Yukarıdaki
bilgiler ışığında ben özürlü müyüm? Yoksa
değil miyim? Engelli isem 1999'da aldığım
özür raporum ile 2010 yılında verilen
rapordaki oranlar neden farklı? Artık SGK da
beni engelli saymayıp erken emeklilik
hakkımı da elimden alır mı? İlgili sağlık
kurulları yasasında özürlüler için verilen
sağlık kurulu raporları ile ilgili 2006
yılında değişiklik olmuş, burada kazanılmış
haklar bölümü var. Bu durum beni de kapsar
mı? Benden habersiz bu rapor devreye
sokularak (Aldığım yüzde 38 rapor artık
sistemde görünüyormuş) SGK buna göre işlem
yapar mı? Raporum yüzde 40'ın altında
kaldığı için ben şu an tüm haklarımı
kaybetmiş durumda mıyım?
İsmi saklı
1 gecede alınan kararla engelli sayısı
düşürüldü
16 Temmuz 2006 günü o güne kadar yürürlükte
olan, "Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu
Raporları Hakkında Yönetmelik'in Yürürlükten
Kaldırılmasına Dair Yönetmelik" yürürlüğe
konulmuştur. Amaç ise engelli-özürlü
kriterini değiştirip sayısını bir gecede
düşürmektir. Yine aynı günlü Resmi Gazete'de
(16/07/2006) "Özürlülük Ölçütü,
Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek
Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik"
yürürlüğe girmiştir. Bu değişiklik
sonrasında 2006 Temmuz ayına kadar özürlü
sayılanlar bir gece sonra özürsüz
sayıldılar.
ESKİ VERGİ İNDİRİM BELGELERİ GEÇERLİDİR
Yeni yönetmeliğin geçici maddesi ile eski
yönetmelik gereğince vergi indirim belgesi
almış olanların bu belgeleri geçerlidir. Bu
belgelerle erken emekli olma hakkınız da
bakidir. Ancak, eski yönetmeliğe göre
alınmış rapor oranlarıyla vergi indirim
belgesi alma imkânı kalmamıştır (Dava ile
alınabilir). Bu sebeple 2'nci mağdurumuz
(İzmitli) elinde eski tarihli de olsa vergi
indirim belgesi olduğu için SSK'dan yaşa
bağlı olmadan erken emekli olma hakkını
kaybetmemiştir. Şartlarını tamamladığında
SSK'dan özürlü sıfatıyla emekli olabilir.
Ancak, 2006 yılı temmuz ayında çıkarılan
yönetmelik gereğince özürlü sayılmadığından
özürlü aracını da ÖTV ve KDV indirimini de
alamayacak. Normal vatandaşlar gibi
indirimsiz araç alabilecek.
KEY'DE DAVA AÇANLAR KAZANIP PARASINI ALIYOR
KEY'de işçi olup da iş mahkemelerinde ve
memur olup da idari yargı yerlerinde dava
açanlar davalarını kazanıp paralarını tahsil
etmeye başladılar. Bilindiği üzere 2008 yılı
temmuz ayında ilk KEY listesi açıklanmış ve
2008 Ekim ayına kadar da itiraz süresi
verilmişti. İtirazları reddedilenler de
mahkemelere başvurmaya başlamıştı. Yaklaşık
2000 kişi dava açmıştı. Bu davalarda sona
yaklaşıldı. Davaların kazanılması ile KEY
olarak bilinen Konut Edindirme Yardımı
ödemelerinde yeni bir süreç başladı.
Açıklanan listelerde adı olmayan veya adı
olduğu halde beklediği para çıkmayanlar
hakkında, hak ilk sahiplerinin açtığı
davalarda, mahkeme vatandaşın lehine karar
vermeye başladı. Açılan davalara göre, bu
kapsamda davaları sonuçlanan hak sahipleri,
KEY tutarlarını çalıştıkları kurumlardan
tahsil ediyor. Açılan davalarda memur
olanların idare mahkemelerinde açtıkları
davalar da kazanılmaya başlandı. İş
mahkemelerinde açılanlar ise halen devam
ediyor. Bu arada KEY'in tasfiye kanunu
gereğince, en son yayınlanacak liste olan
31.03.201 1 gününden sonra da isteyenler
yine dava açabilirler.
Memurların açtıkları davalarda, mahkemeler,
KEY kesintilerinin yapıldığı dönemlerde
çalıştığını belgeleyen hak sahiplerinin KEY
tutarlarının çalıştıkları kurumlar
tarafından ödenmesini kararlaştırdı. Buna
göre, KEY listelerini düzenli tutmayan ve bu
belgeleri ödenmesi için tasfiye halindeki
Emlak Bankası'na teslim etmeyen kurumlar,
KEY tutarlarını kendileri ödeyecek.
Son olarak KEY Tasfiye Kanunu gereğince iki
liste daha açıklanacak ama bu Emlak Bankası
para bulabilirse gerçekleşecek. Para
bulamazsa liste açıklanmayacak.
Sigorta primleri kredi kartıyla ödenebilecek
Sosyal Güvenlik Kurumu'nun 26 banka ile
imzaladığı protokol, nakit sıkıntısı
olanlara ödeme konusunda yeni imkân
tanıyacak
SOSYAL güvenlik sigorta primleri, bundan
böyle Sosyal Güvenlik Kurumu'nun (SGK) web
sayfasından kredi kartları ile ödenebilecek.
Sosyal Güvenlik Kurumu'nun 26 banka ile
imzaladığı protokol gereği, dünden itibaren
prim yükümlülüğü olan herkes kredi
kartlarını kullanarak sigorta primlerini
ödeyebilecek. SGK, uygulamayla tüm
bankaların kredi kartlarıyla prim ve diğer
ödemelerin yapılmasının mümkün olacağını
açıkladı.
KAPSAM GENİŞLEYECEK
Sosyal Güvenlik Kurumu ayrıca, halen kredi
kartıyla yapılan ödeme türlerinin kapsamının
genişletildiğine kurum tarafından yeni
uygulamaya konulan ödeme türlerinin de
gerekli görülürse sisteme dahil
edilebileceğine dikkat çekti.
Kurumdan yapılan yazılı açıklamada şöyle
denildi: "Prim ödeme yükümlüleri, protokol
imzalayan bankaların birinden edinmiş olduğu
kredi kartı ile aynı bankanın alternatif
dağıtım kanalları (internet bankacılığı, ATM
gibi) aracılığı ile prim ödemelerini
gerçekleştirebildikleri gibi, ilgili
bankanın kredi kartına verecekleri otomatik
ödeme talimatı ile de prim ödemelerini
yapabilmektedirler. Kredi kartı ile prim
ödenmesinin, banka şubesinde yapılan tüm
prim tahsilatı işlemlerinden bir farkı
bulunmamakta olup nakit sıkıntısı içinde
bulunan prim ödeme yükümlüsüne bu şekilde
kolaylık sağlanması amaçlanmıştır."
Ali Tezel
atezel@htgazete.com.tr
Habertürk |