Genç işsizliği karşıtı teşvik sistemi
Her vatandaşımızın işsizliği acıdır.
Ve işsiz vatandaşımızın bakmakla sorumlu olduğu nüfus
kadar da çarpan etkisiyle bu acı artmaktadır.
Askerliğini yapmamış veya üniversiteyi yeni bitirmiş
gençlerin babası ya da annesi olan işsizler ise, acı ve
sorunlarının psikolojik sarsıntılarla büyümesine mahkûm
olmaktadırlar. Uzun süre işsiz kalan gençlerin anne veya
babası, geçim sorunu yaşamasa bile, katlanılması zor
sorunlarla baş edebilmelidir. Yaşayanlar çok iyi bilir.
Genç işsizliğinin acısı, çok boyutludur. Hem kendisi hem
ailesi hem de toplum, bu nedenle bedeller ödemek zorunda
kalmaktadır. Toplumsal gelişim süreçlerimizi öncelikle
bu sorunun çözümüne yöneltmemiz, bu açıdan çok önemli.
Ve 2007 yılından beri bu konuda bilinçlenmiş istihdam
teşvikleri uygulamasını ve yeni istidam teşviki
çalışmalarının sürdürülmesini çok değerli buluyorum. Bu
anlamda geçen hafta sonunda Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Ömer DİNÇER'in basına yaptığı açıklamalara kulak
kabartmalıyız.
Buna göre, hükümet, kadın ve gençlerin işgücü piyasasına
katılımını artırmak için bu iki grubu işe alan
işverenlerin sigorta priminin tamamını 3 yıl boyunca
karşılamayı ve istihdamı artırmak amacıyla işverene
çifte teşvik vermeyi öngörmüş bulunuyor. Bakan
tarafından detayları açıklanan düzenlemeye göre,
işverene yüzde 5 genel prim indirimi sağlanıyor ve
bununla birlikte işverenler, ilk kez çalıştıracakları
kadın ve 19-29 yaş arasındaki gençlere yönelik prim
teşvikinden de 3 yıl boyunca yüzde 100 oranında
yararlanabilecek. Bakan Dinçer, teşvik paketiyle
birlikte, toplumun her kesiminin sosyal sigorta ve
sağlık haklarıyla ilgili iyileştirme öngören paketi
açıklamış bulunuyor.
Bu düzenlemeler, "torba yasa" şeklinde bütçe ile
birlikte çıkarılacak ve paketin toplam maliyeti, 1
milyar 163 milyon TL. Paketten mesleki eğitim alacaklar
da dâhil, 443 bin kişi yararlanacak ve yılda 200 bin
kişi yeni işe girişi sağlanabilecek. Bakanın verdiği
bilgilere göre:
1.İşyerlerinde stajyer çalıştırma zorunluluğunda 20 ve
üzeri işçi çalıştırma şartı, 5 işçiye düşürülüyor. Aktif
işgücü programı çerçevesinde uygulamaya dâhil olan
işyerinde, stajyerlere verilecek ücret, brüt asgari
ücretin yüzde 30'u yerine, net asgari ücretin yüzde 30'u
olacak.
2.İstihdam teşviki için, daha önce İşsizlik Sigortası
Fonu'ndaki devlet payının yüzde 30'unu harcayan hükümet,
artık fon gelirlerinin toplamının yüzde 30'unu harcamayı
öngörüyor.
3.İşsizlik sigortasının kapsamı genişletiliyor. İşten
atılanlara sosyal güvence şeklinde düzenlenen İşsizlik
Fonu'ndan, kendi hesabına çalışanlar ile isteğe bağlı
prim ödeyenler de yararlanabilecekler. Bu uygulama,
Fon'a ek gelir sağlama amacıyla öngörülüyor.
4-Süresiz iş sözleşmesi olmayan, kendi adına ya da kısmi
süreli çalışanlara da emekli olabilmeleri için borçlanma
imkânı getiriliyor. Bunlar da 7 bin 200 prim günü
üzerinden emekli olabilecekler.
Topluca özetlersek, 1-Yeşil Kartlılar iş bulduklarında
kartları iptal edilmeyecek. Yeniden işsiz kaldıklarında
tekrar devreye sokulacak; 2-Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığı, işten atılanlarla işveren arasında arabulucu
olacak; 3-Sanatçı, taksi şoförleri ve geçici tarım
işçileri de 17 gün prim ödeyerek, bir tam ay çalışmış
sayılacak; 4-Trafik kazası geçiren kişi, sigortasız olsa
bile sağlık giderlerini SGK karşılayacak; 5-Stajyerler
ve çıraklara da ücretsiz sağlık hizmeti verilecek; 6-Silikozis
hastalığı nedeniyle iş gücünü yüzde 40 ve daha fazla
kaybeden kot taşlama işçilerine 100 ile 300 lira
arasında aylık bağlanacak.
Yasası çıktığı zaman daha net değerlendirmeleri
yapabileceğiz. Ancak hemen söyleyelim ki, kriz sonrası
hızlı toparlanma çalışmaları, derhal yapılmalı ve
doğabilecek dünya krizleri risklerine karşı dayanıklı
bir iktisadî dinamik oluşturabilmeliyiz.
Tahsin Sınav
tsinav@yenisafak.com.tr
Kaynak: http://yenisafak.com.tr/Yazarlar/?t=15.11.2010&y=TahsinSinav |