Türkiye'nin Muhasebe Rehberi   I  Yayınlanan En Son Mevzuatlar  I  2010 Vergi Takvimi  I   2010 Yılı Muhasebe Uygulamaları  I  Beyanname Rehberi  
Ana sayfa Yasal Uyarı Künye Danışma Hattı Güncel Bilgi Arşivi

      Çalışma Hayatı Rehberi

 MUHASEBE GÜNCEL BÜLTEN :   15 AĞUSTOS 2010

  Vergi Rehberi 

  2010 Çalışmaları 
  2010 Pratik Bilgiler 
  Staj - Stajyer Rehberi
  Maliye Rehberi
  BEŞ DAKİKA ARA !...
  Makale Rehberi

  Kanun-Mevzuat Rehberi  

  Sosyal Güvenlik Rehberi  

 

 
       
   
Doğum borçlanması erken emeklilik getirir

Geçen hafta doğum borçlanmasının askerlik borçlanması gibi olduğunu, borçlanma için sigortalı olma, işten ayrıldıktan sonra 300 gün içinde doğum yapma gibi şartların tamamen kaldırıldığını okuyucularımıza ilk olarak biz duyurduk.
Doğum borçlanması konusunda bu hafta sizlerden oldukça fazla soru geldi. Bu nedenle tek tek soruları cevaplamak yerine, doğum borçlanmasının sosyal güvenlik hukukundaki yansımalarını sizlere kısaca özetlemek istiyorum...

Borçlanma yapanın işe girişi öne alınır
Sigortalının ilk defa işe girdiği tarih doğum yaptığı tarihten sonraysa yapılacak doğum borçlanması ile ilk defa işe girilen tarih geriye çekileceğinden sigortalı 4 yıl erken emekli olma hakkına kavuşmuş olacaktır.
Örneğin; ilk defa 10 Nisan 1994 tarihinde sigortalı olan ve öncesinde 1988 ve 1991 tarihinde doğum yapmış kadın sigortalı borçlanma yapmaz ise, 20 yıl sigortalılık, 50 yaş ve 5675 gün prim ödeme şartına tabi olacaktır. Oysa bu sigortalı 4 sene doğum borçlanması yaptığı takdirde, 46 yaş 5375 gün şartına tabi olacak, ilk işe giriş tarihi 4 sene geriye gittiği için 20 yıl sigortalılık süresini de tamamladığından yaş ve prim ödeme şartlarını tamamladığı an hemen emekli olabilecektir.

Ölen sigortalının hak sahipleri de borçlanabilir
Doğum borçlanması yapabilmek için sigortalının kendisi tarafından yapılan başvurularda borçlanma talep tarihinde, hak sahiplerince yapılan başvurularda ise sigortalının ölüm tarihinde fiilen sigortalı olma şartı aranmaz. Dolayısıyla ölen sigortalı adına hak sahipleri de borçlanma yapabilir.
Bazı durumlarda ölen sigortalının sigortalılık süresi veya prim ödeme gün sayısı ölüm aylığı bağlanması için yeterli olmayabiliyor. İşte bu gibi durumlarda ölen sigortalı erkek ise askerlik borçlanması yapıldığı gibi bundan sonra ölen kişi kadın ise ve çocuğu varsa doğum borçlanması yapılarak hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanabilecek.
5510 sayılı Kanuna göre, en az 1800 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş veya 4/a kapsamındaki sigortalılar için her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olanların ölümü halinde hak sahiplerine aylık bağlanır.
İşte doğum borçlanması 5 yıl sigortalılık süresi ya da en az 1800 gün prim ödeme şartını yerine getiremediği için aylık bağlanamayan hak sahiplerine bu süreleri doğum borçlanması ile tamamlama imkânı sunmaktadır.
Örneğin; ilk defa 1 Mayıs 2006 tarihinde sigortalı olan 1 Haziran 2010 tarihinde vefat eden ve 1150 gün prim ödemesi bulunan kadının eşine ve çocuklarına normal şartlarda aylık bağlanması mümkün değildir. Çünkü 5 yıllık sigortalılık süresi 11 ay eksiktir. Bu sigortalının hak sahibi eşi 11 aylık doğum borçlanması yaptığı takdirde SGK kendisine ölüm, çocuğuna da yetim aylığı bağlayacak, eşi evlenmediği sürece bu aylığı almaya devam edecektir.
Belirtmemiz gerekirse 2 doğum yapmış bir kadının en az 360 gün sigortalılığı varsa ölümü halinde 2 çocuk için 4 yıl borçlanma yapıldığı takdirde eşine ve çocuklarına maaş bağlanır. Bu açıdan değerlendirildiğinde kadınların en az 360 gün sigortalı olmalarının büyük bir öneme sahip olduğu anlaşılmaktadır.


“Gıda paketleri” sigorta primine tabi değil
Her yıl mübarek ramazan ayı geldiğinde işverenler çalışan işçilerine gıda paketi içinde kumanya verirler. İşverenler daha çok hayır amaçlı olarak çalışanlarına yardım etme yoluna giderler ama bu işin muhasebeleştirme sıkıntısını muhasebe departmanı çeker.
Ramazan ayı dolayısıyla işçilere yapılan gıda yardımlarının sosyal güvenlik yönünden nasıl muhasebeleştirileceği, bordroya nasıl yansıtılacağı, sosyal güvenlik kurumuna verilen aylık prim ve hizmet belgesinde sigorta primine tabi tutulup tutulmayacağı sıkça karşılaştığımız problemlerin başında gelmektedir.
Bilindiği üzere, konu ile ilgili başvurabileceğimiz tek doğru kaynak 5510 sayılı “Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu”dur. Söz konusu kanuna göre;
“Ayni yardımlar ve ölüm, doğum ve evlenme yardımları, görev yollukları, seyyar görev tazminatı, kıdem tazminatı, iş sonu tazminatı veya kıdem tazminatı mahiyetindeki toplu ödeme, keşif ücreti, ihbar ve kasa tazminatları prime esas kazanca tabi tutulmaz.” Ramazan ayında işçilere verilen kumanyalar ayni yardım olduğu için prime dahil edilmez. Ancak ramazan ayı için bile olsa yapılan yardım nakdi nitelikteyse, para olarak ödeniyorsa bu nitelikteki ödemelerin prime dahil edilmesi gerekir.
Şerif Akcan / Türkiye
 
Yasal Uyarı
 
 
   

 
 

 

 

 
  ▼ Yayınlanan En Son  Mevzuatlar   (Sitenize ekleyebilirsiniz)


Copyrıght  © 2005-2010 www.muhasebenet.net www.muhasebenet.com. Her hakkı saklıdır.