Türkiye'nin Muhasebe Rehberi   I  Yayınlanan En Son Mevzuatlar  I  2010 Vergi Takvimi  I   2010 Yılı Muhasebe Uygulamaları  I  Beyanname Rehberi  
Ana sayfa Yasal Uyarı Künye Danışma Hattı Güncel Bilgi Arşivi

      Çalışma Hayatı Rehberi

 MUHASEBE GÜNCEL BÜLTEN :   14  ARALIK  2010

  Mükellef Rehberi 

  Vergi Rehberi 
  Pratik Bilgiler 
  Staj - Stajyer Rehberi
  Maliye Rehberi
  BEŞ DAKİKA ARA !...
  Makale Rehberi

  Kanun-Mevzuat Rehberi  

  Sosyal Güvenlik Rehberi  

 

 
 

Şimşek 'çılgınlık' dediyse kastettiği asgari ücretliler
 

Bakan Şimşek, Madrid'de "Bazı emeklilerin maaşları, son maaşlarının yüzde 106'sına denk geliyor. Bu bir çılgınlıktır" demiş. Türkiye'ye döndüğünde ise maaşlarla ilgili açıklama yapmadığını söylemiş ama dediyse Şimşek'in kastettiği emekli olunca maaşı 615 liraya çıkan asgari ücretliler.
Bizlere "Sosyal Güvenlik Reformu" diye yutturulan 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu gereğince emeklilik, kadın-erkek fark etmez 65'e çıkarılmıştır. Öte yandan, 08.09.1999 günü Resmi Gazete'de yayımlanan 4447 ve sonrasındaki 4759 sayılı kanunlar ile daha önce kadınlarda 38, erkeklerde 43 olan emeklilik yaşının 08.09.1999 gününden sonra işe giren kadınlar için 58, erkekler için de 60 olduğunu da unutmamak gerekir. 08.09.1999 gününden önce işe girmiş olan kadınlar için ise işe giriş tarihlerine kademeli yaş artırımı yapılmıştır.

AYLIKLARI DA DÜŞÜRÜLDÜ
Aynı yasayla sadece SSK ve Bağ-Kur'luların emekli aylıklarının hesaplaması değiştirilmiş, aralarında Mehmet Şimşek'in olduğu TC Emekli Sandığı iştirakçilerinin emekli aylığı hesabı ise değiştirilmemiştir. SSK ve Bağ-Kur'luların emekli aylığı hesaplama sistemi değiştirildiği için de halen ayda 2500 liradan az ücret (SPEK) bildirilen SSK ve Bağ-Kur'luların ileride emekli olduklarında alacağı aylık da her prim ödedikleri ay düşürülmektedir. Düşüş, emekli aylıkları asgari ücretin yüzde 35'i olan 267'ye ininceye kadar devam ettirilecektir. Yani, bugün işe giren bir gencimiz hayatı boyunca asgari ücret veya buna yakın bir rakamla çalışırsa 65 yaşına gelip emekli olduğunda bugünkü rakamlarla 267 lira emekli aylığı alacaktır. Bu sistemi de Mehmet Şimşek'in kabinesi düzenlemiştir. AKP 2008 yılında sistemi değiştirmemiş olsaydı ömrü boyunca asgari ücretten prim ödemiş SSK emeklisi, bugün emekli olduğunda 780 lira emekli aylığı alacaktı. Şu an ise bu rakam 615 liraya düşmüştür ve her ay da düşmeye devam etmektedir. Uygulamada buna "taban aylık" diyoruz. Yani, asgari ücretli birisi çalışırken eline vergi iadesi dahil net 600 lira geçerken, emekli edildiğinde 615 lira geçmektedir. Bakan Şimşek işte buna bozulmuş. Diyor ki: "Bu çok, daha az emekli aylığı alsınlar. Çalışırken ellerine 600 lira geçerken emekli olduklarında 615 lira geçmesi doğru değil".

ÖNCE KENDİLERİNİN EMEKLİ AYLIKLARINI DÜŞÜRSÜNLER
SSK ve Bağ-Kur emeklilerin açlık seviyesinden daha düşük olan emekli aylıklarına "çok" diyen Bakan Şimşek'in, bakan olarak emekli edildiğinde alacağı aylık 4500 lira olacaktır. Emekli Sandığı emeklilerinde memur olanlar için daire başkanı ve üstü, doçent ve üstü unvanlılara prim alınmadığı halde makam-temsil-görev tazminatları aynen emekli olunca da ödeniyor. Sayın Şimşek önce bu durumu düzeltsin.

Cumhurbaşkanı'na rağmen bu çocuğa devlet bakmıyor
Ali Bey, 32 yaşında özürlü bir oğlum var. İki ayağı felçli ve kafes içinde yaşayabiliyor. Kendisini dövdüğü ve zarar verdiği için böyle bir yöntem bulabildik. Doktorların verdiği ilaçlar da artık işe yaramıyor, vücudu ilaçlara alıştı. Ben de yaşlıyım ve özürlüyüm, kendime bile bakmaktan acizim. Evim yok, kiralık evlerde yaşıyorum ama oğlumun durumu sebebiyle bana kimse ev vermek de istemiyor. Eşimi de 22 sene evvel kaybettim. Evde oğlumdan başka iki kızım daha var ama onlar da kendine bakamıyor. Devlet bana, oğluma evde bakıyorum diye ayda 540 lira veriyor. Ancak, ben oğlumun devletin bakımevlerinde bakılmasını istiyorum. Cumhurbaşkanı'na mektup yazdım, gelen cevapla SHÇEK'e gittim almadılar. Belediyenin bakım evlerine gittim almıyorlar. Sadece alt bezi için ayda 2 paket veriyorlar ama bunu alırken bile hakaretler işitiyorum. Ne olur devlet bakım parası vermesin ama oğlumu bakımevinde baksın. Bize yardımcı olunuz. Refika BİÇİCİ-İstanbul
Sayın okurum, durumunuz gerçekten zor. Ancak, uluslararası mevzuat ve 01.07.2005 tarihli 5378 Sayılı Kanun ile 2828 Sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanunu gereğince, 18 yaşını tamamlamış çocuğunuza siz bakmak zorunda değilsiniz. Devletin bakımla ve bakım hizmetleri koordine etmekle görevli olan kurumu SHÇEK bakmak zorunda. Bu konuyla ilgili olarak SHÇEK Genel Müdürlüğü veya il müdürlüğüne başvurunuzu yapınız. Kurum, çocuğunuza bakmak zorunda olduğundan, evde bakım parasını almayacaksınız. Bunun yerine oğlunuza kurumun bakımevlerinde veya bazı illerde belediye ve vakıflara ait bakım yurtlarında bakacaklar.
Başvurunuza da 60 gün içinde olumlu cevap vermek zorundalar. Olumlu cevap vermezlerse de durumu idari yargıda dava ederek çocuğunuza baktırabilirsiniz.

Taşeron işçileri uyuyamıyor
Gece yarısından sonra bir inşaat çalışanından şu mesaj geldi: "Ali Bey, bu saatte size yazmamın sebebi, inşaatlarda çalışan biz işçilerin içler acısı durumu. Efendim her meslek grubunun sendikası, bir çatı örgütü var, ne yazık ki herkesin içinde oturduğu ve çalıştığı binaları inşa eden biz işçilerin bir örgütü yok. Dünya kadar arkadaşım haksızlığa uğruyor, özellikle bu sektörün taşeronlaşmasından kaynaklanan sorunlar bitmiyor. Birçok inşaatta çalıştım. Her defasında bize işe giriş için bir sürü kâğıt imzalattılar, ayrıca da güvenlik eğitimi verdiler. İmzalattıkları kâğıtların içinde aynı zamanda istifamızı da imzalatmışlar, şimdi alacağımıza hak iddia edemiyoruz. Ücretlerimizi de alamadık. Uykularımız kaçıyor. Kanunlarda bu suç sayılmaz mı, nitelikli dolandırıcılık sayılmaz mı, yani bu konuda neler yapabilirim? İsmi Saklı
Sayın okurum, işe girerken size imzalatılan istifa dilekçesine literatürde "beyaza imza" diyorlar ve hiçbir geçerliliği olmadığı gibi savcılığa suç duyurusunda bulunursanız cezası da var. Ücretler konusuna gelince, alamadığınız ücretler için Çalışma Bakanlığı'na şikâyet ederseniz veya iş mahkemesinde dava açarsanız, işveren ücretleri banka yoluyla ödediğini kanıtlamak zorundadır. Kanıtlayamayınca da ödemek zorundadır.
Ali Tezel
atezel@htgazete.com.tr
Habertürk

 
   
Yasal Uyarı
 
   

 
 

 

 

 
  ▼ Yayınlanan En Son  Mevzuatlar   (Sitenize ekleyebilirsiniz)


Copyrıght  © 2005-2011 www.muhasebenet.net www.muhasebenet.com. Her hakkı saklıdır.