|
|
Başınıza bir iş kazası gelirse, haklarınız
için neler yapmalısınız?
> C. B.
* 5 Şubat 2010 tarihinde geçirdiğim iş kazasında sağ kolum
omzumdan koptu, burnum kırıldı ve kafama 15 dikiş atıldı.
Kaza ile ilgili olarak MALULEN emeklilik müracaatımı yaptım.
1970 doğumluyum ve 23 yıl sigortalılık sürem ile 5230 günüm
var. İş kazası, SGK teftiş kurulunda inceleniyor. Sorularım:
* İş kazası nedeniyle, iş yeri ısrarla Emniyette ifade
vermemi istiyor. Bu ifademin alacağım tazminata etkisi olur
mu?
* 2 aylık Heyet Raporu verildi. Bu süreçte aylık alabilecek
miyim?
* Kusur oranı yüzde kaç verilirse, tazminat davası açmam
gerekir?
* İş yeri çalıştıracağını belirtiyor.
* MALULEN emekli olabilir miyim, ne kadar maaş alırım?
* İş yerinde resmî olarak 8 saat mesai ve Asgari Ücret
üzerinden maaş aldığım gösteriliyor. Ancak fiili olarak,
1.750 TL maaş almaktayım (600 TL bankaya yatıyor, diğer
kısmı elden ödeniyor).
* Bu tür iş kazalarında, maddi ve manevi tazminatların
miktarları ne kadar olmaktadır?
* Malulen emeklilik işlemleri ve davalar sürecinde, SGK veya
iş yerinden maaş alabilecek miyim?
İFADE VERMEK ŞART
CEVAP: Okuyucumuzun sorusunu olabildiğince kısaltmaya
çalıştım. İş Kazaları konusu çalışma hayatında önemli bir
problem olarak karşımıza çıkıyor. Yukarıdaki soruların
içeriğinden birçok yanlış değerlendirmelerin yaygın olarak
kullanıldığını anlamaktayız. Sorular genel anlamda kaza
geçiren kişileri ilgilendirdiği için biraz ayrıntılı cevap
verme ihtiyacı duyduk. Bu nedenle özelde soru soran
okuyucumuza cevap verirken genelde benzer sorunları yaşayan
kişileri bilgilendirmeyi amaçladık.
İş kazası geçiren sigortalıların kolluk güçlerine (polis
veya jandarma) mutlaka ifade vermesi gerekir. Ölümlü ve
yaralanmalı iş kazalarında savcılık cezai kovuşturma açmak
durumundadır. Baygın halde hastaneye gelen ve ifade
veremeyecek durumda olan kişilerin ifadesi bilahare kolluk
güçlerince veya savcılıkça alınacaktır.
Olayın oluşunu yansız olarak doğru bir şekilde herhangi bir
etki altında kalmadan ifade etmenizi tavsiye ederim.
Vereceğiniz ifade direkt olmasa bile dolaylı olarak
tazminatınızı etkiler. Tazminat almak içgüdüsü ile değil
adaletin tecellisi için ifade vermenizi öneririm. Zaten
mahkeme başka argümanları kullanarak en doğruya yakın kararı
verecektir.
TAZMİNAT DAVASI
İş kazası geçiren sigortalılar raporlu oldukları süre içinde
“geçici iş göremezlik ödeneği” yani istirahat parası
alırlar. Kaza soruşturması tamamlanıp en az yüzde 10 ve
üzerinde “meslekte kazanma gücü kaybı” olan sigortalılara iş
kazası sigorta kolundan SÜREKLİ İŞ GÖRMEZLİK GELİRİ
bağlanır. Yani iş kazasından aylık bağlanır. Bu aylık
bağlanıncaya kadar raporlu olduğunuz süre içinde istirahat
paranızı alabilirsiniz.
İş kazası sonucu tazminat davası açmanız için kusur oranı
ile bağlı değilsiniz. Tabii ki işverenin kusursuz olduğuna
karar verilirse düşük bir tazminat alabilirsiniz. Ama
işverenin kusursuz sorumluluğu da tazminatlarda hesaba
katılır. Maddi ve manevi tazminat davası açabilirsiniz.
Mahkemeler kusur oranı kadar tarafların sosyal ve ekonomik
durumlarını ve sizin uğradığınız zararı dikkate alarak karar
vereceklerdir.
ÇİFTE MAAŞ ŞANSI...
İş kazası sonucu meslekte kazanma gücü kaybınız yüzde 60 ve
üzerine çıkarsa ayrıca MALULLÜK aylığı da bağlanabilir.
Bağlanabilir diyorum; zira malullük aylığı bağlanabilmesi
için sadece meslekte kazanma gücü kaybının yüzde 60 olması
yeterli değil, ayrıca en az 10 yıl sigortalılık süresi ve
1800 gün prim ödeme gün sayısının da olması gerekir.
Halbuki, iş kazasından aylık bağlanması (sürekli iş
görmezlik geliri) için herhangi bir gün veya sigortalılık
süre şartı aranmamaktadır.
Okuyucumuzun 23 yıl sigortalılık süresi ve 5320 gün prim
ödemesi olduğu için meslekte kazanma gücü kaybı yüzde 60 ve
üzerinde olursa iş kazası aylığı dışında ayrıca malullük
aylığı da alması söz konusu olacaktır. Bunun için sağlık
kurulu raporu önem arz etmektedir.
MALULLER ÇALIŞAMAZ!
İş kazası geçiren sigortalıların istirahatları bittikten
sonra aynı veya başka bir iş yerinde çalışmalarına yasal bir
engel yoktur. İş kazası sigortasından aylık alırken de
çalışabilirler. Ancak, iş kazası sonucu yukarıda
belirttiğimiz gibi bir de malullük sigortasından aylık
bağlanırsa çalışmaları mümkün olmayacaktır. Yani, malullük
aylığı bağlanan kişi “malul” sayılır. Malul sayılanlar
çalışamaz. Çalışırlarsa malullük aylıkları kesilir. Malullük
aylığı alan kişiler sosyal güvenlik destek primine tabi
olarak da çalışamazlar.
Hem iş kazasından hem de malullük sigortasından aylık
bağlanan kişiler, “İki aylığı birden alabilirler mi?” Evet,
iki farklı sigorta kolundan aylığa hak kazanana, ikisi
birden bağlanır. Ancak, aylıklardan çok olanın tamamı, az
olanın ise yarısı verilir.
Okuyucumuzun bir önemli sorusu da gerçekte aldığı aylık ile
resmî olarak gösterilenler arasında farklılık olmasıdır.
İşte bu en temel mesele olarak karşımıza çıkıyor. Maalesef
sıklıkla karşılaştığımız bir problem.
DÜŞÜK PRİME DİKKAT!
Ücret farklılığı yani düşük aylık üzerinden sigorta ödenmesi
kişinin hem iş kazası sigortasından hem de hak kazanırsa
malullük sigortasından bağlanacak aylığını önemli ölçüde
düşürecektir. Daha az iş kazası ve malullük aylığı demektir.
Bu durumda ne tavsiye edilir? İspatı zor olmakla birlikte İş
Mahkemesinde dava açmanızı öneririm. Ücretinizin az
ödendiğini ispat etmeniz gerekir. Bu kolay olmayacaktır. Ne
iş yaptığınızı yazmamışsınız. Ancak, usta olarak
çalıştığınız için en azından mahkeme yaptığınız işte usta
pozisyonunda çalışan kişilerin piyasa ücretlerini
araştıracaktır.
Diğer yandan, iş yerinizde çalışan kişilerin tanıklığı da
mahkemece dikkate alınabilir. Dava yolu ile ücret tespiti
yaptırmanızı tavsiye ederim.
İş kazasına dayalı maddi ve manevi tazminatın miktarı
hakkında yorum yapmak mümkün değil. Bunu etkileyen birçok
unsur vardır ve yukarıda bir kısmına değindik. Nihayetinde
mahkeme heyetinin önemli ölçüde takdir hakkı vardır. Şerif
Akcan-Lütfi Köksal / türkiye |
|
|
|