Türkiye'nin Muhasebe Rehberi   I  Yayınlanan En Son Mevzuatlar  I  2010 Vergi Takvimi  I   2010 Yılı Muhasebe Uygulamaları  I  Beyanname Rehberi  
Ana sayfa Yasal Uyarı Künye Danışma Hattı Güncel Bilgi Arşivi

      Asgari Geçim İndirimleri

 MUHASEBE GÜNCEL BÜLTEN :  14 OCAK 2010

  Vergi Rehberi 

  2010 Çalışmaları 
  2010 Pratik Bilgiler 
  Staj - Stajyer Rehberi
  Maliye Rehberi
  BEŞ DAKİKA ARA !...
  Makale Rehberi

  Kanun-Mevzuat Rehberi  

  Sosyal Güvenlik Rehberi  

 

 

Yüksek vergi kayıtdışına davetiye

    Çok uzak değil, 2009 yılının bahar ayları.. Başbakan Tayyip Erdoğan akaryakıt şirketlerini petroldeki fiyat düşüşlerini akaryakıt fiyatlarına yansıtmamakla suçluyor. Ardından Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu devreye giriyor, tavan fiyat uygulaması başlıyor. Devletin aldığı vergi oranları aynen kalırken dağıtım şirketleri ve bayilerin kârları yarı yarıya kısıtlanıyor. Böylece serbest piyasa ekonomisinde hükümet zoruyla fiyat indirimi gerçekleşiyor. Ardından aynı hükümetin Maliye'si ÖTV zammı yaparak fiyatların eski seviyesinden de yukarıya fırlamasına neden oluyor.
Çelişkiler bununla da sınırlı değil. 2010 yılı bütçesinde sigara ve akaryakıttan topladığı vergileri artırma planı yapan Maliye, 2009'un son günü eyleme geçiyor. Sigara ve akaryakıttan alınan ÖTV artırılıyor. Maliyeti artan sigara şirketleri değişik oranlarda fiyat artışına gidiyor. Bazı şirketler fiyatlarını düşük tuttuğu için serbest piyasa ekonomisi ve rekabetin gereği bu kez fiyatları diğerlerine göre yüksek kalanlar indirime gidiyor.
Maliye yine devreye giriyor ve bizzat Bakan Mehmet Şimşek "Biz planladığımız vergi hedefine ulaşmak için her türlü yasal düzenlemeyi yaparız" diyor. Sigara şirketleri bu tehdit üzerine yeniden zam yapıyor.
Akaryakıt fiyatını önce zorla indiren sonra artıran da sigaraya zorla zam yaptıran da aynı hükümet. Bu vergi artışı-zam-indirim döngüsünün asıl ilginç tarafı Başbakan Erdoğan ile Maliye Bakanı Şimşek'in taban tabana zıt bu uygulamalara yasal düzenlemelerle imza atması.
Şimdi kendinizi sigara ya da akaryakıt şirketleri yerine koyun ve önümüzdeki döneme ilişkin bir strateji belirleyin. Ciro, kâr ve büyüme kalemlerini tahmin edebilir misiniz? Oyunun kurallarının ne zaman ve nasıl değişeceğini kestirebilir misiniz?
Geçen haftaki yazımda vergi artışlarıyla hükümetlerin kendi ayağına kurşun sıktığını, fiyat makasının açılması nedeniyle kayıtdışının patladığını yazmıştım. Yazdıklarımı bizzat Maliye Bakanı Mehmet Şimşek TRT'de katıldığı bir programdaki sözleriyle bakın nasıl doğruladı:
"Türkiye'de Gelir ve Kurumlar Vergisi'nin milli gelire oranı düşük. Sözgelimi Danimarka gibi ülkelerde, milli gelir 100 lira kabul edildiğinde, insanlardan 29 lira Gelir ve Kurumlar Vergisi alınıyor. Türkiye'de ise 5.6 lira alınıyor. Yani Türkiye, doğrudan çok az vergi toplayabiliyor. Bunun da temelinde kayıtdışılık ve yapısal sorunlar yatıyor. Bu sorunun da hemen çözümlenmesi mümkün değil. Bu nedenle dolaylı vergilere yükleniyoruz. Geçmişte de böyleydi şimdi de."
Özetle Mehmet Şimşek, iki dönemdir iktidarda olan hükümetin kayıtdışılık ve yapısal sorunları hemen çözemeyeceğini, bu yüzden de dolaylı vergilere yüklenmeye devam edeceğini söylüyor.
Mehmet Şimşek'e akaryakıt ve sigarada kayıtdışını çözebilecek bir önerim var. Geçen haftaki yazım sonrasında arayan Türkiye Akaryakıt Bayileri Petrol ve Gaz Şirketleri İşveren Sendikası (TABGİS) Başkanı Atıf Ketenci, Petrol Ürünleri İşveren Sendikası (PUİS) Genel Sekreteri Güner Yenigün ve diğer sektör temsilcilerini lütfen dinlesin. Kayıtdışına set çekecek formüller bizzat Ketenci ve arkadaşlarında.
Ketenci sayısını hatırlayamadığı kadar bakan ve başbakana, akaryakıtta vergi toplamanın yolunun vergi zammından değil indirimden geçtiğini anlatmış. Vergi artışına gidildikçe akaryakıtta resmi satış rakamlarının azaldığını rakamlarla ortaya koymuş.
Rakamlar PETDER'den. Türkiye'de 2008'in ilk dokuz ayında 44 milyar liralık akaryakıt alışverişi yapılmış. Bu rakam 2009'un aynı döneminde yüzde 14 azalarak 38 milyar liraya gerilemiş. Devlet yüzde 14'lük azalmaya rağmen 2008'de de 2009'da da 22 milyar liralık dolaylı vergi toplamayı başarmış. Nasıl mı? Vergi artışı sayesinde. Maliye açısından madalyonun parlayan yüzünde bu var. Ya diğer yüzü?
Türkiye'nin yıllık akaryakıt tüketimi 1998 yılından bu yana 17 milyon tonlarla yerinde sayıyor. Kıyamet kopsa da büyüme rekorları kırılsa da aynı. Henüz hibrit araç yaygınlaşmadığına, suyla giden otomobil, kamyon da icat edemediğimize göre biz Türkler dünya çapında bir ekonomik başarıya imza atmış durumdayız. Tüketmeden büyümeyi becerebiliyoruz. Şaka bir tarafa tabii ki Türkiye'nin akaryakıt tüketimi 1998 yılından bu yana ciddi bir şekilde arttı. Hükümetler vergi oranını yükselttikçe hemen yanı başımızdaki ülkelerle fiyat farkı üç-dört katına kadar çıktı. Yapılan her vergi artışı ülkeye daha fazla kaçak akaryakıt sokulması ve satılması için bir teşvikti aslında. Tüketim artışındaki payı, dürüst çalışan şirketler ve Maliye yerine kayıtdışı faaliyet gösteren "milli gelir hırsızları" kaptı. Hem de bizzat yol kenarlarına astıkları "ucuz mazot" afişleriyle göstere göstere.
Maliye Bakanımızın sözlerinden yola çıkarak bir soruyla bitirelim: Kümesteki kazlar hep suçlu, kayıtdışı satan hırsızlar masum mu Sayın Şimşek?
Satışlar düşse de vergi geliri korunuyor
 
2008/9
2009/9
Değişim %
Toplam otomotiv yakıtı satışı (milyon ton)
13.9
13.5
-3.3
Akaryakıt tüketimi işlem hacmi (milyar TL)
44
38
-14
Akaryakıt toplam dolaylı vergi (milyar TL)

Sefer Levent / Referans

 
       

    
  ▼ Yayınlanan En Son  Mevzuatlar   (Sitenize ekleyebilirsiniz)


Copyrıght  © 2005-2010 www.muhasebenet.net www.muhasebenet.com. Her hakkı saklıdır.