Vergi ve
prim 'affı' için başvurmadan önce
işletmenizin envanterini çıkarın
Aralık ayı, dönem sonu olması itibarıyla hem
bulunulan dönem için bazı işlemlerin
tamamlanıp gözden geçirilmesi hem de
müteakip dönem için bazı hazırlıkların
yapılması bakımından önemli.
Sene sonuna yaklaştığımız bugünlerde gerçek
mali durumu net olarak görebilmek için
işletmeler açısından yapılması gereken
önemli işlemler bulunuyor. Bunlardan birisi
olan envanter, sene sonunda işletmenin
kâr-zarar durumunun ortaya çıkarılması ve
bilançonun hazırlanması aşamasında yapılması
gereken teknik bir çalışma. Envanter işlemi,
muhasebe kayıtlarıyla gerçek durum
arasındaki farkın ortaya konmasını sağlar.
Yani sene içerisinde satılmış, kırılmış,
bozulmuş olan bir mal veya ödenmiş olan bir
borç, kayıtlarda hâlâ mevcut ve ödenmemiş
görünüyor olabilir. Bu durum ancak sene
sonunda yapılacak fiili ve kaydi envanterle
ortaya çıkacaktır. Zaten kanunen de bilanço
esasına göre defter tutmak mecburiyetinde
olan mükellefler hesap dönemi sonunda
envanter çıkarmak zorunda. Envanter
çıkarmak, Vergi Usul Kanunu'nda bilanço
günündeki mevcutları, alacakları ve borçları
saymak, ölçmek, tartmak ve değerlemek
suretiyle kesin bir şekilde ve müfredatlı
olarak tespit etmek şeklinde tanımlanıyor.
Envanter çalışması yapmanız, çıkarılacak
aftan ne şekilde ve ne kadar
faydalanacağınız hakkında da size ipucu
verecektir. Stoklarında şişme olan, kasa
hesapları kabarmış olan, belgesiz makine ve
teçhizat almış olanlar veya belgesiz mal
satanların affın getireceği stok beyanı,
matrah artırımı gibi imkânları kullanıp
kullanmayacağına karar vermesi için envanter
gerekli bir işlem. Çünkü bu imkânlardan
faydalanmanın da mükellefe getireceği bir
maliyet olacaktır. Çıkarılacak envanterle
tablo net olarak görülür ve maliyet
kıyaslaması yapma imkânı doğar. Yapılacak
bir inceleme veya tespitte, katlanılacak
fatura aftan faydalanma halinde ödenecek
vergi ile kıyaslanır.
Bu yıl kullanılan defterlerin sene sonu
itibarıyla yazdırılmasında fayda var.
Bilgisayar ortamında tutulan bilgilerin
silinme veya kaybolma riski unutulmamalı.
Ayrıca 2011 yılında kullanılacak defterlerin
tasdiki 2010/Aralık ayı içinde
yaptırılmalıdır. Yevmiye ve envanter
defterleri, işletme defteri, çiftçi işletme
defteri, imalat ve istihsal vergisi
defterleri tasdik ettirilmelidir. Bu yıl
kullanılan kanuni defterler bitmemiş ve
gelecek yıl da kullanılacaksa, bu
defterlerin tasdik işlemleri 2011 Ocak ayı
içinde yaptırılabilir.
Fazladan aldığınız emekli maaşını taksitle
geri ödeyebilirsiniz
Soru: 1999'da SSK'dan emekli oldum. 2002'de
657'ye tabi olarak öğretmenliğe döndüm.
Ağustos 2010'a kadar iki yerden de maaş
aldım. Meğer bu maaşlardan birisini almamam
gerekiyormuş. Kanunu öğrenince kendim
müracaat ettim ve Ağustos 2010'da SSK'dan
aldığım emekli maaşımı kestiler. Şimdi bana
48 bin lira borç çıkardılar. Ben bu parayı
faiziyle mi ödeyeceğim, yoksa yeni çıkan
kanundan yararlanıp faizini ödemeyecek
miyim?
Cevap: 2005 tarihinde yayınlanan 5335 sayılı
kanuna göre herhangi bir sosyal güvenlik
kurumundan emeklilik veya yaşlılık aylığı
alanlar bu aylıkları kesilmeden; genel
bütçeye dahil daireler, katma bütçeli
idareler, döner sermayeler, fonlar,
belediyeler, il özel idareleri, belediyeler
ve il özel idareleri tarafından kurulan
birlik ve işletmeler, sosyal güvenlik
kurumları, bütçeden yardım alan kuruluşlar
ile özel kanunla kurulmuş diğer kamu kurum,
kurul, üst kurul ve kuruluşları, kamu
iktisadi teşebbüsleri ve bunların bağlı
ortaklıkları ile müessese ve işletmelerinde
ve sermayesinin yüzde 50'sinden fazlası
kamuya ait olan diğer ortaklıklarda herhangi
bir kadro, pozisyon veya görevde
çalıştırılamaz ve görev yapamazlar.
Dolayısıyla sizin SSK emekli maaşınızın bu
kanunla kesilmesi gerekmekteydi. TBMM'de
görüşülmekte olan kanun tasarısında, kurum
hatasından kaynaklanan yersiz ödemelerin
ilgililerden tahsilinde kanuni faizin
uygulanmaması ve ödeme süresinin üç aydan
iki yıla çıkarılması öngörülüyor. Sizin
durumunuzun bu kapsamda
değerlendirilebilmesi için söz konusu yersiz
ödemenin kurum hatasından kaynaklanmış
olması gerekiyor. Kanun yürürlüğe girdikten
sonra kuruma başvurabilirsiniz. Olumsuz
cevap alırsanız iş mahkemesine dava
açabilirsiniz.
Ahmet Yavuz / Zaman
ahmet.yavuz@zaman.com.tr
|