Bilanço
ve envanter çalışmaları
Vergi Usul Yasası'nın 192.
maddesinde yer alan tanımlamaya göre
"bilanço, envanterde gösterilen kıymetlerin
tasnifli ve karşılıklı olarak değerleri
itibariyle tertiplenmiş özetidir."
Envanter ise "bilanço günündeki mevcutları,
alacakları ve borçları saymak, ölçmek,
tartmak ve değerlemek suretiyle kesin bir
şekilde" müfredatlı olarak tespitidir.
Envanter öncelikle defter üzerinde
çıkarılır. Ancak işlerinde geniş ölçüde ve
çeşitli mal kullanan büyük müesseseler
envanterlerini listeler halinde
düzenleyebilmektedirler. Bu takdirde
envanter listelerinin;
· Sayfa üzerinden numaralanarak sıralanması
· Envanterin tanzim tarihine göre
tarihlenmesi
· Envanter çıkaran memur ile teşebbüs sahibi
veya vekili tarafından imzalanması
· Aynen envanter defteri gibi saklanması
Zorunludur. (Vergi Usul Yasası Madde: 188)
Mevcut yasal düzenlemeler çerçevesinde bir
işletmenin bilançosunun gerçek durumu
yansıtabilmesi için envanter çalışmasının
ciddi ve güvenilir şekilde yapılması
gerekmektedir.
Envanterin yasal tanımlamasından da
anlaşılacağı üzere belli bir tarihte bir
işletmenin sahip olduğu varlıkları
envanterden belirlemek mümkündür. Bu
varlıklar envanterin aktif tablosunda yer
almaktadır. Bilançonun aktif tablosunun
hangi kaynaklardan finansmanın sağlandığını
pasif tablosundan belirlemek mümkündür.
Bilançonun aktif tablosunda yer alan
varlıkların Vergi Usul Yasası'nın değerleme
hükümlerine göre işlem görmesi
gerekmektedir. Bu bağlamda "değerleme, vergi
matrahlarının hesaplanması ile ilgili
kıymetlerin takdir ve tespitidir." (Vergi
Usul Yasası Madde: 285)
Gerçekte "Değerleme, iktisadi kıymetlerin,
vergi kanunlarında gösterilen gün ve
zamanlarda haiz oldukları kıymetler esas"
alınarak yapılır.
Değerlemenin Vergi Usul Yasası'nda yer alan
hükümlere göre yapılmaması halinde
düzenlenen mali tabloların başta bilanço
olmak üzere doğruluğundan bahsetmek mümkün
değildir.
Envanterin doğru yapılmaması halinde,
belirlenen kıymetler doğru değerlendirilmiş
olsa dahi işletmedeki varlıkların fiziki
mevcudu ile bilançoda yer alan miktarları
itibariyle farklılık varsa, söz konusu
bilançonun gerçeği yansıttığını
söyleyemeyiz. Aynı şekilde işletmedeki
varlıklar fiziken envantere doğru
yansıtılmış olsa bile eğer değerlemesi doğru
yapılmamış ise bu takdirde de söz konusu
bilançonun gerçeği yansıttığını söylememiz
mümkün değildir.
Genel ilke olarak ticari işlemlere tahsis
edilmiş olan bütün varlıkların bilançoya
yansıtılması gerekmektedir. Örneğin Vergi
Usul Yasası'nın 187. maddesi uyarınca "Ferdi
teşebbüslerde, mükellefin sahip olduğu bina
ve arazi hakkında aşağıdaki yazılı esaslar"
geçerli olmaktadır.
· Fabrika, ambar, atölye, dükkân, mağaza ve
arazi işletmede ister kısmen, ister tamamen
kullanılsınlar değerlerinin tamamı üzerinden
envantere alınır.
· Ticaret hanları gibi oda oda veya kısım
kısım kullanılabilen binalarla evlerin ve
apartmanların yarısından fazlası işletmede
kullanıldığı takdirde envantere ithal
edilir.
· Envantere alınan gayrimenkullerin
kullanılış tarzlarında sonradan vaki olacak
değişiklikler, hesap yılı içinde nazara
alınmaz.
Gerçekte Vergi Usul Yasası'nın 192.
maddesinde yer alan tanımlamaya göre
bilançonun "Aktif toplamı ile borçlar
arasındaki fark müteşebbisin işletmeye
mevzuu varlığını (öz sermayeyi)
oluşturmaktadır. Dolayısıyla eğer ferdi
işletmelerde kullanılan müteşebbise ait
gayrimenkul envantere dahil edilmez ise
özkaynaklar farklı bir değeri ifade
edecektir. Bu nedenle bilançonun doğru
düzenlenebilmesi için sahip olunan
değerlerin tam ve yasalara uygun olarak
değerlendirilmiş miktarları ile bilançoya
alınması gerekmektedir.
Bilanço kalemlerinin değerleme ilkelerinden
farklı bir biçimde dikkate alınması halinde
söz konusu bilanço üzerinden hesaplanacak öz
sermaye de farklı olacak dolayısıyla gerçek
öz sermayeyi yani işletme sahibinin
işletmeye tahsis ettiği gerçek sermayeyi
göstermeyecektir.
Tüm ticari işletmeler güvenilir bilanço
üretmek için yıl sonu itibariyle öncelikle
doğru bir şekilde envanter çalışmasını
yapmak ve envantere düzenlemek
zorundadırlar.
Doğru ve güvenilir bir bilançonun
altyapısını doğru yapılmış ve Vergi Usul
Yasası'nın üçüncü kitabında yer alan
değerleme hükümlerine değerlendirilmiş
(kuruşlandırılmış) envanterler
oluşturmaktadır.
İşletmelerin envanter çalışmalarına yönelik
günleri giderek azalmaktadır. Envanter
çalışmaları işletme sahiplerini çok yönlü
olarak ilgilendirmektedir. İşletmelerin
kârlılık durumu ve varlıkların bilançoya
yansıtılması ancak fiilen yapılan bir
envanter çalışması ve bu çalışma sonucunda
halihazırda işletmede mevcut varlıkların
tespiti ve değerlendirilmesi ile
olabilmektedir.
Veysi Seviğ |