Türkiye'nin Muhasebe Rehberi   I  Yayınlanan En Son Mevzuatlar  I  2010 Vergi Takvimi  I   2010 Yılı Muhasebe Uygulamaları  I  Beyanname Rehberi  
Ana sayfa Yasal Uyarı Künye Danışma Hattı Güncel Bilgi Arşivi

      Çalışma Hayatı Rehberi

 MUHASEBE GÜNCEL BÜLTEN :   12  ARALIK  2010

  Mükellef Rehberi 

  Vergi Rehberi 
  Pratik Bilgiler 
  Staj - Stajyer Rehberi
  Maliye Rehberi
  BEŞ DAKİKA ARA !...
  Makale Rehberi

  Kanun-Mevzuat Rehberi  

  Sosyal Güvenlik Rehberi  

 

 
 

Doktorun parası artırılırken hemşirenin ücreti yok sayıldı

Aile hekimliği sistemi kurulurken, bütün illerde aile hekimlerini örgütleyen dernekler kurduruldu. İşte onlardan gelen mesajlar olduğu gibi, konuyu gayet iyi sahiplenen yandaş olmayan derneklerden de mesajlar geldi. Hepsinin ortak noktası doktorların daha çok para alacak olması. Ancak sağlık memuru, ebe-hemşireler için parasal anlamda bir şey değişmiyor. Sağlık hizmetlerinde ekip anlayışı ise bundan sonra yok.
Aile hekimliği yazı dizimize çok sayıda doktordan, sağlık personelinden mesaj geldi. Doktorlardan gelenler olumlu, ebe-hemşire ve sağlık memurlarından gelenler ise sisteme olumsuz bakıyordu. Zira, kaldırılan sağlık ocağı sistemi yerine getirilen aile hekimliği sisteminde doktorlar, daha önceki ücretlerinin 3-4 katını alabilecekken diğer sağlık personeli eskisinden daha az ücret almaya başlayacak.
Sistemi ve yazı dizisini elektronik postayla defalarca tartıştığımız bazı hekimlerden gelen mesajlardan bir kısmını yayınlıyorum.

SENDİKALILIK DURUMLARI
"Ali Bey, yazınızda aile hekimlerinin ve personelinin sendikaya üye olamayacaklarını yazmışsınız ama biz hepimiz sendika üyesiyiz" demişler.
Doğrudur, gidip bir sendikaya üye olabilirsiniz ama "Bu sendika kimle nasıl bir toplu sözleşme, toplu görüşme yapacak" sorusuna da cevap verirseniz neden yazdığımı anlarsanız. Aile hekimliği sistemine geçenler, memur değil, işçi değil, 657'nin 4/B sözleşmelisi değil, yani hukuki durumu özel bir sözleşmeye bağlı ve bireysel hizmet akdine benzemekle birlikte herhangi bir çalışma mevzuatları yoktur. Bu sebeple sendikalı olamazlar, olsalar bile sonuç elde edemezler.

SAĞLIK OCAĞI SİSTEMİ KÖTÜ MÜYDÜ?
"Köhne sağlık ocağı sistemine ne biz dönmek isteriz ne de hastalarımız dönmek isterler. Aile hekimliğini size kimler anlatıyor bilemiyorum ama bu iyi bir sistem. Siz politikacıların maşası olmayacak kadar saygın bir gazetecisiniz, ayrıca gazeteniz Habertürk'ü de farklı ve tarafsız oluşuyla ilk çıktığı günden beri okuyorum. Lütfen bu çizgiyi bozmayın" demişler. Ben de 10 yıl sağlık ocakları ve hastanelerde sağlık memuru, anestezi teknikeri ve acil tıp teknikeri olarak çalıştım, sistemin eski halini de yeni halini de iyi bilirim. Öte yandan 13 yıl Sosyal Güvenlik Kurumu nda başmüfettişlik, grup başkanlığı, SGK Başkan Danışmanlığı da yapmış birisi olarak sistemin hem sağlık hem de sosyal güvenlik tarafını iyi bilirim.
Bu arada köhnemiş sağlık ocağı sistemi dediğiniz dünyanın en iyi koruyucu hekimlik sistemidir ve halen dünyada en iyi sağlık göstergelerine sahip olan Küba bile bu sistemi (sosyalizasyon sistemi) bizden almıştır ve halen uygulamaktadır. Sağlık ocağında onlarca ebe, onlarca hemşire ve sağlık memuru, şoför, hizmetli ile yaptığınız işi şimdi bir ebeyle yaparak daha iyi koruyucu hekimlik yapacağız diyorsanız inandırıcı olamazsınız. Aile hekimliği sistemi, koruyucu hekimlik için değil tedavi edici hekimlik üzerine kurulmuştur. Kapısına her gün 50 hasta gelen aile hekimi ne zaman ev ziyareti, ne zaman gebe, bebek, çocuk ziyareti yapacak, ne zaman çevre sağlığı ve kontrolü için çabalayacak? Sakın "Aile hekimliği sistemi iyi, sağlık ocağı sistemi kötüdür" demeyin, bu doğru değil.

KÜBALI DOKTORLARIN YAŞANTISI KÖTÜ MÜ?
Doktorlar diyorlar ki: "Hekimler hekim olduklarını anladılar, hak ettikleri maaşı alıyorlar. Kabul, Küba da tüm sağlık hizmetlerini devlet karşılıyor, her şey bedava ama bu sistemin mükemmel olduğunu göstermez; çünkü hasta memnuniyeti üzerine kurulu. Bunun bir de hekim memnuniyeti ayağı var ki Türkiye'de bu ayak da sağlam hale geldi. Böylece en mükemmeli bizim sistem; bu sistemle doktorlar daha iyi ücret almaya
başladılar. Küba da ise doktorlar ayda 50-100 dolar maaş alıyor." Ben de diyorum ki; Küba da bir süre bulundum. Küba da en iyi aylığı doktorlar alıyor ama 50-100 dolar arasında değişiyor. Fakat Kübalıların hepsine, beş temel ihtiyaç olan konut, eğitim, sağlık, yiyecek ve elektrik, su, doğalgaz bedava, yani şu an doktorların karşılamak için uğraştığı en temel 5 ihtiyaç için tek kuruş para ödemiyorlar. Verilen 50-100 dolar ise sadece eğlenme ve kültürel ihtiyaçlarını karşılamaları için. Mesela, Kübalılara satılan bir şişe rom 25 kuruş, tiyatro, sinema 5-10 kuruş. Türkiye'de ise herkes ancak 5 temel ihtiyaca para ayırabilip eğlenceye ve kültürel ihtiyaçlara hiç para ayıramıyor.

20 yıl sonra da bu sistem kötü denir
Doktorlar demişler ki: "Sistemin mademki içinden birisiniz, sağlık ocaklarında her şeyin nasıl kâğıt üstünde yapıldığını, sorumlu hekimin aylık çalışmaları yapıp yolladığını, hemşirelerin ve ebelerin hamileleri -bulduğu kadarıyla- takip ettiklerini, bulamadıklarının Allah'a havale olduğunu, bir sağlık ocağında 10 doktor varsa birinin poliklinik yaptığını, birinin sorumlu hekimlik yaptığını benden iyi biliyor olmalısınız. Şimdi ise TSM'ler 3 ayda bir denetime gelir, AHBS'deki verilerin çıktısını alır, kartlarla karşılaştırır ve aşı yapılmış, izlem yapılmış görünen tüm hamilelerin, bebeklerin evlerine telefon edilip şu tarihte aşınız yapılmış, şu tarihte izleniminiz yapılmış doğru mudur diye teyit alırlar." Şimdi aile hekimlerine yönelik denetimlerle sağlanan bu durum, sağlık ocağı sisteminin ilk yıllarında Sağlık Bakanlığı denetimleriyle sağlanmıştı. Sonra, sağlık ocağı sistemini yok etmek için denetimleri boş verdiler, halkın şikâyetçi olmasını temin ettiler. Bir müddet sonra aynı akıbet, aile hekimliği sisteminin de başına gelecektir.
Ali Tezel
atezel@htgazete.com.tr
Habertürk

 
   
Yasal Uyarı
 
   

 
 

 

 

 
  ▼ Yayınlanan En Son  Mevzuatlar   (Sitenize ekleyebilirsiniz)


Copyrıght  © 2005-2010 www.muhasebenet.net www.muhasebenet.com. Her hakkı saklıdır.