Türkiye'nin Muhasebe Rehberi   I  Yayınlanan En Son Mevzuatlar  I  2010 Vergi Takvimi  I   2010 Yılı Muhasebe Uygulamaları  I  Beyanname Rehberi  
Ana sayfa Yasal Uyarı Künye Danışma Hattı Güncel Bilgi Arşivi

      Çalışma Hayatı Rehberi

 MUHASEBE GÜNCEL BÜLTEN :   12 EYLÜL  2010

  Vergi Rehberi 

  2010 Çalışmaları 
  2010 Pratik Bilgiler 
  Staj - Stajyer Rehberi
  Maliye Rehberi
  BEŞ DAKİKA ARA !...
  Makale Rehberi

  Kanun-Mevzuat Rehberi  

  Sosyal Güvenlik Rehberi  

 

 
       
   

Nasıl bir prim affı?


Kavramlara takılıp kalmamak lazım. İster prim affı, isterse yeniden yapılandırma olarak adlandırılsın vergi ve prim borçlusu işveren ve sigortalılara bir ödeme kolaylığı sağlanacağı kesinleşti. Müjde, Devlet Bakanı Ali Babacan tarafından duyuruldu. Özellikle sigorta primlerine getirilen ödeme kolaylıklarının sosyal güvenlik sisteminin geleceği açısından hoş karşılanmadığı kesin.
Nitekim ödeme kolaylığı taleplerine soğuk bakıldığı resmi ağızlardan dile getiriliyordu. Bu uygulamalar SGK'nın stratejik planında kurum açısından tehdit olarak da yer alıyor. Kuşkusuz konunun SGK'nın aktüaryal dengesi kadar işverenler açısından psikolojik boyutu da önemli. Çıkarılan her prim affı ya da borç yapılandırmasında primlerini düzenli ödeyen işverenlere haksızlık yapıldığı düşünülüyor.
Nitekim yakın geçmişte primlerini düzenli ödediği için SGK tarafından plaketle ödüllendirilen bir belediye başkanı "Bunu enayilik beratı olarak kabul ediyorum" diyerek tepkisini göstermişti. Daha da önemlisi, af söylentilerinin yaygınlaşması, SGK'nın prim tahsilat oranlarını hızla düşürüyor.

ÜÇ GRUP BORÇ
Söylenti etkisini artırdıkça, primlerini düzenli ödeyenlerin bir kısmı da ödemelerini aksatmaya başlıyor. Hem SGK'nın hem de işveren ve sigortalıların bu kısır döngüden kurtarılması şart. Bunun yolu da ödeme kolaylıklarının iyi planlanıp iyi uygulanmasından geçiyor.
Hem SGK'yı, hem de piyasanın nabzını iyi bilen biri olarak, hazırlıklarına başlanılan vergi ve prim yapılandırmaları konusunda bazı tavsiyelerimiz olacak. Yapılandırmaya konu borç ve borçluları başlıca üç gruba ayırarak başlayalım. Şöyle ki; vergi, sigorta işveren ve bağımsız çalışan sigorta borç ve borçluları... Dolayısıyla bir işverenin devlete başlıca üç grup borcu oluyor. İlki, ticari faaliyetlerinden tahakkuk eden vergi borçları. İkincisi, yanında çalıştırdığı işçiler için yatırması gereken sigorta primlerinden kaynaklanan borçlar. Ve son olarak da kendi bağımsız çalışma sigortalılığından dolayı eski anlamıyla Bağ-Kur prim borcu.

PROFİLLER FARKLI
İşte bu üç grup borcun oluşması ve birikmesinde çok farklı etkenler rol oynuyor. Kaldı ki, bu üç borç grubunda borçluların profilleri de çok farklı. Vergi ve işyeri sigorta prim borçluları daha çok tüzel kişilikler. Diğer ifadeyle şirketler. Gerçek kişi işveren de olsalar bunların işletme büyüklükleri fazla. Öyle küçük esnaf olarak adlandıracağımız, yanlarından bir-iki kişi çalıştıran vergi mükellefi işverenlerin sayısı, toplam borçlu işveren sayısı içerisinde fazla da olsa, bunların toplam borç miktarlarının devletin bütün prim ve vergi alacakları içerisinde oranları düşük. Düşünün bir kere, işletmesinde beş yüz işçi çalıştıran ve vergi ve prim borcu bulunan bir şirket, zaten tek başına beş yüz esnafa denk geliyor. Yine bu gruptaki vergi ve işveren prim yükümlülerinde ödemesini aksatanların oranları da düşük. Nitekim SGK Başkanlığı'nın ödeme kolaylığı taleplerini red gerekçesinde işverenlerin yüzde seksen beşinin primlerini düzenli ödediği belirtiliyor.

YÜZDE 50'DEN FAZLA
Oysa eski Bağ-Kur primine denk gelen mükellefin kendi sigorta primlerinde iş değişiyor. Bunların çoğunluğunu küçük esnaf oluşturuyor. Bu nitelikteki toplam üç milyon altı yüz bin sigortalıdan iki milyonu geçkin kişinin prim borcu bulunuyor. Yüzde elliden fazla. Üstelik bunlardan altı yüz bin kişinin hiç prim ödemesi yapmadığı belirtiliyor. İşte burada sosyal bir sorun var. Bunun yapılandırma çalışmalarından muhakkak göz önünde bulundurulması gerekir.
Yine dikkat edilmesi gereken bir husus da, bu yapılandırmaların zamanlaması. Üç borç grubu açısından yapılandırmanın farklı dönemlerde yapılması şart. Tecrübeyle sabit, daha önceden vergi dairesi, SSK ve Bağ-Kur aynı dönemde farklı farklı borç yapılandırmasına gidiyordu. İşverenler her üçüne de müracaat edip borçlarını üç farklı kurumda yapılandırıyordu. Yapılandırma kanunlarında taksitlerle beraber tahakkuk edecek normal dönem prim ve vergi borçlarının da ödenmesi şartı yer alır. Bu ise, işverenlerin birkaç ay sonra bunlardan bir ya da bir kaçından fedakarlık etmelerini zorunlu kılar. Ne yazık ki, ilk aksatılan Bağ-Kur prim ya da yapılandırma taksitleri olur.
Yine bu gün için, vergi ve prim borçlarının birikmesinde en büyük etken, küresel krizdir. Krizin etkileri hafiflemekle birlikte henüz geçmedi. Hatta yeni dalga beklentileri devam ediyor. Dolayısıyla işlerdeki daralma devam ettiği müddetçe işverenlerin biriken vergi ve prim borçlarını cari ay vergi ve primleriyle birlikte kolayca ödeyebileceğini kimse beklemesin. O nedenle tavsiyemiz yapılandırmaların farklı zamanlamalarla devreye sokulmasıdır. Hatta özellikle SGK'da işverenlerin işyeri ve kendi prim borçlarını birleştirerek tek kalemde taksitlendirmesi sağlanmalı.

"Haksızlık yapıldığı" fikrine katılmıyorum
Ödeme kolaylığından, vergi ve prim borç asıllarında bir indirimi kimse beklememeli. Olsa olsa tahakkuk eden gecikme zammı ve faizlerinde bir oynama yapılabilir. Bunun yolu da faiz oranlarının mevcuttan daha düşük hesaplanmasıdır. Bu durum primlerini düzenli ödeyenlere haksızlık yapıldığı düşüncesini de giderecektir. Ben zaten bu haksızlık düşüncesine katılmıyorum. Çünkü primlerini düzenli ödeyenler hem gecikme zammı ve faizi ödemekten kurtuluyor, hem de istihdam teşviklerinden yararlandırılarak zaten ödüllendirilmiş oluyor. Kanunlara uydukları için kafaları da dinç oluyor. Özellikle işverenlerin kendi prim borçlarında, borçlu oldukları sürede sağlık yardımlarından yararlanamamaları da en büyük ceza. Zaten SGK'nın önümüzdeki dönemde çözmesi gereken en büyük sorun da, bağımsız çalışan sigortalıların prim borçlarını biriktirme alışkanlığının kırılması olmalıdır. Bunun için, bu güne dek sadece işyeri prim borçları için kullanılan icra takibatları devreye sokulmalıdır.
Celal Kapan / Y.asır

 
Yasal Uyarı
 
 
   

 
 

 

 

 
  ▼ Yayınlanan En Son  Mevzuatlar   (Sitenize ekleyebilirsiniz)


Copyrıght  © 2005-2010 www.muhasebenet.net www.muhasebenet.com. Her hakkı saklıdır.