Tam mükellef gerçek
kişilerce 2009 takvim yılında elde edilen gelirlerin beyanı
Bilindiği üzere; mart ayı vergi mükellefi
gerçek kişiler için, bir önceki yıl elde etmiş oldukları
gelirlerin beyan edileceği aydır. Beyan edilecek gelirleri
olanlar mart ayının 25'inci günü akşamına kadar
beyannamelerini verecekler ve ödemeleri gereken gelir
vergisini mart ve temmuz ayında 2 eşit taksitte
ödeyeceklerdir. Bu yazımızda, hangi tür gelirlerin ne
şekilde beyan edileceği konusu ele alınacak ve özellikle
menkul sermaye iratlarına (mevduat faizleri, kar payı, repo
gelirleri, devlet tahvili ve hazine bonosu faizleri gibi)
ilişkin açıklamalarımıza yer verilecektir.
I-Gelirlerin toplanması ve yıllık beyannameyle beyanı
Gelir Vergisi Kanunu'nun (GVK) 85'inci maddesi hükmü
uyarınca; mükelleflerin, GVK'nın 2'inci maddesinde yazılı
kaynaklardan (Ticari kazançlar, zirai kazançlar, serbest
meslek kazançları, ücretler, gayrimenkul sermaye iratları,
menkul sermaye iratları, diğer kazanç ve iratlar) bir takvim
yılı içinde gerek Türkiye içinde gerekse yurt dışında elde
ettikleri kazanç ve iratları için, Kanunda aksine hüküm
olmadıkça yıllık beyanname vermeleri ve beyanı gereken
gelirleri yıllık beyannamede toplamaları zorunludur.
Defter tutmak zorunda olan ve gerçek usulde vergilendirilen,
tacirler ile çiftçiler ve serbest meslek erbabı ticari,
zırai ve mesleki faaliyetlerinden kazanç temin etmemiş
olsalar bile, yıllık beyanname vermek zorundadırlar. Tasfiye
halinde bulunanlar da dahil olmak üzere, kollektif şirket
ortakları ile komandit şirketlerin komandite ortaklarının
kazançları için de tutarı ne olursa olsun yıllık beyanname
verilecektir.
Gerçek kişilerin elde ettikleri gelirlerin
vergilendirilmesinde yukarıda belirtildiği gibi, tüm
gelirlerin yıllık beyannamede toplanarak beyan edilmesi esas
olmakla birlikte, Gelir Vergisi Kanununun 86'ncı maddesinde
hüküm altına alındığı üzere, bazı gelirler için yıllık
beyanname verilmez ve/veya diğer gelirler nedeniyle
beyanname verilmesi halinde bu gelirler yıllık beyannameye
dahil edilmez.
Buna göre; tam mükellef gerçek kişilerin 2009 yılında elde
ettiği aşağıdaki gelirler için yıllık beyanname verilmez,
diğer gelirler nedeniyle yıllık beyanname veriliyor olsa
bile bu gelirler anılan beyannameye dahil edilmez. Başka bir
deyişle, bu gelirler hiç beyan edilmez:
a) Gerçek usulde (defter tutmak suretiyle)
vergilendirilmeyen zirai kazançlar (zirai kazançlar esas
itibariyle, stopaj suretiyle vergilendirilir ve ekili alan,
ağaç sayısı, metre kare büyüklük, adet gibi Kanunda
belirtilen belli büyüklüklerin altında kalındığı takdirde,
bu kazançlar için defter tutulmaz ve ayrıca beyanname
verilmez),
b) Tüzel kişiliği haiz emekli sandıkları, yardım sandıkları
ile emeklilik ve sigorta şirketleri tarafından
i. 10 yıl süreyle prim, aidat veya katkı payı ödemeden
ayrılanlara yapılan ödemeler,
ii. 10 yıl süreyle katkı payı ödemiş olmakla beraber
bireysel emeklilik sisteminden emeklilik hakkı kazanmadan
ayrılanlar ile diğer sandık ve sigortalardan on yıl süreyle
prim ve aidat ödeyenlere ve vefat, maluliyet veya tasfiye
gibi zorunlu nedenlerle ayrılanlara yapılan ödemeler,
ii. Bireysel emeklilik sisteminden emeklilik hakkı
kazananlar ile bu sistemden vefat, maluliyet veya tasfiye
gibi zorunlu nedenlerle ayrılanlara yapılan ödemeler,
c) Kazanç ve iratların istisna hadleri içinde kalan
kısımları,
d) Tek işverenden alınmış ve tevkif suretiyle
vergilendirilmiş ücretler, (birden fazla işverenden ücret
geliri elde edilmesi halinde birden sonraki işverenlerden
elde edilen ücretlerin toplamı 22.000 TL'yi aşmayan
mükelleflerin, tamamı tevkif suretiyle vergilendirilmiş
ücretleri dahil)
e) Vergiye tabi gelir toplamının ((a), (b), (c) ve (d)
bentlerinde belirtilenler hariç) 22.000 TL'yi aşmaması
koşuluyla, Türkiye'de tevkifata tabi tutulmuş olan,
- birden fazla işverenden elde edilen ücretler,
- menkul sermaye iratları,
- gayrimenkul sermaye iratları,
f) Bir takvim yılı içinde elde edilen ve toplamı 1.070 TL'yi
aşmayan, tevkifata ve istisna uygulamasına konu olmayan
menkul ve gayrimenkul sermaye iratları,
II- Tam mükellef gerçek kişilerin beyan etmeleri gereken
gelirlerin belirlenmesinde dikkate alınacak unsurlar
Beyan edilecek gelirlerin belirlenmesinde dikkate alınacak
bazı hususlar, aşağıda, gelir unsurları itibariyle ayrı ayrı
özetlenmektedir:
1- Gerçek usulde vergilendirilen ticari ve zirai kazançlarla
serbest meslek kazançları :
Yukarıda (I) nolu bölümde de açıklandığı üzere, defter
tutulmak suretiyle gerçek usulde tespit edilen bu kazançlar
için, bu faaliyetlerden zarar doğmuş olsa dahi beyanname
verilmesi zorunludur.
2- Ücret kazançları :
Tam mükellef gerçek kişiler tevkif yoluyla vergilendirilmiş,
tek işverenden alınan ücretleri için yıllık gelir vergisi
beyannamesi vermeyeceklerdir. Birden fazla işverenden ücret
geliri elde edilmesi durumunda, birden sonraki işverenden
alınan ücretlerin toplamının, 2009 yılı gelirleri için
22.000 TL'yi aşması halinde birinci işverenden alınan da
dahil olmak üzere, ücret gelirlerinin tamamı beyan
edilecektir.
Birden fazla işverenden ücret alınması halinde, birinci
işverenden alınan ücretin hangisi olacağı serbestçe
belirlenebilecektir.
Tevkifata tabi tutulmamış ücret gelirleri (GVK'nın 64'üncü
maddesinde yer alan diğer ücretler hariç) için tutarı ne
olursa olsun yıllık beyanname verilecektir.
3- Gayrimenkul sermaye iratları (Kira gelirleri) :
GVK'nın 70'inci maddesinde yazılı mal ve hakların (Arazi,
bina, haklar, motorlu taşıtlar vs.) kiraya verilmesinden
elde edilen gelirler
"gayrimenkul sermaye iradı" olarak adlandırılmakta olup,
bunların beyan ve vergilendirilmesine ilişkin
açıklamalarımız geçen haftaki yazımızda yer almıştır.
4- Menkul sermaye iratları:
Sahibinin ticari, zirai veya mesleki faaliyeti dışında nakdi
sermaye veya para ile
temsil edilen değerlerden oluşan sermaye dolayısıyla elde
edilen kar payı, faiz,
kira ve benzeri iratlar "menkul sermaye iradı"dır.
2009 yılında elde edilen menkul sermaye iratlarının bir
kısmı tutarı ne olursa olsun, bir kısmı ise elde edilen
gelirin belirli bir tutarı aşmaması halinde yıllık beyanname
ile beyan edilmeyecektir.
4.1. Tutarı ne olursa olsun beyan edilmeyecek menkul sermaye
iratları
Aşağıda belirtilen gelirler tutarı ne olursa olsun beyan
edilmeyecek olup, diğer gelirler nedeniyle verilen
beyannameye de dahil edilmeyecektir.
1. GVK'nın geçici 67'nci maddesi kapsamında vergi
kesintisine tabi tutulmuş olan,
- Mevduat faizleri,
- Özel finans kurumlarınca kar ve zarara katılma hesabı
karşılığında ödenen kar payları,
- Repo gelirleri,
2. 07 / 10 / 2001 tarihinden itibaren düzenlenen şahıs
sigorta poliçeleri dolayısıyla elde edilen ve yukarıdaki (I)
nolu bölümün (b) bendinde sayılan menkul sermaye
iratları(bireysel emeklilikle ilgili menkul sermaye
iratları).
3. Kurumlar vergisi mükelleflerinin 31/12/1998 ve daha
önceki tarihlerde sona eren hesap dönemlerinde elde
ettikleri kazançlarının dağıtımı halinde, gerçek kişilerce
elde edilen kar payları.
4. Kurumların karlarını sermayeye eklemek suretiyle
gerçekleştirdikleri kar dağıtım işlemlerinde gerçek kişi
ortaklarca elde edilen kar payları.
5. GVK'nın geçici 67'nci maddesi kapsamında vergi
kesintisine tabi tutulmuş olan 01.01.2006 tarihinden sonra
ihraç edilmiş devlet tahvili, hazine bonosu faiz gelirleri.
(Eurobondlar ise GVK geçici 67. madde kapsamına girmediği
için, bunlardan elde edilen faiz gelirleri 22.000 TL'lik
sınırı aşmışsa beyan edilecektir.)
4.2. Belirli bir tutarı aşmaması halinde beyan edilmeyecek
olan menkul sermaye iratları
a- 22.000 TL'yi aşmaması halinde beyan edilmeyecek menkul
sermaye iratları
Türkiye'de tevkif yoluyla vergilendirilmiş olan(kesinti
oranı sıfır olarak belirlenmiş olanlar dahil) ve 22.000
TL'yi aşmayan aşağıda belirtilen menkul sermaye iratları
için yıllık gelir vergisi beyannamesi verilmeyecektir.
- 01.01.2006 tarihinden önce ihraç edilmiş olan her nevi
tahvil ve Hazine bonosu faizleri ile Toplu Konut İdaresi ve
Özelleştirme İdaresince çıkarılan menkul kıymetlerden
sağlanan gelirler.
- Tam mükellef kurumlardan elde edilen kar payları.
Elde edilen gelirin 22.000 TTL'yi halinde bu gelirlerin
tamamı yıllık beyanname ile beyan edilecektir.
Menkul sermaye iratları toplamının 22.000 TL'yi aşıp
aşmadığının tespitinde; indirim oranı uygulanabilecek menkul
sermaye iratlarının, indirim oranı uygulandıktan sonra kalan
kısımlarının dikkate alınması, bu iratların beyan
edilmesinin gerektiği durumlarda ise indirim oranı
uygulandıktan sonra kalan kısımlarının beyan edilmesi
gerekmektedir.
Yukarıda belirtilen gelirlerden, 01.01.2006 tarihinden önce
ihraç edilmiş olan her nevi tahvil ve Hazine bonosu faizleri
(Dövize, altına veya başka bir değere endeksli olanlar ile
döviz cinsinden ihraç edilenler hariç) %16.7 indirim oranı
uygulamasından yararlanmaktadır. Bu gelirlerden indirim
düşülecek ve kalan tutar, başka gelir yoksa, 22 bin TL'yi
aşıyor ise beyan edilecektir.
Bilindiği üzere, gerçek kişilerce, tam mükellef kurumlardan
elde edilen kar paylarının yarısı gelir vergisinden istisna
olup, kalan tutar vergiye tabi gelir olarak dikkate
alınacaktır. Beyana tabi başka gelirlerin bulunmaması
halinde, istisna düşüldükten sonra kalan gelir 22 bin TL'yi
aşıyor ise beyan edilecektir.
Beyan edilen tutar üzerinden hesaplanan gelir vergisinden,
kurum bünyesinde karın dağıtımı aşamasında yapılan vergi
kesintisinin tamamı mahsup edilecektir.
Öte yandan, tutarı ne olursa olsun beyan edilmeyecek olan ve
yukarda 4.1. bölümde belirtilen menkul sermaye iratları,
beyan sınırı olan 22 bin TL'lik haddin hesabında dikkate
alınmayacaktır.
Bir takvim yılı içinde elde edilen ve toplamı 1.070 TL'yi
aşmayan, tevkifat ve istisna uygulamasına konu olmayan
menkul sermaye iratları için de yıllık beyanname
verilmeyecektir.
Vergi tevkifatına tabi tutulmuş menkul sermaye iratları ile
tevkifata tabi tutulmamış menkul sermaye iratlarının
birlikte elde edilmesi halinde, 22 bin TL'lik haddin
hesabında toplam tutar dikkate alınacaktır.
5- Diğer kazanç ve iratlar:
Diğer kazanç ve iratlar GVK'da "değer artış kazançları" ve
"arızı kazançlar" olarak iki gruba ayrılmıştır.
Tam mükellef gerçek kişiler, istisna tutarını geçen diğer
kazanç ve iratlarını yıllık beyanname ile beyan etmek
zorundadırlar. 2009 yılına ilişkin istisna tutarı değer
artışı kazançları için 7.600 TL (menkul kıymet ve diğer
sermaye piyasası araçlarının elden çıkarılmasından
sağlananlar için bu istisna uygulanmaz), arızi kazançlar
için 17.900 TL'dir.
GVK'da 2009 yılında elde edilen değer artış kazançlarına
ilişkin hükümlerden, önem arz eden ve daha çok menkul
kıymetlerin elden çıkarılması halinde elde edilen gelirlerle
ilgili olarak özetle vurgulanması gereken hususlar şöyle
sıralanabilir:
- Türkiye'de kurulu menkul kıymet borsalarında işlem gören
hisse senetlerinin iktisap tarihinden itibaren 1 yıl
geçtikten sonra, tam mükellef diğer kurumlara ait olan hisse
senetlerinin ise iktisap tarihinden itibaren 2 yıl geçtikten
sonra satılması halinde elde edilecek gelir vergiye tabi
değildir. Hisse senetlerinin iktisaptan evvel ya da İMKB'de
işlem görenlerde iktisap tarihinden itibaren 1 yıl içinde,
tam mükellef diğer kurumlara ait olanlarda ise iktisap
tarihinden itibaren 2 yıl içinde satılması halinde ise
oluşacak kazanç değer artış kazancı olarak vergilenecektir.
(İMKB'de işlem gören hisse senetlerinin iktisap tarihinden
itibaren bir yıl içinde satılması halinde elde edilen gelir
üzerinden işleme aracılık eden kurum tarafından vergi
tevkifatı yapılmakta olup, bu gelirler daha sonra tekrar
beyan edilmeyecek ya da başka gelirler nedeniyle verilecek
beyannamelere dahil edilmeyecektir.)
Ancak, ivazsız olarak elde edilmiş hisse senetleri (borsada
işlem görsün görmesin) ise ne zaman satılırsa satılsın, elde
edilen kazanç vergiye tabi değildir.
- İvazsız olarak iktisap edilen menkul kıymetler ve diğer
sermaye piyasası araçları hariç, diğer menkul kıymetlerin
elden çıkarılması halinde (elden çıkarma ne zaman olursa
olsun) doğan kazançlar değer artışı kazancı olarak
vergilenecektir. Ancak, GVK'nın geçici 67.maddesi kapsamında
üzerinden vergi tevkifatı yapılmış olan menkul kıymet satış
kazançları ayrıca beyan edilmeyecek veya diğer gelirler
nedeniyle verilecek beyannameye dahil edilmeyecektir.
- İktisap şekli ne olursa olsun (ivazsız olarak iktisap
edilenler hariç) gayrimenkullerin ve hakların, iktisap
tarihinden başlayarak beş yıl (01.01.2007'den önce iktisap
edilmiş olanlar için dört yıl) içinde elden çıkarılmasından
doğan kazançlar vergiye tabidir.
- Menkul malların elden çıkarılmasından doğan değer artışı
kazançlarının tespitinde iktisap bedeli esastır. Ancak
iktisap bedeli, diğer mal ve hakların elden çıkarılmasında
olduğu gibi, elden çıkarılan ay hariç olmak üzere Devlet
İstatistik Enstitüsünce belirlenen toptan eşya fiyat
endeksindeki artış oranında arttırılarak tespit edilir.
Ancak, bu artışın yapılabilmesi için artış oranının % 10
veya üzerinde olması gerekir.
Akif AKARCA / Dr.Mehmet ŞAFAK / Verginin Gündemi
akif.akarca@alfaymm.com |