Prime esas
kazanç bildiriminde değişiklik yapıldı
Sosyal Sigorta İşlemleri
Yönetmeliği bazı değişiklikleri de içermek
üzere yeniden düzenlendi. Yönetmeliğin 12
Mayıs 2010 tarihli Resmi Gazete'de
yayımlanan yeni şeklinde yapılan
değişikliklerden biri de 4/a (SSK)
kapsamında sigortalı olanların prime esas
kazanç ve prim ödeme gün sayısı bildirimine
ilişkin olarak aylık prim ve hizmet
belgesinde yapılan değişiklik..
PRİME ESAS KAZANÇ BİLDİRİMİ
4/a (SSK) kapsamında sigortalı
sayılanların sigorta primine esas kazanç
bildirimlerinde; hak edilen ücretler ile
prim, ikramiye ve bu nitelikteki ödemeler
ayrı ayrı gösterilecek. Uygulamaya 23
Ağustos 2010 tarihine kadar verilecek olan
Temmuz 2010 dönemine ilişkin aylık prim ve
hizmet belgesinden başlanacak.
Mevcut uygulamada, aylık prim ve hizmet
belgelerinin e-Bildirge kanalıyla
gönderilmesi sırasında, sigortalıların hak
ettikleri ücretleri ile sigortalılara ay
içinde ödenen prim, ikramiye gibi
istihkaklar, prime esas kazanç başlığı
altında tek tutar olarak bildiriliyordu.
Temmuz 2010 dönemine ilişkin düzenlenecek
olan aylık prim ve hizmet belgesinden
başlanılarak;
l Sigortalıların ay içinde hak ettikleri
ücretlerinin 'hak edilen ücret',
lSigortalılara ay içinde ödenen prim,
ikramiye gibi istihkakların ise, 'prim
ikramiye ve bu nitelikteki istihkak', olarak
ayrı ayrı girilmesi gerekecek.
EKSİK ÇALIŞMANIN BİLDİRİMİ
Mevcut uygulamada, ay içinde bazı
iş günlerinde çalışmayan ve çalışmadığı
günler için de ücret almayan sigortalıların
prim ödeme gün sayıları, çalıştıkları ve
ücret aldıkları gün sayısı dikkate alınarak
bildiriliyor, ayrıca eksik gün nedeni de
bildiriliyordu. Yeni Yönetmelikle ayrıca, ay
içinde bazı iş günlerinde çalışmayan ve
çalışmadığı günler için de ücret almayan
sigortalıların prim ödeme gün sayılarının
hatalı girilmesinin önlenmesi amacıyla,
aylık prim ve hizmet belgesine 'eksik gün
sayısı' başlıklı yeni bir bölüm ilave
edildi. Aylık prim ve hizmet belgesinde
yapılan bu değişikliklere istinaden, Temmuz
2010 dönemine ilişkin düzenlenecek olan
aylık prim ve hizmet belgesinden
başlanılarak e-Bildirge vasıtasıyla
yapılacak olan bildirimlerde, ay içinde bazı
günlerde çalışmayan ve çalışmadığı günler
için de ücret almayan sigortalılar için
'eksik gün nedeninin' yanı sıra ayrıca
'eksik gün sayısı' da girilecek.
PROGRAMLARIN GÜNCELLENMESİ
e-bildirge programları vasıtasıyla
yapılacak olan veri girişleri sırasında, ay
içindeki prim ödeme gün sayısı eksik girilip
ayrıca eksik gün nedeni işaretlendiğinde,
sistem tarafından kullanıcıdan eksik gün
sayısının girilmesi istenilecek. Kullanıcı
tarafından girilen eksik gün sayısının,
sigortalının ilgili aydaki prim ödeme gün
sayısı ve varsa işe giriş ve çıkış tarihi
ile ilgili aydaki gün sayısı
karşılaştırıldıktan sonra, eksik gün
sayısının hatalı girilip girilmediği sistem
tarafından kontrol edilecek ve sistem
tarafından yalnızca doğru olan verilerin
girişine izin verilecek.
Bu nedenle, Temmuz ayına ait aylık prim ve
hizmet belgesi verilmeden önce 23 Ağustos'a
kadar bilgisayar alt yapılarının
güncellenmesi gerekiyor.
Yurtdışında sadece
çalışılan süre mi borçlanılabilir?
Ben 1960 doğumluyum. 1980 yılında SSK'ya
kayıt oldum. Fakat çok az (şu an itibarıyla
1400) günüm var. 1981-1983 yıları arasında
18 ay askerlik yaptım, onu borçlanıp
ödeyebilirim. Ayrıca yurtdışında 6 yıl
kadar kaldım fakat bu 6 yılın ancak 1 yılını
çalışabildim, geri kalan 5 yıl çalışmadım.
Ben kaç yaşında yaş haddinden emekli
olabilirim? Yurtdışında kaldığım sürenin
tamamını mı yoksa sadece çalıştığım süreyi
mi borçlana bilirim? Zeynel Kip SSK'dan
yaştan emeklilik için prim gününüzü 3600
güne tamamlamanız ve 60 yaşınızı doldurmanız
gerekiyor.
Türk vatandaşları yurtdışında 18 yaşını
doldurduktan sonra, Türk vatandaşıyken geçen
ve belgelendirilen sigortalılık süreleri ve
bu süreleri arasında veya sonundaki işsizlik
sürelerinden her birinde bir yıla kadar olan
kısmını borçlanabiliyorlar. Siz de
belgelendireceğiniz çalışma sürelerinizin
arasında veya sonunda her birinde bir yıla
kadar olan süreleri borçlanabilirsiniz.
Tasfiye olan
şirket adına cezalı vergi salınması
Bir şirketin borçlu kılınabilmesi, ancak
tüzel kişilik kazandığı tarih ile bu
kişiliğin sona erdiği tarih arasındaki zaman
diliminde olanaklıdır. Türk Ticaret Kanunu
hükümlerine göre de şirketlerin tüzel
kişilikleri ticaret sicilinden silinmesiyle
sona erer. Bu nedenle, tasfiyesi biten ve
ticaret sicilinden kaydı silinen, tüzel
kişiliği bulunmayan limited şirket adına
vergi ve ceza ihbarnamesi düzenlenmesi
hiçbir hukuksal sonuç doğurmayacağından, bu
vergilendirmenin idari davaya konu
edilmesine olanak bulunmuyor.