Türkiye'nin Muhasebe Rehberi   I  Yayınlanan En Son Mevzuatlar  I  2010 Vergi Takvimi  I   2010 Yılı Muhasebe Uygulamaları  I  Beyanname Rehberi  
Ana sayfa Yasal Uyarı Künye Danışma Hattı Güncel Bilgi Arşivi

      Asgari Geçim İndirimleri

 MUHASEBE GÜNCEL BÜLTEN :  10 Şubat 2010

  Vergi Rehberi 

  2010 Çalışmaları 
  2010 Pratik Bilgiler 
  Staj - Stajyer Rehberi
  Maliye Rehberi
  BEŞ DAKİKA ARA !...
  Makale Rehberi

  Kanun-Mevzuat Rehberi  

  Sosyal Güvenlik Rehberi  

 

 
       
   

Serbest Muhasebeci ve "Vergi Ziyaına" İştirak

I-GİRİŞ

Son zamanlarda bazı meslek mensupları hakkında mükellefleri ile ilgili kesilen cezalardan dolayı meslek mensupları için "iştirak suçu raporu" düzenlenerek vergi zıyaı cezası tarhiyatları yapılmaktadır. Bir meslek mensubu hakkında 2003 yılında defterini tuttuğu bir vergi mükellefi dolayısıyla mükellefin belgesiz alışları, sahte fatura kullanması, faturalı mal alımı veya satımına konu olmayan ticari malları almış gibi mükellefin defterine kaydederek satılan mal maliyetlerinin şişirildiği ve bu suretle dönem matrahının aşındırıldığı iddiasıyla hakkında rapor düzenlemiştir.

İlgili vergi mükellefinin "muhasebe hilesi" yaparak vergi ziyaının oluşmasına iştirak ettiğinden bahisle mükellef hakkında düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden 2003 yılı için hem mükellef hakkında ve hem de serbest muhasebecisi hakkında vergi zıyaı cezalı tarhiyat önerilmiştir. 3568 sayılı yasaya göre unvan almış serbest meslek mensubu kendisi hakkında önerilen vergi zıyaı cezası için dava konusu yapmıştır.

Mükellefin fiili nedeniyle meslek mensubuna kesilen ceza dolayısıyla vergi mahkemesi aşağıdaki gerekçelerle meslek mensubunca açılan davayı kabul etmiş ve önerilen vergi zıyaı cezasını ortadan kaldırmıştır.

II- DAVA KONUSU OLAYLAR

Serbest muhasebeci olan davacı adına, 2003/10-12 döneminde bir kısım belgesiz alışlarını sahte fatura ile belgelendirildiği ve herhangi bir belgeye dayanmaksızın, alım satıma konu olmayan ticari malların alınmış gibi defterlere kaydedilerek satılan mal maliyetlerinin şişirildiği, bu suretle dönem matrahının aşındırıldığına dair hakkında vergi inceleme raporları düzenlenmiş bulunan .......... Vergi Dairesi mükelleflerinden ........ Turizm İnş. Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti.nin "muhasebe hilesi" yaparak vergi ziyacı oluşmasına iştirak ettiğinden bahisle hakkında düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden 2003/10-12 dönemleri için kesilen vergi zıyaı cezalarının, kasım döneminde alınan belgelerin mükerrer ve yanlış kaydedilmesinde herhangi bir kasıt ve kötü niyet olmadığı, iştirak fiilinin oluşması için gerekli koşul olan menfaat sağlama unsurunun olayda gerçekleşmediği ileri sürülerek kaldırılması istenmektedir.

III-İDARENİN YAPMIŞ OLDUĞU SAVUNMANIN ÖZETİ

Serbest muhasebeci olan davacı hakkında düzenlenen iştirak raporlarında, bir kısım belgesiz alışlarını sahte fatura ile belgelendiren ve herhangi bir belgeye dayanmaksızın, alım satıma konu olmayan ticari malların alınmış gibi defterlere kaydederek satılan mal maliyetini şişiren, bu suretle dönem matrahını aşındıran mükellefin bu fiiline iştirak ettiğinin tespitli olduğu öne sürülerek bu raporlara istinaden kesilen vergi zıyaı cezalarında yasal isabetsizlik olmadığı ve haksız açılan davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

IV-MAHKEME KARARININ GEREKÇELERİ

Hüküm veren İzmir ...... Vergi Mahkemesince, dava dosyası incelenerek gereği düşünüldü:

Uyuşmazlık; serbest muhasebeci olan davacı adına, bir kısım belgesiz alışlarını sahte fatura ile belgelendirdiği ve herhangi bir belgeye dayanmaksızın, alım satıma konu olmayan ticari malların alınmış gibi defterlere kaydedilerek satılan mal maliyetlerinin şişirildiği, bu suretle dönem matrahının aşındırılması suretiyle vergi zıyaı oluşması fiiline iştirak ettiğinden bahisle kesilen vergi zıyaı cezalarından kaynaklanmıştır.

213 sayılı VUK'nun 365. maddesinde; vergi cezalarının olayların ilgili bulunduğu vergi bakımından mükellefin bağlı olduğu vergi dairesince kesileceği hükme bağlanmıştır.

Dosyanın incelenmesinden; 2003/10-12 döneminde bir kısım belgesiz alışlarını sahte fatura ile belgelendirdiği ve herhangi bir belgeye dayanmaksızın, alım satıma konu olmayan ticari malların alınmış gibi defterlere kaydedilerek satılan mal maliyetlerinin şişirildiği, bu suretle dönem matrahının aşındırıldığına dair hakkında vergi inceleme raporları düzenlenmiş bulunan ...... Vergi Dairesi mükellefi olan ...... Turizm İnş. San ve Tic Ltd Şti.nin muhasebe hilesi yaparak vergi ziyacı oluşmasına iştirak ettiğinden bahisle muhasebeci olan davacı adına, adı geçen mükellef adına yapılan cezalı tarhiyatların ilgili oldukları vergi ve dönemler göz önünde bulundurularak VUK'nun 359/b-1 ve 344. maddeleri uyarınca bir kat tutarlı vergi zıyaı cezalarının kesildiği anlaşılmaktadır.

Olayda, hakkında sahte fatura kullandığına ve alım satıma konu olmayan ticari malların alınmış gibi defterlere kaydedilerek satılan mal maliyetlerinin şişirildiğine dair rapor tanzim edilmiş bulunan ...... Turizm İnş. San ve Tic Ltd Şti.nin ...... Vergi Dairesi Müdürlüğünün mükellefi olduğu, mükellefin muhasebe hilesi yapma fiiline iştirak ettiğinden bahisle ....... Vergi Dairesi mükellefi olan davacı adına düzenlenen iştirak raporlarına istinaden kesilmesi önerilen vergi zıyaı cezalarının davacının bağlı olduğu .... Vergi Dairesi Müdürlüğünce kesildiği açıktır.

Uyuşmazlığın çözümü öncelikle iştirak cezası kesmeye hangi vergi dairesinin yetkili olduğu hususunun tespitine bağlı bulunmaktadır.

Bu anlamda; iştirak cezasına karşı açılan davada, asıl mükellefler adına kesilen cezanın kesinleşip kesinleşmediği hususunun önem arz etmesi, asıl yaktı mlüler ile adına iştirak cezası kesilen kişiye aynı vergi dairesi tarafından ceza kesilmesinin aralarında bağlantı olan bu cezalara karşı açılacak davalara ayrı yargı yerlerinde bakılmasının önlenmiş olacağı hususları yanında asıl yükümlüler adına kesilen cezaların kesinleşme durumlarının farklı olabileceği ve hatta henüz kesinleşmemiş olanların da bulunabileceği hususu göz önünde tutulduğunda iştirak cezasının nezdinde inceleme yapılan kişi veya kuruluşların bağlı bulundukları vergi dairelerince kesilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır.

Hal böyle olunca; davacı hakkında düzenlenen iştirak raporlarnda ..... Vergi Dairesi mükelleflerinden ..... İnş. Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin muhasebe hilesi yapma fiiline iştirak ettiğinden bahisle adına kesilmesi önerilen vergi zıyaı cezalarının, maliyet ve tutar itibariyle kesinleştirilmesi sonrası adı geçen mükellefin bağlı olduğu ..... Vergi Dairesi Müdürlüğü'nce kesilmesi gerekirken, vergi zıyaı cezalarının davacının bağlı olduğu yetkisiz ...... Vergi Dairesi Müdürlüğünce kesilmesinde yasal isabet görülmemiştir.

Danıştay 3.Dairesinin 28.2.2006 günE:2005/l651 K:2006/485 sayılı kararı ile yine Danıştay 3 .Dairesinin E:2004İ458 esas sayılı dosyasında yapılan temyiz incelemesinde Danıştay 9.Dairesi ile oluşturulan ortak heyetinde verdiği 1.7.2005 gün K:2005/1634 sayılı kararı da aynı mahiyettedir.

Zira davacı tarafından, iştirak fiilinin unsurlarının oluşmadığı iddia edilmiş ise de, bu hususun ziya uğratılan verginin mahiyet ve tutar itibariyle kesinleştirilmesinden sonra yetkili vergi dairelerince kesilecek vergi zıyaı cezalarına karşı açılacak davalarda inceleneceği tartışmasızdır.

Açıklanan nedenlerle, DAVANIN KABULÜNE, uyuşmazlık konusu vergi zıyaı cezalarının kaldırılmasına, aşağıda dökümü gösterilen ........-TL yargılama giderinin dayalı idarece davacıya ödenmesine, varsa posta avansından artan tutarın istemi halinde davacıya iadesine, bu karara karşı tebliğini izleyen 30 günlük yasal süre içinde İzmir Bölge İdare Mahkemesinde itiraz yolu açık olmak üzere .......... tarihinde karar verildi.

IV-ÖZET VE SONUÇ

Sonuç olarak, iştirak fiilinin unsurlarının oluşması halinde ancak bu ceza kesilebilir. Ziya uğratılan verginin mahiyeti ve tutar itibariyle kesinleşmesi mükellef yönünden gerekmeden diğer kişilere tarhiyat yapılması olanaksızdır. Mahkeme kararının gerekçesinde de belirtildiği gibi olayda iştirak fiilinin unsurlarının oluşmadığı iddia edilmiş ise de, bu hususun ziya uğratılan verginin mahiyet ve tutar itibariyle kesinleştirilmesinden sonra yetkili vergi dairelerince kesilecek vergi zıyaı cezalarına karşı açılacak davalarda inceleneceği tartışmasızdır.

Öte yandan, Danıştay tarafından verilen bir kararda da belirtildiği üzere ihtiyati haciz ve ihtiyati tahakkuk işlemlerinin sadece ve sadece esas borçluya uygulanacağı karar altına alınmıştır. Başka bir ifade ile 6183 sayılı kanunun 9 ve 13. md hükmüne göre ancak borçlunun yurtdışına kaçma veya kaçırılması olasılığı veya mallarının hileli yollardan kaçırması gibi durumlarda asıl borçluya tatbik edilebilecek bir tedbir niteliğindedir.[1] Bu nedenle, serbest muhasebeci için defterini tuttuğu şirketin vergi kaybına neden olmasından dolayı serbest muhasebeci hakkında vergi zıyaına iştirak dolayısıyla vergi inceleme raporu düzenlenerek cezalı tarhiyat yapılması hukuka uyarlı görülmemiştir.2

[1] Dnş. 4. D. E:2007/4821-K:2008/1577

[2] Dnş. 4. D. E:2004/1877-K:2005/347 sayılı kararda aynı istikamettedir. Yine, benzeri bir konuda İzmir 1. Vergi Mahkemesi tarafından verilen 17/2/2004 gün ve E:2004/99-K:2004/140 sayılı kararda benzeri bir durum nedeniyle serbest muhasebeci meslek mensubunun açmış olduğu dava kabul edilmiştir. Dr Mustafa ALPASLAN /
sakalmustafa@hotmail.com Kaynak: İSMMMD

 
       

    
  ▼ Yayınlanan En Son  Mevzuatlar   (Sitenize ekleyebilirsiniz)


Copyrıght  © 2005-2010 www.muhasebenet.net www.muhasebenet.com. Her hakkı saklıdır.