|
|
Serbest
Muhasebeci ve "Vergi Ziyaına" İştirak
I-GİRİŞ
Son zamanlarda bazı meslek mensupları hakkında
mükellefleri ile ilgili kesilen cezalardan
dolayı meslek mensupları için "iştirak suçu
raporu" düzenlenerek vergi zıyaı cezası
tarhiyatları yapılmaktadır. Bir meslek mensubu
hakkında 2003 yılında defterini tuttuğu bir
vergi mükellefi dolayısıyla mükellefin belgesiz
alışları, sahte fatura kullanması, faturalı mal
alımı veya satımına konu olmayan ticari malları
almış gibi mükellefin defterine kaydederek
satılan mal maliyetlerinin şişirildiği ve bu
suretle dönem matrahının aşındırıldığı
iddiasıyla hakkında rapor düzenlemiştir.
İlgili vergi mükellefinin "muhasebe hilesi"
yaparak vergi ziyaının oluşmasına iştirak
ettiğinden bahisle mükellef hakkında düzenlenen
vergi inceleme raporuna istinaden 2003 yılı için
hem mükellef hakkında ve hem de serbest
muhasebecisi hakkında vergi zıyaı cezalı
tarhiyat önerilmiştir. 3568 sayılı yasaya göre
unvan almış serbest meslek mensubu kendisi
hakkında önerilen vergi zıyaı cezası için dava
konusu yapmıştır.
Mükellefin fiili nedeniyle meslek mensubuna
kesilen ceza dolayısıyla vergi mahkemesi
aşağıdaki gerekçelerle meslek mensubunca açılan
davayı kabul etmiş ve önerilen vergi zıyaı
cezasını ortadan kaldırmıştır.
II- DAVA KONUSU OLAYLAR
Serbest muhasebeci olan davacı adına, 2003/10-12
döneminde bir kısım belgesiz alışlarını sahte
fatura ile belgelendirildiği ve herhangi bir
belgeye dayanmaksızın, alım satıma konu olmayan
ticari malların alınmış gibi defterlere
kaydedilerek satılan mal maliyetlerinin
şişirildiği, bu suretle dönem matrahının
aşındırıldığına dair hakkında vergi inceleme
raporları düzenlenmiş bulunan .......... Vergi
Dairesi mükelleflerinden ........ Turizm İnş.
Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti.nin "muhasebe
hilesi" yaparak vergi ziyacı oluşmasına iştirak
ettiğinden bahisle hakkında düzenlenen vergi
inceleme raporuna istinaden 2003/10-12 dönemleri
için kesilen vergi zıyaı cezalarının, kasım
döneminde alınan belgelerin mükerrer ve yanlış
kaydedilmesinde herhangi bir kasıt ve kötü niyet
olmadığı, iştirak fiilinin oluşması için gerekli
koşul olan menfaat sağlama unsurunun olayda
gerçekleşmediği ileri sürülerek kaldırılması
istenmektedir.
III-İDARENİN YAPMIŞ OLDUĞU SAVUNMANIN ÖZETİ
Serbest muhasebeci olan davacı hakkında
düzenlenen iştirak raporlarında, bir kısım
belgesiz alışlarını sahte fatura ile
belgelendiren ve herhangi bir belgeye
dayanmaksızın, alım satıma konu olmayan ticari
malların alınmış gibi defterlere kaydederek
satılan mal maliyetini şişiren, bu suretle dönem
matrahını aşındıran mükellefin bu fiiline
iştirak ettiğinin tespitli olduğu öne sürülerek
bu raporlara istinaden kesilen vergi zıyaı
cezalarında yasal isabetsizlik olmadığı ve
haksız açılan davanın reddi gerektiği
savunulmaktadır.
IV-MAHKEME KARARININ GEREKÇELERİ
Hüküm veren İzmir ...... Vergi Mahkemesince,
dava dosyası incelenerek gereği düşünüldü:
Uyuşmazlık; serbest muhasebeci olan davacı
adına, bir kısım belgesiz alışlarını sahte
fatura ile belgelendirdiği ve herhangi bir
belgeye dayanmaksızın, alım satıma konu olmayan
ticari malların alınmış gibi defterlere
kaydedilerek satılan mal maliyetlerinin
şişirildiği, bu suretle dönem matrahının
aşındırılması suretiyle vergi zıyaı oluşması
fiiline iştirak ettiğinden bahisle kesilen vergi
zıyaı cezalarından kaynaklanmıştır.
213 sayılı VUK'nun 365. maddesinde; vergi
cezalarının olayların ilgili bulunduğu vergi
bakımından mükellefin bağlı olduğu vergi
dairesince kesileceği hükme bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; 2003/10-12 döneminde
bir kısım belgesiz alışlarını sahte fatura ile
belgelendirdiği ve herhangi bir belgeye
dayanmaksızın, alım satıma konu olmayan ticari
malların alınmış gibi defterlere kaydedilerek
satılan mal maliyetlerinin şişirildiği, bu
suretle dönem matrahının aşındırıldığına dair
hakkında vergi inceleme raporları düzenlenmiş
bulunan ...... Vergi Dairesi mükellefi olan
...... Turizm İnş. San ve Tic Ltd Şti.nin
muhasebe hilesi yaparak vergi ziyacı oluşmasına
iştirak ettiğinden bahisle muhasebeci olan
davacı adına, adı geçen mükellef adına yapılan
cezalı tarhiyatların ilgili oldukları vergi ve
dönemler göz önünde bulundurularak VUK'nun
359/b-1 ve 344. maddeleri uyarınca bir kat
tutarlı vergi zıyaı cezalarının kesildiği
anlaşılmaktadır.
Olayda, hakkında sahte fatura kullandığına ve
alım satıma konu olmayan ticari malların alınmış
gibi defterlere kaydedilerek satılan mal
maliyetlerinin şişirildiğine dair rapor tanzim
edilmiş bulunan ...... Turizm İnş. San ve Tic
Ltd Şti.nin ...... Vergi Dairesi Müdürlüğünün
mükellefi olduğu, mükellefin muhasebe hilesi
yapma fiiline iştirak ettiğinden bahisle .......
Vergi Dairesi mükellefi olan davacı adına
düzenlenen iştirak raporlarına istinaden
kesilmesi önerilen vergi zıyaı cezalarının
davacının bağlı olduğu .... Vergi Dairesi
Müdürlüğünce kesildiği açıktır.
Uyuşmazlığın çözümü öncelikle iştirak cezası
kesmeye hangi vergi dairesinin yetkili olduğu
hususunun tespitine bağlı bulunmaktadır.
Bu anlamda; iştirak cezasına karşı açılan
davada, asıl mükellefler adına kesilen cezanın
kesinleşip kesinleşmediği hususunun önem arz
etmesi, asıl yaktı mlüler ile adına iştirak
cezası kesilen kişiye aynı vergi dairesi
tarafından ceza kesilmesinin aralarında bağlantı
olan bu cezalara karşı açılacak davalara ayrı
yargı yerlerinde bakılmasının önlenmiş olacağı
hususları yanında asıl yükümlüler adına kesilen
cezaların kesinleşme durumlarının farklı
olabileceği ve hatta henüz kesinleşmemiş
olanların da bulunabileceği hususu göz önünde
tutulduğunda iştirak cezasının nezdinde inceleme
yapılan kişi veya kuruluşların bağlı
bulundukları vergi dairelerince kesilmesi
gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır.
Hal böyle olunca; davacı hakkında düzenlenen
iştirak raporlarnda ..... Vergi Dairesi
mükelleflerinden ..... İnş. Taah. San. ve Tic.
Ltd. Şti.'nin muhasebe hilesi yapma fiiline
iştirak ettiğinden bahisle adına kesilmesi
önerilen vergi zıyaı cezalarının, maliyet ve
tutar itibariyle kesinleştirilmesi sonrası adı
geçen mükellefin bağlı olduğu ..... Vergi
Dairesi Müdürlüğü'nce kesilmesi gerekirken,
vergi zıyaı cezalarının davacının bağlı olduğu
yetkisiz ...... Vergi Dairesi Müdürlüğünce
kesilmesinde yasal isabet görülmemiştir.
Danıştay 3.Dairesinin 28.2.2006 günE:2005/l651
K:2006/485 sayılı kararı ile yine Danıştay 3
.Dairesinin E:2004İ458 esas sayılı dosyasında
yapılan temyiz incelemesinde Danıştay 9.Dairesi
ile oluşturulan ortak heyetinde verdiği 1.7.2005
gün K:2005/1634 sayılı kararı da aynı
mahiyettedir.
Zira davacı tarafından, iştirak fiilinin
unsurlarının oluşmadığı iddia edilmiş ise de, bu
hususun ziya uğratılan verginin mahiyet ve tutar
itibariyle kesinleştirilmesinden sonra yetkili
vergi dairelerince kesilecek vergi zıyaı
cezalarına karşı açılacak davalarda inceleneceği
tartışmasızdır.
Açıklanan nedenlerle, DAVANIN KABULÜNE,
uyuşmazlık konusu vergi zıyaı cezalarının
kaldırılmasına, aşağıda dökümü gösterilen
........-TL yargılama giderinin dayalı idarece
davacıya ödenmesine, varsa posta avansından
artan tutarın istemi halinde davacıya iadesine,
bu karara karşı tebliğini izleyen 30 günlük
yasal süre içinde İzmir Bölge İdare Mahkemesinde
itiraz yolu açık olmak üzere ..........
tarihinde karar verildi.
IV-ÖZET VE SONUÇ
Sonuç olarak, iştirak fiilinin unsurlarının
oluşması halinde ancak bu ceza kesilebilir. Ziya
uğratılan verginin mahiyeti ve tutar itibariyle
kesinleşmesi mükellef yönünden gerekmeden diğer
kişilere tarhiyat yapılması olanaksızdır.
Mahkeme kararının gerekçesinde de belirtildiği
gibi olayda iştirak fiilinin unsurlarının
oluşmadığı iddia edilmiş ise de, bu hususun ziya
uğratılan verginin mahiyet ve tutar itibariyle
kesinleştirilmesinden sonra yetkili vergi
dairelerince kesilecek vergi zıyaı cezalarına
karşı açılacak davalarda inceleneceği
tartışmasızdır.
Öte yandan, Danıştay tarafından verilen bir
kararda da belirtildiği üzere ihtiyati haciz ve
ihtiyati tahakkuk işlemlerinin sadece ve sadece
esas borçluya uygulanacağı karar altına
alınmıştır. Başka bir ifade ile 6183 sayılı
kanunun 9 ve 13. md hükmüne göre ancak borçlunun
yurtdışına kaçma veya kaçırılması olasılığı veya
mallarının hileli yollardan kaçırması gibi
durumlarda asıl borçluya tatbik edilebilecek bir
tedbir niteliğindedir.[1] Bu nedenle, serbest
muhasebeci için defterini tuttuğu şirketin vergi
kaybına neden olmasından dolayı serbest
muhasebeci hakkında vergi zıyaına iştirak
dolayısıyla vergi inceleme raporu düzenlenerek
cezalı tarhiyat yapılması hukuka uyarlı
görülmemiştir.2
[1] Dnş. 4. D. E:2007/4821-K:2008/1577
[2] Dnş. 4. D. E:2004/1877-K:2005/347 sayılı
kararda aynı istikamettedir. Yine, benzeri bir
konuda İzmir 1. Vergi Mahkemesi tarafından
verilen 17/2/2004 gün ve E:2004/99-K:2004/140
sayılı kararda benzeri bir durum nedeniyle
serbest muhasebeci meslek mensubunun açmış
olduğu dava kabul edilmiştir. Dr Mustafa
ALPASLAN /
sakalmustafa@hotmail.com
Kaynak: İSMMMD |
|