Yurt dışındaki grup
şirketlerinden danışmanlık hizmeti alınamaz mı?
Değerli okurlar, bugün geçtiğimiz Çarşamba günü sizlerle
paylaştığım Vergi Dava Daireleri Genel Kurul Kararı ile
ilgili görüşlerimi paylaşacağım (bahsi gecen yazıya www.vergiportali.com
dan erişebilirsiniz) .
Konu nedir?
Değerli okurlar, Türkiye de kurulu yabancı ortaklı şirketler
yurt dışındaki kardeş şirketlerden danışmanlık hizmeti
aldığında, incelemelerde, alınan bu hizmetin yabancı
ortağın" tecrübesinin aktarımı", dolayısıyla da gayri maddi
hak olduğu ileri sürülmekte ve Türkiye'de ödemeyi yapan
firma tarafından sorumlu sıfatıyla stopaja tabi tutulması
gerektiği gerekçesiyle tarhiyatlar yapılmaktadır.
Bu konu neden eleştirilmeye başlandı?
Çünkü Türkiye'nin 65 ülke ile Çifte Vergilemeyi Önleme
Anlaşması var. Bu anlaşmalara göre bir ödeme serbest meslek
- danışmanlık - ödemesi ise Türkiye'de stopaja tabi olması
belli şartlara bağlı ve çoğu zaman da o şartlar
oluşmadığından vergi alınamıyor. Oysa ödeme gayri maddi hak
ödemesi diye nitelendirildiğinde CVOA da olsa %0 stopaj
yapılması gerekiyor.
İnceleme elemanları konuyu nasıl ele alıyor?
Bu konuda yapılan eleştiriler sırasında yürütülen mantığı ve
argümanları şöyle sıralamak mümkün:
- Hizmeti grup içinden almak bir zorunluluk, o halde bu
firmadaki tecrübenin paylaşımı anlamına gelmektedir.
Dolayısıyla ödeme gruptaki tecrübenin paylaşılmasının
karşılığıdır.
- Şirket öteden beri bu alanda faaliyet gösteriyor ve çok
sayıda grup şirketine hizmet veriyor. Bu alandaki
tecrübesini, birikimini grup şirketlere sunuyor.
- Türkiye'deki şirket birebir, tam olarak ne zaman ne
aldığı, bunun ne isine yaradığını ortaya koyamıyor. Sadece
genel bir anlaşmanın varlığı yetmez. Türkiye deki şirkete
verilmiş hizmetin ispatlanabilir, ortaya konabilir,
Türkiye'deki gelir getirici faaliyete katkısı açıklanabilir
olmalıdır. Genel ifadelerin varlığı gayri maddi hakka işaret
etmektedir.
- Türkiye'deki şirketin cirosu üzerinden bir ödeme
öngörülmüşse bu konu daha rahat eleştiriliyor ve bu husus
argüman olarak kullanılıyor.
- Hizmetin bedeli Türkiye'deki şirketin cirosu üzerinden
olmasa da ciro dikkate alınarak (dağıtım anahtarının bir
unsuru olarak kullanılarak) hizmeti veren yurt dışındaki
şirketin masraflarından Türkiye ye pay vermek seklinde
belirleniyorsa, bu tur bir ücretlemenin gayri maddi hak
bedeli ödemelerine daha uygun olduğu iddia ediliyor,
Kararın anlamı nedir?
Bahse konu karar, Türkiye'deki bir şirket tarafından
ihtirazi kayıt üzerine verilen bir beyan üzerine açılmış.
Karar incelendiğinde iki husus dikkat çekiyor:
1. Ödemenin dayanağı olan anlaşmada "Şirketin ticari,
teknik, sınai ve idari yönetim teknikleri alanında geniş
bilgi ve deneyime sahip olduğu ve bu özel bilgi ve
deneyimlerin kullandırılacağı "belirtilmiş. Mahkeme de bu
ifadeleri "sınai ve ticari alanda elde edilmiş tecrübeye ait
bilginin kullandırılması diye nitelendirmiş.
2. Sözleşmede bulunan, sağlanacak bilginin gizli
tutulacağına ilişkin ifadeler de yine ayni şekilde
yorumlanmış.
Dolayısıyla bu karardan hareketle yurt dışındaki ilişkili
şirketlerden alınan tüm danışmanlık hizmetlerinin gayri
maddi hak olduğunu iddia edebilmek mümkün değil.
Neden yaklaşım yanlış
Öncelikle gayri maddi hakkin varlığından söz edebilmek için
bir birikim, geçmişte yapılan çalışmalar neticesinde
oluşturulmuş bir şeyden ve bu birikimin kullandırılmasından,
kiralanmasından söz etmek gerekmektedir.
Gayri maddi hakta birikim geçmişte yapılmış, masraf geçmişte
yapılmış, simdi bu birikim kiralanarak, kullanım hakkı
verilerek, çok az ya da hiç masraf yapmaksızın gelir elde
edilmektedir.
Oysa eleştiri getirilen durumların çoğunda, hizmetin
bedelinin belirlenmesi(en azından bizim şahit
olduklarımızda),fiilen oluşan, çoğu zaman yurt dışındaki
hizmet veren şirketin çalışanlarının maaşlarından, hizmet
alan şirketlere, makul bir kar marjıyla pay verilmesi
seklinde cereyan etmektedir.
Yani eleştirilen durumların çoğunda, ortada birikmiş bir şey
ve o birikmiş şeyden yararlanma hakkı veya bu birikimin
kiralanması gibi bir durum yoktur. Fiilen, çalışan kişilerce
verilen hizmetler, bu hizmetleri oluştururken fiilen oluşan
masraflar mevcuttur.
Aksi takdirde ilişkili şirketler birbirlerine danışmanlık
hizmeti veremez, olsa olsa gayri maddi hak kullandırır veya
kiralar noktasına geliriz ki böyle bir önerme, transfer
fiyatlaması konusunda yapılmış kanun, Bakanlar Kurulu
Kararı, tebliğ hükümleri ve OECD rehberleri dikkate
alındığında hiç bir hukuki zemin bulamayacağı gibi,bahse
konu tüm düzenlemeleri,bu zamana kadar ki uygulama ve yargı
kararlarını da yok saymak anlamına gelir.
Neden bu hizmetler yurt dışından alınır?
Grup şirketlerinin bir kısım hizmetler için merkezi
örgütlenmeye gitmesi iktisadi, ticari gerekliliklerden
doğmaktadır. Her ülkede ayni tur paralel örgütlenmeler
kurmaktansa, tekrarlanan hizmetleri merkezi olarak organize
edip maliyetleri azaltmaya, ölçek ekonomisinin faydalarını
maksimize etmeye çalışıyorlar.
Bu durum sadece çok uluslu sitlerde değil, sadece Türkiye'de
faaliyette bulunan grup şirketlerinde de karşımıza
çıkmaktadır. Dolayısıyla olayın vergi ile bir alakası
bulunmamaktadır.
Grup şirketlerine, merkezi olarak verilen hizmetler öteden
beri hem Türkiye içinde hem de Dünya da çok yaygın
uygulamalardır. Öteden beri de hem Türkiye de hem de Dünya
da bu hizmetler, genel olarak danışmanlık olarak nitelene
gelmiştir. Simdi de bu nitelemeyi değiştirecek herhangi bir
şey mevcut değildir.
Dikkat edilecek hususlar
İlişkili şirketler arasında verilen hizmetlerin tümünün
gayri maddi hak olduğunu iddia etmek ne kadar yanlışsa,
tamamının danışmanlık (serbest meslek) niteliğinde olduğunu
iddia etmek de bir o kadar yanlıştır.
Yurt dışındaki ilişkili şirkete yapılan hizmet ödemelerinde:
- Anlaşma hükümlerine dikkat edilmeli, bu gelişmeler
çerçevesinde bir durum değerlendirmesi yapılmalıdır.
- Anlaşmalarda hizmetler detaylı bir şekilde
tanımlanmalıdır.
- Faturalarda mümkünse spesifik hizmetler ve karşılığında
ödenen tutarlar belirtilmelidir.
- Şayet masraf dağılım yoluna gidilmişse, masrafların
anlaşmaya uygun dağıtıldığını gösterir bir denetim raporu
almakta fayda olacaktır.
- İnceleme elemanına gerektiğinde verilen hizmetleri
spesifik olarak izah edebilecek şekilde belgeleme, açıklama
yapabilecek durumda olunmalıdır.
- Transfer fiyatlaması raporunda bu husus derinlemesine
açıklanmaya çalışılmalıdır.
- Grubun tüm ülkelerde ayni uygulamayı yaptığını, hiç bir
ülkede bu güne kadar bu ödemelerin gayri maddi hak gibi
değerlendirilip stopaja tabi tutulmuyor olduğunu
ispatlayabilir olmakta fayda vardır. Öncesinde de bu durumu
kontrol etmenizde fayda var. Şayet farklı bir uygulama varsa
uygulamayı süratle, incelenmeden düzeltmekte fayda var.
Zeki GÜNDÜZ / Dünya
|