Ücretsiz izinde sağlık
yardımları
Küresel ekonomik krizin etkilerini yaşayan işverenlerimizce
bu süreçteki olumsuz etkileri firmasından biraz da olsa
uzaklaştırmak amacıyla sıkça başvurulan bir yöntem olarak
dikkati çeken ücretsiz izin uygulaması, piyasanın
ihtiyaçları gözetilerek ve hakkaniyet uygun olarak
mevzuatımızda düzenlenebilmiş değildir. İş hayatını
düzenleyen İş Kanunu ve diğer mevzuatta ücretsiz iznin
tanımının bile yapılabildiğini söyleyemeyiz. 4857 sayılı İş
Kanunu'nda sadece ücretsiz izin kullanılabilecek bazı
durumlar sayılmış bulunmaktadır. Ancak iş sözleşmesi
özgürlüğü ilkesi çerçevesinde, işçinin ücretsiz izin
talebinin işverene yöneltildiği hallerde, bu talebin işveren
tarafından kabul edilmesi veya işverenin böyle bir talepte
bulunması halinde, bu talebin işçi tarafından kabul edilmesi
şarttır. Bu yazımda, ücretsiz izin kullanan işçinin sağlık
yardımlarından yararlanabilme şartları ve süresini ele
alacağım. Tabii ki hangi hallerde sağlık yardımından
yararlanamayacağını da yazımızda açıklamamız gerekecektir.
İşçinin yasal olarak kullanabilecek ücretsiz izinlerden
ilki, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 74'üncü maddesinde doğum
yapan kadın işçinin doğumdan önce sekiz (çoğul gebelik
halinde on) ve doğumdan sonra sekiz hafta olmak üzere toplam
onaltı (çoğul gebelik halinde onsekiz) haftalık analık
sigortası işgöremezlik ödenekli ya da maktû aylıklı işçilere
ücretli izin hakkından sonra, tercihe göre kullanılmak
üzere, 6 aya kadar kullanılabileceği belirtilen ücretsiz
izindir. Sağlık durumunun çalışmaya uygun olduğu uzman
doktorun onayına dayanması şartıyla, kadın işçi, doğumdan
önceki üç haftaya kadar işyerinde çalışabilir. Bu durumda,
kadın işçinin çalıştığı süreler doğum sonrası 8 haftalık
süreye eklenecektir. Bu takdirde de doğum yapan kadın işçi,
onaltı haftalık süreden veya çoğul gebelik halinde onsekiz
haftalık süreden sonra altı aya kadar ücretsiz izin
kullanabilmektedir. Yasal ücretsiz izin hakkının ikincisi
ise, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 56'ncı maddesinin son
fıkrasında düzenlenen toplam dört güne kadar verilecek olan
yol iznidir. Bu hükme göre işveren, yıllık ücretli izin
süresini işyerinin kurulu bulunduğu yerden başka bir yerde
geçirecek olan işçilere talepte bulunmaları ve bu hususu
belgelemeleri şartıyla gidiş ve dönüşlerinde yolda geçecek
süreleri karşılamak üzere, toplam dört güne kadar ücretsiz
izin vermek zorundadır. Yine İşK.m.55/ı hükmünde düzenlenmiş
olan işçilerin evlenmelerinde üç güne kadar, ana ve
babalarının, eşlerinin, kardeş veya çocuklarının ölümünde üç
güne kadar verilecek izinler de ücretsiz verilmesi halinde
bu kategoride değerlendirilebilecektir. Yukarıda belirtilen
izinler dışında, diğer durumlarda herhangi bir zamanda yasal
bir zorunluluk olmaksızın karşılıklı anlaşma şartına bağlı
olarak da ücretsiz izin uygulaması yapılabilecektir.
İşçinin İş Kanunu'nda sayılan hallerde veya karşılıklı
yazılı anlaşma sonucu kullandığı ücretsiz izinde, iş
sözleşmesi askıda kalmakta, feshedilmiş sayılmamakta, bu
süreler içerisinde haklar ve yükümlülükler de askıda
kalmaktadır. İşçinin ücretsiz izinli olduğu dönemlerde
sağlık yardımlarından yararlanabilmesi, iş sözleşmesinin
askıda olması nedeniyle, belirsizlikler içermektedir. Bu
doğrultuda konunun açılığa kavuşturulması için SGK,
23.12.2009 tarih ve 2009-155 sayılı Genelgeyi yayınlanmış
bulunmaktadır. Buna göre, İş Kanunu'nda sayılan ücretsiz
izin hallerini ihtiva eden ve bu durumu belgelenen ücretsiz
izin sürelerinde "0" gün ve kazanç bildirilen ve işten çıkış
kaydı verilmemiş olan sigortalılardan, sağlık hizmet
sunucusuna başvurduğu tarihten önceki son bir yıl içinde 30
gün prim ödeme şartını yerine getirenler sağlık
yardımlarından yararlanabilecektir.
İşten çıkış kaydı verilmemiş olmasına rağmen, ücretsiz izin
sürelerinin İş Kanunu'nda sayılan halleri kapsamaması
durumunda ise "0" gün ve kazanç bildirilen sigortalılar
sağlık yardımlarından yararlanamayacak olup buna yasal bir
çözüm üretilmeli ve çıkıştaki 10+90 gün kuralına işlerlik
kazandırılmalıdır.
NOT: Bugün, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü. Yaratanın yaratışına
uyum ve kültürel bağlamda doğru donanımına ulaşmış
kadınlarımızın ülkemizin biçimlenişine önemli katkıları
olacak. Hür ve demokratik yapılanışımızı da bu sayede
başarıyla gerçekleştirebileceğiz. Bugünün kadınlarımıza ve
ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Tahsin Sınav /
tsinav@yenisafak.com.tr / Y.Şafak
/ 08 Mart 2010 Pazartesi
|