Ev kiralarında yeni
düzenleme |
|
|
Kiralar enflasyon
oranında mı artacak?
Yıllık kira artışına
üretici fiyat endeksi (ÜFE) oranında
sınır getiren Türk Borçlar Kanunu
Tasarısı TBMM'den geçmeyi beklerken,
kiracı-ev sahibi ilişkilerinde en büyük
anlaşmazlık konusu olan kira
artışlarının, halihazırdaki kontratlarda
yazılı olduğu şekilde uygulanması
gerektiği bildirildi. |
|
|
|
|
|
Yeni yasa, yıllık kira artışını
enflasyon oranına bağlayan kontrata imza atan
mal sahiplerinin yasal olarak kiracılarından
daha yüksek oranda artış isteyemeyeceği,
kiracının da kontratta başka şekilde yazılıysa
daha düşük artış talebinde bulunamayacağı
belirtildi.
Konuya ilişkin AA muhabirine açıklamalarda
bulunan İzmir Emlak Komisyoncuları Odası Başkanı
Mesut Güleroğlu, halihazırda kira artışlarının
enflasyon oranında yapılacağı yönünde herhangi
bir yasal mevzuatın bulunmadığını belirterek, şu
bilgileri verdi:
''Kişiler, enflasyon oranlarını baz alarak belli
artışlar yapıyor. 1990'lı yıllarda enflasyon
oranları çok yüksekti. Buna bağlı da yüzde 85-90
oranlarında kira artışları yapılıyordu. Ama
böyle bir kanun yok. Ecevit başbakanlığındaki
koalisyon hükümeti döneminde ilk yıl yüzde 25,
ikinci yıl yüzde 10 artışına dair bir yasa
çıkarmıştı. Bu da 2001 yılında açılan davayla
iptal edildi.
Fakat enflasyon oranları son yıllarda yüzde
10'larda seyretmeye başlayınca insanlar kira
kontratlarındaki artışları psikolojik olarak
yüzde 10-12 olarak saptadı. Yalnız bir kira
akdine, artış hanesine ne yazarsanız o aynen
geçerli olur. Yani yüzde 20 artış yazılıysa
kontratta, kiracı o oranda artırmak zorunda.
Benim hakkım enflasyon oranıdır, böyle bir kanun
var, 'Ben bu kanuna göre yüzde 6,25 artırırım'
deme lüksü yok kiracının. Bu nedenle kira
kontratını yaparken dikkatli davranmalı. ''
Güleroğlu, kira kontratında ''enflasyon oranında
artış'' yazılıysa, bu yıl yüzde 6,25 zam
yapılacağını, başka bir oran yazılmışsa o oranda
artırıma gidileceğini söyledi.
-''ÖZEL ANLAŞMALARINIZ MUTLAKA YAZILI OLSUN''
Krizin ardından son dönemde kiraların düşmesi
sonucu ev sahipleriyle kiracıların özel olarak
anlaşıp kira artışı yapmama ya da kontratta
yazılandan daha düşük artış yapma gibi
durumların sıkça görüldüğünü hatırlatan
Güleroğlu, şu uyarıyı yaptı:
''Böyle durumlarda kira kontratına ek olarak,
yazılı bir şey düzenlenmemişse, ileride
kiracıyla mal sahibi arasında anlaşmazlık
olduğunda mal sahibi aradaki farkı talep
edebilir. Yani sözlü anlaşma yeterli olmaz. Yeni
anlaşma kontrata ilave ya da ek bir tutanak
şeklinde mutlaka yazılı hale getirilmeli.''
Kiranın düşük kaldığını düşünen mal sahiplerinin
de yine kontrata bağlı kalmak zorunda
olduklarını vurgulayan Güleroğlu, ''Kontratta
TÜFE diyorsa, bu oranda artırmak yeterli. Ancak
ev sahibi daha fazla artış istiyorsa, o zaman
kira tespit davası açmalı, ama bunun için
sözleşmeden itibaren 3 yıl geçmesi gereklidir.
Bu durum, tahliye sebebi de değildir, tabii
kiraların resmi şekilde ve vaktinde ödenmesi
şartıyla. Zira eğer kiracı üç kirayı zamanında
ödeyemezse bu durum kesin tahliye sebebi
arasında bulunuyor'' diye konuştu.
Mesut Güleroğlu, kiracının mutlaka ödemeyi ne
zaman, ne şekilde yapacağını sözleşmede
belirtmesi ve ödemeyi yaptığına ilişkin
dekontlarını saklaması, ödemeleri banka yoluyla
yapmayı özellikle tercih etmesi gerektiğini
ifade etti.
Kiracılara, kira artışı için taahhüt edilecek
yüzdelik artışın maddi güçlerinin geçmemesine
dikkat etmeleri uyarısında bulunan Güleroğlu,
''Evi tutayım, sonra ev sahibiyle anlaşırım''
diye düşünülmemesi gerektiğini, çünkü imzalanan
kontratın bağlayıcılığının bulunduğunu sözlerine
ekledi. KAYNAK: SERHABER / 08.01.2010
|
|
|
|
|
|
|
|