Sevk
zinciri, hastaneler özelleştirilince gelebilir
Aile hekimliğinde vatandaşlar
önce aile hekimine gider, tedavi edilemezse
hastaneye sevk edilir. Şu anda herkes aile
hekimine gitmeden dilediği hastaneye
gidebiliyor. Sevk zinciri sistemi geldiğinde,
aile hekiminden sevk almadan hastaneye gidenler
masraflarını cebinden karşılamak zorunda
kalacak.
İlk kez 2005'te Düzce'de başlayan aile hekimliği
pilot uygulaması 2011'de tüm ülkede yaygın hale
gelecek; son kalan iller 13 Aralık 2010 günü
aile hekimliği sistemine geçmiş olacak. Ancak
sonuçlarıyla ilgili elde henüz yeterli veri
olmadığı halde tüm ülke aile hekimliği sistemine
geçecek.
AİLE HEKİMLİĞİ ÜCRETSİZ Mİ?
Aile hekimliğinde, aile hekimine gelmenin hiçbir
bedeli yok. Temel sağlık hizmeti olduğu için
tahliller dahil tamamı ücretsiz. Ancak,
biliyoruz ki Danıştay engellemeseydi aile
hekimliği muayenesinin bedeli SGK'lılar için 2
liraydı. Sonrasında SES (Sağlık Emekçileri
Sendikası) dava etti ve aile hekimliği muayenesi
bedava oldu.
Aynı hastayı muayene etti diye Sağlık
Bakanlığı'nın hekimine verdiği para ise bazı
hekimler için 1 lira, bazı hekimler için 40,
bazıları için ise 20 kuruştur. Yani, vatandaştan
2 lira alan devlet hekimine daha azını vererek
kâr etmeyi planlıyordu.
Yasaya göre; aile hekimliği hizmetleri
ücretsizdir; acil haller hariç, haftada kırk
saatten az olmamak kaydıyla, ilgili aile
hekiminin talebi ve sağlık idaresince onaylanan
çalışma saatleri içinde yerine getirilir. Aile
hekimliği uygulamasına geçilen yerlerde acil
haller ve mücbir sebepler dışında, aile
hekiminin sevki olmaksızın sağlık kurumlarına
müracaat edenlerden katkı payı alınır. Alınacak
katkı payı tutarı Sağlık ve Maliye ile Çalışma
ve Sosyal Güvenlik bakanlıklarınca müştereken
belirlenir. Aile hekimliği uygulamasına geçilen
yerlerde, diğer kanunların aile hekimliği
hizmetleri kapsamındaki hizmetlerin sunumu ile
sevk ve müracaata ilişkin hükümleri uygulanmaz.
Hastanın %15'i sevk edilebilir
Aile hekimliğini getirenler sevk zinciri
geleceğini ve aile hekimine uğramadan hastaneye
gidenlerin sağlık giderlerini ceplerinden
karşılayacağını belirttiler ama sevk zincirini
bir türlü hayata geçirmediler. Geçirme şansları
şu an için yok.
Sevk zinciri gelirse, aile hekimi kendisine
gelen hastaların en fazla yüzde 15'ini hastaneye
sevk edebilir. Fazlasını sevk ederse parasını
keserler üstüne ceza da verirler. Bu durumda
hastaneye gidenlerin sayısı şimdiki sayının
yüzde 15'i kadar olacak demektir. Bu durumda
özel hastaneler veya özelleştirilecek kamu
hastaneleri kâr edebilir mi?
2012'DE DE ÖZELLEŞTİRİLECEK
2011 yılında Kamu Hastane Birlikleri'nden sonra
hastaneler kârlı birer işletme haline
getirilecek ve ardından da özelleştirilecek,
yani isteyenlere satılacak. Bu sebeple 2012
yılına kadar aile hekimliği sevk zincirinin
gelme ihtimali yok. Zira, hastanelerin kârlı
olabilmesi için şimdi olduğu gibi dileyen
dilediği anda sevk zincirine uyulmadan hastaneye
gidebilecektir.
Erişim kolaylaşınca sağlık kurumlarına gidiş
sıklığı arttı
SGK Başkanı Emin Zararsız basın mensupları ile
yaptığı toplantıda, "Gerçekten sağlığa erişim
kolaylaşınca gidiş sıklığı artacaktır, bu
normaldir. 30 milyondan fazla kişiyi 150
hastaneye mahkûm ettiğiniz dönemde insanlar
gitmiyordu. Artış bekleniyordu ve arttı.
Türkiye'de 2002'de ortalama hekime müracaat
sayısı 2.2 iken, 2009'da 6.7 defaya yükseldi.
Bir yandan nüfusumuz da artıyor. Artık
Türkiye'de sağlık hizmetlerine erişim konusunda
herhangi bir sıkıntı kalmadı. Bir eksikliğimiz
kaldı o da aile hekimliği. Bu sistemin 81 ilde
uygulanması 2010 sonuna kadar tamamlanacak. Bu
da tamamlanınca, erişim konusunda bir gerekçe
ortada kalmayacak. Koruyucu hekimliğe yönelik
çalışmalar da yapıldı ve önem verilmeye
başlandı. Hemen akla sevk zinciri uygulaması
geliyor. Katkı ve katılım payları, bir ara
uygulanan sevk zinciri bir diğer eksiğimizdir.
Sevk zincirinin mutlaka uygulamaya konulması
gerekiyor, ama bunun için aile hekimliğinin
başlaması gerekir ki gelecek yıldan itibaren
sevk zinciri tartışmaya başlanır" dedi.
Ali Tezel
atezel@htgazete.com.tr
Habertürk |