MuhasebeNet

İletişim Hattı

0507 227 29 61

  Türkiye'nin Muhasebe Rehberi   I  Yayınlanan En Son Mevzuatlar  I  2010 Vergi Takvimi  I   2010 Yılı Muhasebe Uygulamaları  I  Beyanname Rehberi  
Ana sayfa Yasal Uyarı Künye Danışma Hattı Güncel Bilgi Arşivi

      Asgari Geçim İndirimleri

 MUHASEBE GÜNCEL BÜLTEN :   7 Şubat 2010

  Vergi Rehberi 

  2010 Çalışmaları 
  2010 Pratik Bilgiler 
  Staj - Stajyer Rehberi
  Maliye Rehberi
  BEŞ DAKİKA ARA !...
  Makale Rehberi

  Kanun-Mevzuat Rehberi  

  Sosyal Güvenlik Rehberi  

 

     
 
 

PROMOSYONLAR ÜZERİNDEN VERGİ ALINABİLİR Mİ?

Banka promosyonlarına dair bazı noktalar
Bir süredir kamu çalışanlarının maaşlarının ödeneceği banka belirlenirken ilgili kamu kuruluşuna bankalar tarafından 'promosyon' adı altında ödeme yapılıyor. Başlangıçta mütevazı boyutlarda olan bu ödemeler zamanla ciddi bir artış göstermiş durumda.
Bankalar tarafından sağlanan bu ek mali imkanın nasıl kullanılacağı konusunda kamu kuruluşları arasında farklılıklar bulunuyor. Bazı kuruluşlar promosyonları hiç dağıtmazken, bazı kuruluşlar ise tamamını dağıtıyor. Uç sayılabilecek bu iki uygulamanın ortasını bulan idareler de var. Bu kuruluşlar ise aldıkları promosyonun bir kısmını dağıtıyor.

BAŞBAKANLIK GENELGESİ
Promosyonun yaygınlık kazanması ve uygulama farklılığı nedeniyle Başbakanlık tarafından bir genelge yayınlandı. Başbakanlığın 2007/21 sayılı Genelgesi'nde; banka tarafından verilecek promosyon miktarının tamamının personele dağıtılması genel ilke olarak benimsenmiş durumda.
Ancak, toplam promosyon miktarının üçte birini geçmemek üzere belirlenecek tutarın, birim personelinin ihtiyaçları doğrultusunda kullanılmak üzere ayrılması da mümkün. Ayrılacak bu tutarlar; merkez teşkilatında üst yönetici, taşra teşkilatında ise o birimin bağlı bulunduğu bir üst amir tarafından belirlenecek esas ve usuller çerçevesinde kullanılacaktır. Genelgeye göre, dağıtılacak promosyonların, ilgili banka tarafından personel adına açılan hesaba her personel için eşit tutarlarda aktarılarak altı aylık periyotlarla ödenmesi gerekiyor.

YARGI DAĞITILAMAZ DİYOR
Bankalar tarafından kamu kurum ve kuruluşlarına verilen promosyonlar konusunda yapılan bir başvuru üzerine Danıştay, 'alınan promosyonların bir kamu geliri olduğunu ve öncelikle idarelerin bütçesine gelir olarak kaydedilerek, etkili, ekonomik ve verimli şekilde kullanılması gerektiği' yönünde görüş bildirmiştir (Danıştay 1. Dairesi'nin, 03.12.2008 tarih ve E. 2008/1222, K. 2008/1319 sayılı Kararı).
Danıştay'ın görüşünden hareket edildiğinde, promosyon olarak alınan paraların personele dağıtılmasının mümkün olmadığı sonucu ortaya çıkıyor.

PROMOSYONLAR ÜZERİNDEN VERGİ ALINABİLİR Mİ?
Promosyonların çalışanlara dağıtılıp dağıtılmaması konusundaki yaklaşım farklılıklarını bir yana bırakarak konuya farklı bir boyuttan devam edelim. Çalışanlara dağıtılan promosyonların 'hukuki niteliği' nedir?
Ödemeyi doğrudan veya dolaylı olarak banka yapıyor. Bu açıdan bakıldığında ödemenin 'ücret' olarak nitelendirilmesi olanaklı değil. Yapılan ödeme için Maliyenin görüşü, 'ivazlı intikal' olduğu yönünde.
2008/1 nolu Veraset ve İntikal Vergisi Sirküleri'nde kamu kesimi için yapılan promosyon ödemelerinin ücret olmadığı ve promosyonların bir ivaza dayalı olduğu ve Veraset ve İntikal Vergisi kapsamında olmadığı açıklaması yapılmıştır.

DAMGA VERGİSİ BOYUTU
Ancak konunun bir de Damga Vergisi boyutu var. Promosyon ödemesi bir protokole dayalı olarak yapılıyor. Bu protokolle iki taraf karşılıklı taahhütlerde bulunuyor. O halde promosyon ödemesine esas olarak düzenlenen kağıdın adına 'taahhütname' veya 'sözleşme' diyebiliriz. Her iki durumda da Damga Vergisi açısından sonuç değişmiyor. Yapılan bu protokoldeki promosyon bedeli üzerinden binde 8,25 oranında damga vergisi ödenmesi gerekiyor.
Damga Vergisi Kanunu, verginin mükellefini 'vergiye tabi kağıtları imza edenler' olarak belirlemiştir. Promosyon protokolünde iki taraf olduğuna göre binde 8,25 oranındaki verginin iki taraf için ayrı ayrı hesaplanması gerekiyor. Ancak, Damga Vergisi Kanunu'nun 3. maddesinin ikinci fıkrasına göre; 'Resmi dairelerle kişiler arasındaki işlemlere ait kağıtların Damga Vergisini kişiler öder'. Bu durumda kamu kurum ve kuruluşunun taraf olduğu protokol için bankanın hem kendi adına hem de kamu kurumu adına damga vergisi ödemesi gerekecek.
Bitmedi, asma kabakçı arkadan geliyor. Bu tür protokollerin birden fazla nüsha olması halinde Damga Vergisi Kanunu'nun 5. maddesine göre, aynı verginin her nüsha için ayrıca hesaplanması gerekiyor. Yapılan bu protokol en az iki nüsha olacağına göre, vergi de doğal olarak ikiye katlanacak. Bu hesaba göre bir protokol nedeniyle bankanın damga vergisi yükü en az binde 33 (yüzde 3,3) olacak. Kazara, genel müdürlüğe, bölge müdürlüğüne gönderilmek üzere nüsha sayısı arttığında vergi de artacak.
Metin Taş-Sezgin Özcan  / Akşam
 

 
 
 ▼Yayınlanan En Son  Mevzuatlar   (Sitenize ekleyebilirsiniz)

Copyrıght  © 2005-2010 www.muhasebenet.net   www.muhasebenet.com . Her hakkı saklıdır.