PROMOSYONLAR ÜZERİNDEN VERGİ ALINABİLİR Mİ?
Banka promosyonlarına
dair bazı noktalar
Bir süredir kamu çalışanlarının maaşlarının
ödeneceği banka belirlenirken ilgili kamu
kuruluşuna bankalar tarafından 'promosyon'
adı altında ödeme yapılıyor. Başlangıçta
mütevazı boyutlarda olan bu ödemeler zamanla
ciddi bir artış göstermiş durumda.
Bankalar tarafından sağlanan bu ek mali
imkanın nasıl kullanılacağı konusunda kamu
kuruluşları arasında farklılıklar bulunuyor.
Bazı kuruluşlar promosyonları hiç
dağıtmazken, bazı kuruluşlar ise tamamını
dağıtıyor. Uç sayılabilecek bu iki
uygulamanın ortasını bulan idareler de var.
Bu kuruluşlar ise aldıkları promosyonun bir
kısmını dağıtıyor.
BAŞBAKANLIK GENELGESİ
Promosyonun yaygınlık kazanması ve uygulama
farklılığı nedeniyle Başbakanlık tarafından
bir genelge yayınlandı. Başbakanlığın
2007/21 sayılı Genelgesi'nde; banka
tarafından verilecek promosyon miktarının
tamamının personele dağıtılması genel ilke
olarak benimsenmiş durumda.
Ancak, toplam promosyon miktarının üçte
birini geçmemek üzere belirlenecek tutarın,
birim personelinin ihtiyaçları doğrultusunda
kullanılmak üzere ayrılması da mümkün.
Ayrılacak bu tutarlar; merkez teşkilatında
üst yönetici, taşra teşkilatında ise o
birimin bağlı bulunduğu bir üst amir
tarafından belirlenecek esas ve usuller
çerçevesinde kullanılacaktır. Genelgeye
göre, dağıtılacak promosyonların, ilgili
banka tarafından personel adına açılan
hesaba her personel için eşit tutarlarda
aktarılarak altı aylık periyotlarla ödenmesi
gerekiyor.
YARGI DAĞITILAMAZ DİYOR
Bankalar tarafından kamu kurum ve
kuruluşlarına verilen promosyonlar konusunda
yapılan bir başvuru üzerine Danıştay,
'alınan promosyonların bir kamu geliri
olduğunu ve öncelikle idarelerin bütçesine
gelir olarak kaydedilerek, etkili, ekonomik
ve verimli şekilde kullanılması gerektiği'
yönünde görüş bildirmiştir (Danıştay 1.
Dairesi'nin, 03.12.2008 tarih ve E.
2008/1222, K. 2008/1319 sayılı Kararı).
Danıştay'ın görüşünden hareket edildiğinde,
promosyon olarak alınan paraların personele
dağıtılmasının mümkün olmadığı sonucu ortaya
çıkıyor.
PROMOSYONLAR ÜZERİNDEN VERGİ ALINABİLİR
Mİ?
Promosyonların çalışanlara dağıtılıp
dağıtılmaması konusundaki yaklaşım
farklılıklarını bir yana bırakarak konuya
farklı bir boyuttan devam edelim.
Çalışanlara dağıtılan promosyonların 'hukuki
niteliği' nedir?
Ödemeyi doğrudan veya dolaylı olarak banka
yapıyor. Bu açıdan bakıldığında ödemenin
'ücret' olarak nitelendirilmesi olanaklı
değil. Yapılan ödeme için Maliyenin görüşü,
'ivazlı intikal' olduğu yönünde.
2008/1 nolu Veraset ve İntikal Vergisi
Sirküleri'nde kamu kesimi için yapılan
promosyon ödemelerinin ücret olmadığı ve
promosyonların bir ivaza dayalı olduğu ve
Veraset ve İntikal Vergisi kapsamında
olmadığı açıklaması yapılmıştır.
DAMGA VERGİSİ BOYUTU
Ancak konunun bir de Damga Vergisi boyutu
var. Promosyon ödemesi bir protokole dayalı
olarak yapılıyor. Bu protokolle iki taraf
karşılıklı taahhütlerde bulunuyor. O halde
promosyon ödemesine esas olarak düzenlenen
kağıdın adına 'taahhütname' veya 'sözleşme'
diyebiliriz. Her iki durumda da Damga
Vergisi açısından sonuç değişmiyor. Yapılan
bu protokoldeki promosyon bedeli üzerinden
binde 8,25 oranında damga vergisi ödenmesi
gerekiyor.
Damga Vergisi Kanunu, verginin mükellefini
'vergiye tabi kağıtları imza edenler' olarak
belirlemiştir. Promosyon protokolünde iki
taraf olduğuna göre binde 8,25 oranındaki
verginin iki taraf için ayrı ayrı
hesaplanması gerekiyor. Ancak, Damga Vergisi
Kanunu'nun 3. maddesinin ikinci fıkrasına
göre; 'Resmi dairelerle kişiler arasındaki
işlemlere ait kağıtların Damga Vergisini
kişiler öder'. Bu durumda kamu kurum ve
kuruluşunun taraf olduğu protokol için
bankanın hem kendi adına hem de kamu kurumu
adına damga vergisi ödemesi gerekecek.
Bitmedi, asma kabakçı arkadan geliyor. Bu
tür protokollerin birden fazla nüsha olması
halinde Damga Vergisi Kanunu'nun 5.
maddesine göre, aynı verginin her nüsha için
ayrıca hesaplanması gerekiyor. Yapılan bu
protokol en az iki nüsha olacağına göre,
vergi de doğal olarak ikiye katlanacak. Bu
hesaba göre bir protokol nedeniyle bankanın
damga vergisi yükü en az binde 33 (yüzde
3,3) olacak. Kazara, genel müdürlüğe, bölge
müdürlüğüne gönderilmek üzere nüsha sayısı
arttığında vergi de artacak.
Metin Taş-Sezgin Özcan
/ Akşam
|