Cumhuriyet
döneminin 20 vergi affı ve düşündürdüğü…
Cumhuriyet döneminde 20 kez devlet alacaklarına af ve ödeme
kolaylığı uygulaması getirilmiş. "Af" uygulamaları
adaletsizlik getirdiği için şimdi hem kamu, hem de talepte
bulunan özel sektör kuruluşları, faiz de indirim ve borcun
taksitlendirilmesinden söz ederek bunun "AF değil
yapılandırma" olduğunu söylüyorlar. Biz bu "mahçup AF"
çalışması yapılınken paket içine primlerini zamanında
ödeyenlere de yeni imkanlar verilerek adaletli davranılması
gerektiğini düşünüyoruz.
Arkadaşımız Mehmet Kara, ilki 17 Mayıs 1924 tarihinde,
sonuncusu ise 22 Kasın 2008 tarihinde olma üzere Cumhuriyet
tarihimizde toplam 20 kez vergi affı ve ödeme kolaylığı
getirdiğini ele aldığı haberinde vardığı sonucu şöyle ortaya
koyuyor : "Cumhuriyet döneminde 30 vergi affı ve ödeme
kolaylığı yapıldı. Buna karşın sigortalılar ve bağkurluların
borç ve gecikme zammı toplamı hala 45 milyar 885 milyon lira
milyarın üzerinde. Aflar çözüm olmadı, başka bir çıkar yol
bulunamadı."
Gelişmelerle ilgili değerlendirmesinde Maliye Bakanı Mehmet
Şimşek, "Af niteliği taşımayan bir ödeme kolaylığı "
üzerinde çalıştıklarını belirtip, "Alacakların gerçek
değerinin atında olacak bir hazırlık en azından Maliye
Bakanlığının gündeminde değil. Vatandaşa, esnafa, mükellefe
kolaylık sağlamak için, taksit süreleri uzatılabilir ve
yüklü faiz ödemelerinin enflasyona paralel bir düzeye
çekilmesi hususu değerlendirilebilir" diyor. Henüz
bakanlıkta bu konuda yapılmış bir çalışma olmadığının da
altını çiziyor.
Devlet Bakanı Ali Babacan da, "Bu çalışma bir af değil.
Kimsenin borcu silinmiyor. Kimsenin borcunda olağanüstü
iskontolar yok Faizlerin makul rakamlara çekilmesi, bir de
taksitlendirme kolaylığı sağlanması üzerinde çalışılıyor
Çalışmalar referadumun birkaç hafta sonrasında
tamamlanabilir" diyerek görüşünü ortaya koyuyor.
Şimdi önce Türkiye'de 4-A ve 4-B kapsamında işçi çalıştıran
kamu ve özel sektörün ve kendi hesabına çalışanların Haziran
2010 tarihine göre kamu özel sektör sigortalı çalışanlar ile
Bağkur'luların toplam prim borçları ve gecikme zamlarına
bakalım. Sigortalılardan özel sektörün toplam prim borcu 13
milyar 75 milyon iken bunun yüzde 55'ine varan bir gecikme
faizi ile borç toplamı 20 milyar 441 milyon liraya
yükselmiş. Kamu sektörünün 4 milyar 29 milyon liralık borcu
da yüzde 49'luk gecikme zammıyla 6 milyar 35 milyon olmuş.
Bağ kurluların toplam borcu ise esnaflar ve tarım
alanındakiler dahil 19 milyar 408 milyon lira.
Toplam 3 milyon 278 bin sigortalının yüzde 18'i için hiç
prim ödemesi yapılmamış. Yüzde 82'si prim öderken, toplam
sigortalıların yüzde 33'ünün hiç prim borcu olmadığını,
yüzde 44'ünün ise prim borcu olduğunu görüyoruz.
Bütün bunlar "AF" kavramından artık kamu ve özel sektör
bütün tarafların kaçınarak düzenleme talepleri ortaya
koyduklarını, bunun sonucunda "Aflar çözüm olmadı yeni bir
şeyler bulunmalı" önerisinin doğru olduğu sonucuna
varıyoruz. Yapılması gerekenler bu durumda neler olabilir:
-Öncelikle yüksek faiz uygulamalarıyla yüzde 50'ler oranında
artan ve hem sigortalıları hem de esnafı zorlayan prim
borçları için faizlerde oran düşürülmesi ve borcun uygun
taksitlendirilmesi bir kez daha düşünülebilir. Yapılan
çalışmanın bu olduğu bakanlar tarafından açıklanıyor.
Esnafların ve bazı özel sektör temsilcilerinin de talepleri
bu yönde.
-Eğer böyle bir düzenleme yapılırsa, primlerini zamanında
ödeyenler ve haksız rekabete uğrayanlar için de bazı yeni
imkanlar bu paket içine konularak adalet sağlanmaya
çalışılmalıdır. Örneğin gecikme faizlerinde yapılacak
indirim peşin ödeyenler için de bir indirim kabul edilebilir
ve ödeyecekleri yeni vergilerini daha düşük matrahtan
ödemeleri sağlanabilir. Böylece adaletsizlik bir açıdan
kanmış olur.
-Yapılması gereken bir başka çalışma da yüzde 18'e varan hiç
prim ödemeyen sigortalının prim öder hale getirilmesi
çalışmasıdır. Bunun sağlanabilmesi devletin prim gelirlerini
artıracaktır.
Cumhuriyet dönemindeki 20 af sonunda içinde bulunduğumuz
tablo budur. Bu da artık AF gerektirmeyecek yeni
düzenlemeler yapmamızı gerekli kılmaktadır. Şimdi gündemde
olan "Mahçup af" çalışması bu alanda yeni çalışmaları
zorunlu kılmaktadır.
Osman AROLAT
osman.arolat@dunya.com
Dünya
|