Türkiye'nin Muhasebe Rehberi   I  Yayınlanan En Son Mevzuatlar  I  2010 Vergi Takvimi  I   2010 Yılı Muhasebe Uygulamaları  I  Beyanname Rehberi  
Ana sayfa Yasal Uyarı Künye Danışma Hattı Güncel Bilgi Arşivi

      Çalışma Hayatı Rehberi

 MUHASEBE GÜNCEL BÜLTEN :   06 EYLÜL 2010

  Vergi Rehberi 

  2010 Çalışmaları 
  2010 Pratik Bilgiler 
  Staj - Stajyer Rehberi
  Maliye Rehberi
  BEŞ DAKİKA ARA !...
  Makale Rehberi

  Kanun-Mevzuat Rehberi  

  Sosyal Güvenlik Rehberi  

 

 
       
   

Cumhuriyet döneminin 20 vergi affı ve düşündürdüğü…


Cumhuriyet döneminde 20 kez devlet alacaklarına af ve ödeme kolaylığı uygulaması getirilmiş. "Af" uygulamaları adaletsizlik getirdiği için şimdi hem kamu, hem de talepte bulunan özel sektör kuruluşları, faiz de indirim ve borcun taksitlendirilmesinden söz ederek bunun "AF değil yapılandırma" olduğunu söylüyorlar. Biz bu "mahçup AF" çalışması yapılınken paket içine primlerini zamanında ödeyenlere de yeni imkanlar verilerek adaletli davranılması gerektiğini düşünüyoruz.

Arkadaşımız Mehmet Kara, ilki 17 Mayıs 1924 tarihinde, sonuncusu ise 22 Kasın 2008 tarihinde olma üzere Cumhuriyet tarihimizde toplam 20 kez vergi affı ve ödeme kolaylığı getirdiğini ele aldığı haberinde vardığı sonucu şöyle ortaya koyuyor : "Cumhuriyet döneminde 30 vergi affı ve ödeme kolaylığı yapıldı. Buna karşın sigortalılar ve bağkurluların borç ve gecikme zammı toplamı hala 45 milyar 885 milyon lira milyarın üzerinde. Aflar çözüm olmadı, başka bir çıkar yol bulunamadı."

Gelişmelerle ilgili değerlendirmesinde Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Af niteliği taşımayan bir ödeme kolaylığı " üzerinde çalıştıklarını belirtip, "Alacakların gerçek değerinin atında olacak bir hazırlık en azından Maliye Bakanlığının gündeminde değil. Vatandaşa, esnafa, mükellefe kolaylık sağlamak için, taksit süreleri uzatılabilir ve yüklü faiz ödemelerinin enflasyona paralel bir düzeye çekilmesi hususu değerlendirilebilir" diyor. Henüz bakanlıkta bu konuda yapılmış bir çalışma olmadığının da altını çiziyor.

Devlet Bakanı Ali Babacan da, "Bu çalışma bir af değil. Kimsenin borcu silinmiyor. Kimsenin borcunda olağanüstü iskontolar yok Faizlerin makul rakamlara çekilmesi, bir de taksitlendirme kolaylığı sağlanması üzerinde çalışılıyor Çalışmalar referadumun birkaç hafta sonrasında tamamlanabilir" diyerek görüşünü ortaya koyuyor.

Şimdi önce Türkiye'de 4-A ve 4-B kapsamında işçi çalıştıran kamu ve özel sektörün ve kendi hesabına çalışanların Haziran 2010 tarihine göre kamu özel sektör sigortalı çalışanlar ile Bağkur'luların toplam prim borçları ve gecikme zamlarına bakalım. Sigortalılardan özel sektörün toplam prim borcu 13 milyar 75 milyon iken bunun yüzde 55'ine varan bir gecikme faizi ile borç toplamı 20 milyar 441 milyon liraya yükselmiş. Kamu sektörünün 4 milyar 29 milyon liralık borcu da yüzde 49'luk gecikme zammıyla 6 milyar 35 milyon olmuş. Bağ kurluların toplam borcu ise esnaflar ve tarım alanındakiler dahil 19 milyar 408 milyon lira.

Toplam 3 milyon 278 bin sigortalının yüzde 18'i için hiç prim ödemesi yapılmamış. Yüzde 82'si prim öderken, toplam sigortalıların yüzde 33'ünün hiç prim borcu olmadığını, yüzde 44'ünün ise prim borcu olduğunu görüyoruz.

Bütün bunlar "AF" kavramından artık kamu ve özel sektör bütün tarafların kaçınarak düzenleme talepleri ortaya koyduklarını, bunun sonucunda "Aflar çözüm olmadı yeni bir şeyler bulunmalı" önerisinin doğru olduğu sonucuna varıyoruz. Yapılması gerekenler bu durumda neler olabilir:

-Öncelikle yüksek faiz uygulamalarıyla yüzde 50'ler oranında artan ve hem sigortalıları hem de esnafı zorlayan prim borçları için faizlerde oran düşürülmesi ve borcun uygun taksitlendirilmesi bir kez daha düşünülebilir. Yapılan çalışmanın bu olduğu bakanlar tarafından açıklanıyor. Esnafların ve bazı özel sektör temsilcilerinin de talepleri bu yönde.

-Eğer böyle bir düzenleme yapılırsa, primlerini zamanında ödeyenler ve haksız rekabete uğrayanlar için de bazı yeni imkanlar bu paket içine konularak adalet sağlanmaya çalışılmalıdır. Örneğin gecikme faizlerinde yapılacak indirim peşin ödeyenler için de bir indirim kabul edilebilir ve ödeyecekleri yeni vergilerini daha düşük matrahtan ödemeleri sağlanabilir. Böylece adaletsizlik bir açıdan kanmış olur.

-Yapılması gereken bir başka çalışma da yüzde 18'e varan hiç prim ödemeyen sigortalının prim öder hale getirilmesi çalışmasıdır. Bunun sağlanabilmesi devletin prim gelirlerini artıracaktır.

Cumhuriyet dönemindeki 20 af sonunda içinde bulunduğumuz tablo budur. Bu da artık AF gerektirmeyecek yeni düzenlemeler yapmamızı gerekli kılmaktadır. Şimdi gündemde olan "Mahçup af" çalışması bu alanda yeni çalışmaları zorunlu kılmaktadır.

Osman AROLAT
osman.arolat@dunya.com
Dünya

 
Yasal Uyarı
 
 
   

 
 

 

 

 
  ▼ Yayınlanan En Son  Mevzuatlar   (Sitenize ekleyebilirsiniz)


Copyrıght  © 2005-2010 www.muhasebenet.net www.muhasebenet.com. Her hakkı saklıdır.