| SSK ve Bağ-Kur emeklileri için davalar yeni başlıyor
Sadece SSK emekli dul ve yetimleri değil, Bağ-Kur'luların 2000 ve sonrasında emekli edilmiş olanları arasındaki adaletsizlik de had safhaya çıkmış durumda. Anayasa Mahkemesi yetkisizlik kararı verdi. SSK ve Bağ-Kur emeklileri için, iş mahkemeleri eliyle Anayasa Mahkemesi'ne gitmelerinin yolunu gösteren dilekçelerimiz SGK'ya yağıyor
Tıpkı SSK emeklilerinin aylık hesaplanmasında olduğu gibi 1978 yılından 2000 yılına kadar Bağ-Kur ve memurlar için memur maaş katsayısı ile belli edilen bir emekli aylığı sistemi vardı. 08.09.1999 günü Resmi Gazete'de yayınlanan 4447 sayılı Kanun ile 2000 yılından itibaren SSK ve Bağ-Kur çalışanlarının emekli aylığının hesaplanmasında, memur maaş katsayısının kullanılmasına son verildi.
Ayrıca, gerek 1997 gerek 2003 yıllarında Bağ-Kur basamak satın alma uygulamaları getirilmiş ve kişilere geriye doğru basamak fark paraları ödettirilerek, basamak satılmıştır. Fakat iş emekli aylığına gelince geriye doğru basamak farkı peşin alındığı halde, geçmiş yıllar basamaklar artırılmadığından, basamak satın alanlar da alması gereken emekli aylığından daha düşük rakamlı aylık almaktadırlar.
1999'DA BASAMAK SİSTEMİ DEĞİŞTİ
TBMM, 25 Ağustos 1999 günü 64 ana madde ve 9 geçici madde olmak üzere 73 maddeyi kabul etti. Kanun 08.09.1999 günü 4447 sayılı Kanun olarak Resmi Gazete'de yayınlandı. Bu Kanun ile,
■ Bağ-Kur emeklilerinin alacağı emekli aylığını belli eden basamakların gelir tutarlarının hesaplanmasında memur maaş katsayısının kullanılmasına son verildi. Bunun yerine basamak gelirlerinin TÜFE ve GH (Gelişme Hızı) oranında artırılması kararlaştırıldı.
■ Aylık hesabında TÜFE ve GH dikkate alınırken, emekli aylıklarınada sadece TÜFE oranının dikkate alınması kanunlaştırıldı. Hangi basamaktaki Bağ-Kur'lunun ne kadar aylık alacağını belli eden 24 basamaklı tablodaki rakamların 4447 sayılı Kanun gereğince 1 Nisan 2000 gününden itibaren her yıl nisan ayında bir önceki yılın TÜFE (enflasyon) oranı ve bir önceki yılın Gelişme Hızı oranı kadar artırılması gerekiyordu. Mesela, 2000 yılı Nisan ayında bir önceki 1999 yılının enflasyon oranı (yüzde 68.8) ve 1999 yılının büyüme oranı kadar artırılması gerekiyordu. Yasa bunu dediği halde Bakanlar Kurulu kararıyla Bağ-Kur emeklileri fazla emekli aylığı almasın diye yasaya rağmen sadece yüzde 25 oranında artış yaptı.
AK Parti hükümeti de benzer uygulamalarla Bağ-Kur basamak gelirlerini, bırakın hem enflasyon hem de gelişme hızı oranları kadar artırmayı enflasyon oranı kadar bile artırmadı. Bu sebeple de Bağ-Kur'luların alacakları emekli aylıkları 2000 yılı Nisan ayından itibaren olması gerekenden az artırıldı.
Öte yandan, sadece Bağ-Kur emeklileri değil 2000 yılı ve sonrasında emekli olan Bağ-Kur'lular için de basamak gelirleri yasal olarak artırılmadığı için düşük hesaplandı.
Bağ-Kur basamak gelirleri yasal olarak artırılmadığı için aynı basamaktan aynı prim ödeme süresi ile emekli olan Bağ-Kur'luların bile emekli aylıkları farklıdır. Özellikle de 2000 yılından beri Bağ-Kur'da eşitler arasında adaletsizlik var ve yıllar geçtikçe bu adaletsizlik-fark gittikçe büyümektedir.
Mesela, 2000 öncesinde 24'üncü basamaktan emekli olan bir Bağ-Kur'lu bugün 2200 lira aylık alırken, 2010 yılında 24'üncü basamaktan emekli olan Bağ-Kur'lunun eline sadece 1000 lira geçmektedir. Eşitsizlik bu derece büyümüştür ve yıl geçtikçe de büyümeye devam edecektir.
SSK'LILAR VE BAĞ-KUR'LULAR DA ANAYASA MAHKEMESİ'NE GİTMEYE BAŞLADILAR
Bu köşeden hem SSK hem de Bağ-Kur emeklileri için iş mahkemeleri eliyle durumun Anayasa Mahkemesi'ne götürülmesi adına dava dilekçeleri hazırladık ve yayınladık. Bu dava dilekçeleri ile mahkemelere başvuranların davaları bu ay SGK'ya ulaşmaya başladı. SGK'nın vereceği cevaplardan sonra konuyu ele alacak iş mahkemesi hâkimleri de eşitsizliğin giderilmesi için konuyu Anayasa Mahkemesi'ne önümüzdeki günlerde taşımaya başlayacaklardır. Anayasa Mahkemesi'nin de eşitsizliği giderecek kararından sonra Bağ-Kur emeklileri de almaları gereken aylıkları ve yılların farklarını alacaklardır.
DAVADAN SONRA BİRİKMİŞLERİNİ DE ALABİLECEKSİNİZ
Konunun Anayasa Mahkemesi tarafından esastan incelenmesi sonrasında verilecek iptal kararları ile emekliler geriye doğru birikmişlerini de alma hakkına iş mahkemeleri eliyle kavuşacaklardır.
ANAYASA MAHKEMESİ REDDETTİ
Ankara 5'inci İş Mahkemesi'ne dava açan Hamdi Öz'ün iddialarını doğru bulan hâkim konuyu Anayasa Mahkemesi'ne götürmüştü ama Anayasa Mahkemesi kendisine iptal ve görüş için gönderilen maddeler iptal edilse dahi SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin sorununa çözüm olmayacağını bahisle mahkemenin başvurusunu yetkisizlik sebebiyle reddetti.
Anayasa Mahkemesi henüz gerekçeli kararı olmayan hükmünde;
■ 5073 sayılı Kanun'un 1 'inci maddesinin,
■ 5282 sayılı Kanun'un 1 'inci maddesinin,
■ 5454 sayılı Kanun'un 2'nci maddesinin,
■ 5565 sayılı Kanun'un 30'uncu maddesinin,
■ 5724 sayılı Kanun'un 28'inci maddesinin, görüşülecek konu ile ilgisi olmadığını ifade ederek, başvuruyu reddetmişti.
DİLEKÇELERİMİZDE DOĞRU YASA MADDELERİ VAR
Bu köşeden SSK'lı ve Bağ-Kur'lular için yayınladığımız dava dilekçelerinde doğru yasa maddeleri var. Dilekçe örnekleriyle iş mahkemesine başvurup dava açanların sayısı 5 binin üzerinde. İş mahkemeleri davaları kabul edip, SGK'ya göndermiş ve SGK'dan gelecek cevaba göre de konuyu Anayasa Mahkemesi'ne taşıyabilecekler. 5 bin davadan sadece birisi Anayasa Mahkemesi'ne ulaşsa ve konu esastan görüşülse SSK ve Bağ-Kur emeklisinin aylıklarını iki katına çıkaracak yol açılır.
Sosyal Güvenlik Sistemi'ni ilk kuran Atatürk'tür
Türk milletinin tarihinde sosyal güvenlik anlayışını çok öncelere götürmek mümkün olmakla birlikte, modern anlamda Türk Sosyal Güvenlik Sistemi'nin kurucusu Atatürk'tür.
Bakın Gazi Mustafa Kemal Atatürk, emekli maaşına nasıl bir güvenle ve hassasiyetle yaklaşıyor?
"Mustafa Kemal Atatürk'ün emeklilik maaşı ne kadardı? Gazi emeklilik maaşını asıl güvenilir 'müktesap' hakkı sayardı. Emeklilik maaşı 43 liraydı. Her maaş devresinde bu aylığın alınışını, ayrı hesabının tutuluşunu dikkatle izlerdi. Zaman zaman umumi kâtibine; 'Çocuk' derdi, 'Sen bu paraya iyi bak. Bunu kimse elimizden alamaz. Asıl gelirimiz budur. Ve bir gün hepsi gitse de, bununla yaşarız'. Umumi kâtibi Hasan Rıza Soyak'ın anlattığına göre maaşı daha sonra 150 liraya kadar yükselmiştir." Şevket Süreyya Aydemir, Tek Adam, Cumhuriyetimizin Sosyal Güvenlik Kurumları'na ithaf olunur.
Ali Tezel / Habertürk |
