2010 yılında
Gelir Vergisi uygulaması
Gelir Vergisi Yasası'nın mükerrer
123'üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, bu
yasanın içersinde yer alan makdu had ve tutarların
her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak Vergi Usul
Yasası hükümlerine göre belirlenen yeniden değerleme
oranında artırılmak suretiyle uygulanması
öngörülmüştür. Yasal düzenleme gereği bu şekilde
hesaplanan makdu had ve tutarların yüzde 5'ini
aşmayan kısımlar dikkate alınmamaktadır. Bakanlar
kurulu bu suretle tespit edilen had ve tutarları
yüzde 50'sine kadar artırmaya veya indirmeye
yetkilidir.
Vergi Usul Yasası'nın mükerrer 298'inci maddesinin
(B) fıkrasında yapılan tanımlamaya göre "Yeniden
değerleme oranı, yeniden değerleme yapılacak yılın
ekim ayında (ekim ayı dahil) bir önceki yılın aynı
dönemine göre Türkiye İstatistik Enstitüsü'nün
Toptan Eşya Fiyatları genel endeksinde meydana gelen
ortalama fiyat artış oranıdır. Bu oran Maliye
Bakanlığı'nca Resmi Gazete ile ilan edilir."
Maliye Bakanlığı tarafından Vergi Usul Yasası 392
sıra numaralı genel tebliği ile yapılan açıklama
uyarınca yeniden değerleme oranı 2009 yılı için
yüzde 2,2 olarak tespit edilmiştir. (14.11.2009 gün
ve 27.406 sayılı Resmi Gazete)
Diğer yandan Maliye Bakanlığı yayımlamış bulunduğu
273 seri numaralı Gelir Vergisi genel tebliği ile de
Gelir Vergisi Yasası'nda yer alan makdu had ve
oranların bazılarında artış yapmış bulunmaktadır.
(29.12.2009 gün ve 27447 sayılı Resmi Gazete)
Gelir Vergisi Yasası'nın mükerrer 123'üncü
maddesinde yer alan ve her yıl yeniden değerleme
oranında artırılması öngörülen makdu har ve
oranların konuları aşağıda yasa maddelerine göre
belirtilmiştir.
* Binaların mesken olarak kiraya verilmesi halinde
Gelir Vergisi'nden müstesna tutalacak olan miktar,
(Md: 21)
* İşverenlerce, işyerinde veya müştemilatında yemek
verilmeyen durumlarda, çalışılan günlere ait
verilmesi gereken yemek bedelinin azami miktarı (Md:
23/8)
* Sakatlık indirimi miktarları, (Md: 31)
* Basit usule tabi olmanın genel şartları içinde yer
alan işyeri mülkiyetinin iş sahibine ait olması
halinde emsal kira bedeli, işyerinin kiralanmış
olması halinde ise yıllık kira bedeli toplamı, (Md:
47)
* Basit usule tabi olmanın üzel şartları içinde yer
alan azami alım-satım tutarları (Md: 48)
* Değer artış kazançlarında bir takvim yılında elde
edilen değer artış kazancının, menkul kıymet ve
diğer sermaye piyasası araçlarının elden
çıkarılmasından sağlananlar hariç olmak üzere
diğerlerinden elde edilenlerin vergiden bağışık
tutulacak olan kısmı, (Md: mükerrer 82)
* Arizi kazançlarda vergiden müstesna tutulacak olan
kısım (Md: 82)
* Yıllık beyanname verilirken toplamaya dahil
edilmeyecek olan tevkifata ve istisna uygulamasına
konu olmayan menkul ve gayrimenkul sermaye iratları
toplamı, (Md: 86)
Yukarıda maddeleri ve konuları belirtilen ve her yıl
yeniden değerleme oranında artırıma konu olan
unsurların bazılarında cüzi artırımlar yapılmış
bazılarında ise 2010 yılı için artırıma gerek
duyulmamıştır.
Diğer yandan Gelir Vergisi Yasası'nın mükerrer
123'üncü maddesinin üçüncü fıkrası gereği olarak
aynı yasanın 103'üncü maddesinde yer alan Gelir
Vergisi tarifesinin gelir dilimleri de her yıl
yeniden değerleme oranında artırılmak suretiyle
belirlenmektedir. Bu bağlamda 2010 yılında
uygulanması öngörülen Gelir Vergisi tarifesi
yukarıda daha önce tarih ve numarası verilmiş
bulunan Gelir Vergisi genel tebliğ ile sadece ilk
gelir diliminde yer alan miktarın 100 TL artırılması
suretiyle yeniden belirlenmiştir.
Buna göre 2010 yılında uygulanması öngörülen Gelir
Vergisi tarifesi aşağıdaki şekilde olacaktır.
* 8800 TL'ye kadar olan gelirler yüzde 15,
* 22.000 TL'nin 8800 TL'si için 1320 TL, fazlası
yüzde 20,
* 50.000 TL'nin 22.000 TL'si için 3960 TL, fazlası
yüzde 27,
* 50.000 TL'den fazlasının 50.000 TL'si için 11.520
TL, fazlası yüzde 35
oranında Gelir Vergisi'ne tabi tutulacaktır.
Yeniden belirlenmiş bulunan Gelir Vergisi tarifesine
göre 2010 yılında 100.000 TL kazanan bir kişi 29.020
TL Gelir Vergisi ödeyecektir. Geçen 2009 yılında
100.000 TL kazanç elde eden kişi ise bu kazancından
dolayı 29.025 TL Gelir Vergisi ödemekle yükümlüdür.
2009 yılı için yüzde 2,2 oranında belirlenmiş
bulunan yeniden değerleme oranı, hem Gelir Vergisi
Yasası'nda yer alan makdu hadlerin artmasını olumsuz
etkilemiş hem de Gelir Vergisi tarifesinde yer alan
gelir dilimlerinin belirlenmesinde birinci gelir
diliminin 100 TL gibi sınırlı artırımı diğer gelir
dilimlerinin ise değiştirilmemesine neden olmuştur.
Diğer yandan, 2010 yılı içinde Gelir Vergisi
Yasası'nda değişiklik yapılması beklenmektedir.
Giderek verimlililğini kaybeden Gelir Vergisi'nin,
stopaj vergisine dönüşmüş bulunması, beyannameli
mükellef sayısının ülke nüfusu ile orantılı artış
sağlamaması üzerinde durulması gereken konular
olarak görülmektedir.
Veysi Seviğ
05.01.2010 |