Varlık Barışı'ndan
sonra stok barışı gelir mi?
Varlık Barışı uygulaması 2009 yılı ile birlikte sona
erdi. Birçok firma, kayıt dışı kaynaklarını kayda almak
suretiyle bilançolarını düzeltti. Gayrimenkul ve altın
işi ile uğraşanlar için Varlık Barışı aynı zamanda bir
stok affına dönüştü. Bu uygulamadan hem firmalar
yararlandı, hem de Maliye önemli bir gelir elde etti.
Aynı durum firmaların işletmelerde fiilen yer almasına
rağmen çeşitli sebeplerden dolayı kayıtlarına yansımamış
stoklar içinde geçerli. Fiili ve kayıtlı envanterin
birbiri ile uyumlu olmaması işletmeler açısından
problem. Bu farklılığın sebebi belgesiz alışlar
olabileceği gibi, geçmiş yıllarda yanlış envanter
sayımı, mal fazlası ve iadeler nedeniyle bu durum ortaya
çıkmış olabilir.
Vergi kanunlarına göre her defter tutan mükellef bilanço
gününde mevcutlarını saymak, ölçmek, tartmak suretiyle
envanter çıkarmak zorundadır (Vergi Usul Kanunu Madde
186). Birçok mükellef için bilanço günü 31.12. tarihini
ifade eder. Yani geçtiğimiz hafta içinde yer alan yıl
sonu itibarıyla vergi kanunlarına göre envanter
işleminin tamamlanması gerekir.
Yıl sonunu takip eden günlerde en sık yapılan denetim
yöntemi envanter denetimi. Yani stok sayımı. 2010
yılının Ocak ve Şubat aylarında vergi denetim
elemanlarının bir kısmı mükelleflerin işyerlerine ekip
halinde gidip stoklarda yer alan mal miktarını tespit
edecekler. Fiili ve kaydi stokları uyumlu olmayanlara
cezalı işlem yapılacak. Geçmiş yıllarda envanter
denetimi Türkiye genelinde yapıldı.
Envanter denetimi esas itibarıyla kayıt dışı ekonomi ile
mücadelede oldukça etkili bir denetim yöntemidir. Fakat
bu denetim yöntemi hem tespit edilen fiili durum ile
kayıtların karşılaştırması bakımından uzun zaman
alabilmekte hem de Gelir İdaresi'nin denetim gücünün
önemli bir bölümünün sadece envanter denetimi ile
uğraşmasını gerektirmektedir.
Önerimiz...
Varlık Barışı'nda olduğu gibi işletmelere stok barışı
getirilmesi. Bu uygulama ile işletmelerde mevcut
olmasına rağmen kayıtlarda yer almayan stokların
sermayeye eklenmek suretiyle bilançoya kaydedilmesi.
Böylelikle işletmelerin fiili stokları ile kaydi
stokları uyumlu olacak. Elbette bu barışın mükellefler
bir maliyeti var. Bu maliyet öncelikle stok barışından
faydalandırılan malın tabi olduğu oranda Katma Değer
Vergisi'nin vergi dairesine ödenmesi olacak. Bunun
yanında stok barışından faydalanılan tutar üzerinden
ayrı bir vergi de alınabilir.
Bu uygulama hayata geçirilirse hem bütçeye gelir
getirmesi hem de işletmelerin stoklarını bilançolarına
tam yansıtma açısından faydalı olacak.
İsmail KÖKBULUT
ikokbulut@bugun.com.tr
04.01.2009 |