Zamanasımına
yeni düzenleme
Zamanaşımı, herhangi bir edim
için talepte bulunmanın belirli süreye bağlandığı durumlarda
sürenin dolmasını ifade eder. Zamanaşımı, özel hukukta
borçlu tarafından ileri sürülmek zorundadır. Vergi hukukunda
ise mükellefin başvurusu olmaksızın hüküm ifade eder.
Mükellefle devlet arasında ortaya çıkan borç-alacak
ilişkisini sona erdiren sebeplerden birisi de zamanaşımıdır.
Zamanaşımına uğramış bir vergi borcu, mükellef tarafından
ödenmek zorunda değildir.
Vergi hukukunda iki tür zaman aşımı düzenlenmiştir.
Bunlardan ilki, Vergi Usul Kanunu'nda düzenlenen 'tarh ve
tebliğ zamanaşımı' diğeri ise Amme Alacaklarının Tahsil
Usulü Hakkında Kanun'da düzenlenen 'tahsil zamanaşımıdır'.
Tarh ve tebliğ zamanaşımı, vergi alacağının vergi dairesince
bir daha tebliğ ettirebilme yetkisini ortadan kaldırır.
SÜRE GEÇMEKLE BORÇ ORTADAN KALKMAZ
Vergi borçlarının zamanaşımına uğraması konusu kamuoyunda
çoğu zaman yanlış değerlendiriliyor. Konu hakkında kulak
dolgunluğu düzeyinde bilgiye sahip olanlar, 5 yıl geçtiğinde
borcun 'otomatik' olarak ortadan kalktığını sanıyor. Oysa
tarh ve tebliğ zamanaşımı bazı sebeplerle durmaktadır.
Zamanaşımının durması, işleyen sürenin bir olay sebebiyle
yerinde sayması, sebep ortadan kalkınca kaldığı yerden devam
etmesi anlamına geliyor. Zamanaşımını durduran sebeplerden
birisi, matrah takdiri için takdir komisyonuna
başvurulmasıydı. Bu düzenleme Anayasa Mahkemesi tarafından
iptal edildi. İptal kararının yürürlüğe girmesi için altı
aylık süre verildi. (Anayasa Mahkemesi'nin 15.10.2009 tarih
ve E: 2006/124, K:
2009/146 sayılı Kararı; 08.01.2010 tarih ve 27456 sayılı
Resmi Gazete)
YENİ DÜZENLEME
İptal kararının ardından gecikmeli de olsa konu, kamuoyunda
torba yasa olarak bilinen ve 1 Ağustos 2010 tarihli Resmi
Gazete'de yayımlanan 6009 sayılı Kanunla tekrar düzenlendi.
1.7.2010 tarihinden geçerli olmak üzere 1.8.2010 tarihinde
yürürlüğe giren yeni düzenleme sonrası, Vergi Usul
Kanunu'nun 114. maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki gibi
oldu:
'Şu kadar ki, vergi dairesince matrah takdiri için takdir
komisyonuna başvurulması, zamanaşımını durdurur. Duran
zamanaşımı mezkur komisyon kararının vergi dairesine
tevdiini takip eden günden itibaren kaldığı yerden işlemeye
devam eder. Ancak işlemeyen süre her hal ve takdirde bir
yıldan fazla olamaz.'
Yani, takdir komisyonundaki bekleme süresinin zamanaşımına
olan etkisine sınır konulmuş oldu. Ayrıca, halen takdir
komisyonlarında bulunan dosyalar için de hukuka uygunluğu
tartışmalı bir geçici düzenleme yapıldı. Vergi Usul
Kanunu'na eklenen geçici 28. maddede yer alan düzenlemenin
hukuka uygun olmayan yönlerini başka bir yazımızda ele
alacağız.
Geriye dönük olarak 1.7.2010 tarihinden geçerli olmak üzere
1.8.2010 tarihinde yürürlüğe giren geçici düzenlemeye göre;
'1.1.2005 tarihinden önceki dönemlere ilişkin olarak, bu
maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce matrah takdiri için
takdir komisyonuna sevk edilmiş olup, komisyonca takdir
edilen matrah üzerinden 31.12.2012 tarihine kadar tarh ve
tebliğ edilmeyen vergiler zamanaşımına uğrar. Bu hüküm, 374.
maddede yer alan ceza kesmede zamanaşımı açısından da
uygulanır.'
AKLINIZDA BULUNSUN
Üçüncü kişilerdeki malların haczi
Hacze konu olan malı elinde bulunduran üçüncü kişi
haczedilen mal hakkında istihkak iddiasında bulunursa,
mülkiyet karinesinden yararlanır ve bu mal hakkında takip
işlemleri durur. Alacaklı, istihkak iddiasına karşı 15 gün
içinde dava açmadığı takdirde, istihkak iddiasını kabul
etmiş sayılır.
SSK'dan emeklilik size süre açısından avantaj sağlamaz
29.07.1966 doğumluyum. SSK sigorta başlangıç tarihim
01.11.1983 (416 prim günüm var). Bağ-Kur başlangıç tarihim
02.12.1986. Bugüne kadar 23 yıl 7 ay 18 günüm ve halen
üzerime kayıtlı işyerim var. Bağ-Kur'dan kaç yaşında emekli
olurum? SSK'dan emekli olmam daha avantajlı olur mu? Ahmet
Ergin
Bağ-Kur'dan emeklilik için 49 yaşınızı doldurmanız
gerekiyor. Ancak 13 ay askerlik borçlanması yapmanız
mümkünse bu defa bir yıl daha erken, yani 48 yaşınızı
dolduracağınız 29.07.2014 tarihinde emekliliğe hak
kazanırsınız.
SSK'dan emeklilik için 47 yaşınızı doldurmanız yeterli.
Ancak son yedi yılda en az 1260 gün (3,5) yıl 4/a (SSK)
kapsamında prim ödemiş olma şartı gereği, işyeriniz kapatıp
ya da devredip 3,5 yıl 4/a kapsamında prim ödemeniz
gerekiyor. Bu durumda da emekliliğiniz 2014 yılını buluyor.
Süre açısından SSK'dan emeklilik pek avantajlı gözükmüyor.
Emekli aylığı açısından avantaj, bugüne kadar üzerinden prim
ödediğiniz prime esas kazanç tutarlarına bağlı olarak söz
konusu olabilir.
Metin Taş-Sezgin Özcan / Akşam |