MuhasebeNet

İletişim Hattı

0507 227 29 61

  Türkiye'nin Muhasebe Rehberi   I  Yayınlanan En Son Mevzuatlar  I  2010 Vergi Takvimi  I   2010 Yılı Muhasebe Uygulamaları  I  Beyanname Rehberi  
Ana sayfa Yasal Uyarı Künye Danışma Hattı Güncel Bilgi Arşivi

      Asgari Geçim İndirimleri

 MUHASEBE GÜNCEL BÜLTEN :  02 ŞUBAT 2010

  Vergi Rehberi 

  2010 Çalışmaları 
  2010 Pratik Bilgiler 
  Staj - Stajyer Rehberi
  Maliye Rehberi
  BEŞ DAKİKA ARA !...
  Makale Rehberi

  Kanun-Mevzuat Rehberi  

  Sosyal Güvenlik Rehberi  

 

     
 
 

Usulüne uygun düzenlenmeyen fatura sorun yaratır

Fatura, ticari hayatın en önemli belgeleri arasında yer alıyor. Fatura konusunda hem Türk Ticaret Kanunu'nda (TTK) hem de Vergi Usul Kanunu'nda (VUK) hükümler var. Fatura VUK'un 229. maddesinde; 'Fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır' şeklinde tanımlanmış.
Ticaret ve sanat erbabı, vergi mükellefi durumunda bulunan kimselere yapmış olduğu 'ticari' nitelikteki satışlar için fatura düzenlemek zorunda. Ayrıca tüketiciye yapılan satışların tutarının 680 TL'yi aşması halinde de fatura düzenlenmesi gerekiyor. Tüketicinin yaptığı alışlar 680 TL'nin altında olmasına rağmen tüketici isterse yine faturanın düzenlenmesi zorunlu.

FATURAYA İTİRAZ
Fatura aynı zamanda iki taraf arasında yapılan işlem bakımından bir ispat aracı özelliği taşıyor. Faturaya itiraz, TTK'nın 23. maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenmiştir. Sözü edilen fıkra aynen şöyledir; 'Bir faturayı alan kimse, aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde münderecatı (içeriği) hakkında bir itirazda bulunmamışsa münderecatını (içeriğini) kabul etmiş sayılır.'
Faturaya itiraz hakkı, mal alan ya da iş yaptıran ve bunun karşılığında adına fatura düzenlenen kişiye aittir. Faturaya karşı alıcının sekiz günlük itiraz süresinin başlayabilmesi için, faturanın satıcı tarafından alıcıya tebliğ edilmiş olması şarttır. Faturayı alan kimse, aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde bir itirazda bulunmazsa fatura içeriğini kabul etmiş sayılıyor.

AÇIK FATURA - KAPALI FATURA
Faturanın düzenlenme şekline bağlı olarak, uygulamada açık fatura ve kapalı fatura kavramları kullanılıyor. Halk arasında 'kapalı fatura' ya da 'açık fatura' olarak adlandırılan faturalar konusunda ne Vergi Usul Kanunu'nda ne de Türk Ticaret Kanunu'nda herhangi bir hükme yer verilmemiş olup, bu kavramlar 'ticari örf ve adet' hukukundan doğmuştur; yani tamamen uygulamadan geliyor.
Kapalı fatura deyimi ile, satılan malın ya da yapılan hizmetin bedelinin peşin ödendiği, açık fatura deyimi ile de, bedelin henüz ödenmediği yani vadeli satış yapılan durumlar ifade edilmeye çalışılmaktadır.
Faturada kayıtlı bedelin, faturanın düzenlenmesi anında ya da daha sonra ödenmesi halinde; ticari örf ve teamüle göre yapılacak işlem şekilleri ile faturaya, açık fatura veya kapalı fatura sıfatları kazandırılabiliyor. Kapalı fatura; müşterilerin borçlarını faturanın düzenlendiği anda ödemeleri üzerine; şirket ve işletme kaşesinin faturanın alt tarafında basılıp; düzenleyen tarafından imzalanması yoluyla hazırlanıyor. Açık faturada ise kaşe ve imza faturanın üst kısmında bulunur.

YARGI KARARLARI
Faturanın açık ve kapalı olarak düzenlenmesi konusu yargı kararlarına da yansımıştır. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin 'Kapalı Fatura' konusunda verdiği bir kararı;
'... kapalı faturanın ödemeye karine teşkil ettiği ve bu karinenin aksinin davacı tarafından kanıtlanamadığı gözetilerek bir hüküm kurulması gerekir' yönünde olmuştur. Konu hakkında verilen başka kararlar da aynı yöndedir. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin vermiş olduğu başka bir kararda;
'Satım konusu mal için düzenlenen faturanın altının imzalanarak alıcıya verilmesi, bir başka anlatımla faturanın kapalı olarak düzenlenmesi bedelin tahsil olduğuna karinedir' görüşüne yer verilmiştir. Aynı yöndeki başka bir kararda da;
'Kapalı faturanın bedelin ödendiğine karine teşkil etmesine karşın, faturanın açık olması halinde bedelin ödendiğini ispat külfeti borçluya aittir' denilmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun konuyla ilgili bir kararı da aynı yöndedir:
'Taraflar arasındaki araç kira sözleşmesine ilişkin kiralayan tarafından kiracı adına düzenlenen fatura kapalı olarak düzenlendiğinden, bu durum fatura bedelinin ödendiğine karine teşkil eder'.
Metin Taş-Sezgin Özcan / Akşam Gazetesi
 

 
 
 ▼Yayınlanan En Son  Mevzuatlar   (Sitenize ekleyebilirsiniz)

Copyrıght  © 2005-2010 www.muhasebenet.net   www.muhasebenet.com . Her hakkı saklıdır.