Usulüne
uygun düzenlenmeyen fatura sorun yaratır
Fatura,
ticari hayatın en önemli belgeleri arasında
yer alıyor. Fatura konusunda hem Türk
Ticaret Kanunu'nda (TTK) hem de Vergi Usul
Kanunu'nda (VUK) hükümler var. Fatura VUK'un
229. maddesinde; 'Fatura, satılan emtia veya
yapılan iş karşılığında müşterinin
borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı
satan veya işi yapan tüccar tarafından
müşteriye verilen ticari vesikadır' şeklinde
tanımlanmış.
Ticaret ve sanat erbabı, vergi mükellefi
durumunda bulunan kimselere yapmış olduğu
'ticari' nitelikteki satışlar için fatura
düzenlemek zorunda. Ayrıca tüketiciye
yapılan satışların tutarının 680 TL'yi
aşması halinde de fatura düzenlenmesi
gerekiyor. Tüketicinin yaptığı alışlar 680
TL'nin altında olmasına rağmen tüketici
isterse yine faturanın düzenlenmesi zorunlu.
FATURAYA İTİRAZ
Fatura aynı zamanda iki taraf arasında
yapılan işlem bakımından bir ispat aracı
özelliği taşıyor. Faturaya itiraz, TTK'nın
23. maddesinin ikinci fıkrasında
düzenlenmiştir. Sözü edilen fıkra aynen
şöyledir; 'Bir faturayı alan kimse, aldığı
tarihten itibaren sekiz gün içinde
münderecatı (içeriği) hakkında bir itirazda
bulunmamışsa münderecatını (içeriğini) kabul
etmiş sayılır.'
Faturaya itiraz hakkı, mal alan ya da iş
yaptıran ve bunun karşılığında adına fatura
düzenlenen kişiye aittir. Faturaya karşı
alıcının sekiz günlük itiraz süresinin
başlayabilmesi için, faturanın satıcı
tarafından alıcıya tebliğ edilmiş olması
şarttır. Faturayı alan kimse, aldığı
tarihten itibaren sekiz gün içinde bir
itirazda bulunmazsa fatura içeriğini kabul
etmiş sayılıyor.
AÇIK FATURA - KAPALI FATURA
Faturanın düzenlenme şekline bağlı olarak,
uygulamada açık fatura ve kapalı fatura
kavramları kullanılıyor. Halk arasında
'kapalı fatura' ya da 'açık fatura' olarak
adlandırılan faturalar konusunda ne Vergi
Usul Kanunu'nda ne de Türk Ticaret
Kanunu'nda herhangi bir hükme yer verilmemiş
olup, bu kavramlar 'ticari örf ve adet'
hukukundan doğmuştur; yani tamamen
uygulamadan geliyor.
Kapalı fatura deyimi ile, satılan malın ya
da yapılan hizmetin bedelinin peşin
ödendiği, açık fatura deyimi ile de, bedelin
henüz ödenmediği yani vadeli satış yapılan
durumlar ifade edilmeye çalışılmaktadır.
Faturada kayıtlı bedelin, faturanın
düzenlenmesi anında ya da daha sonra
ödenmesi halinde; ticari örf ve teamüle göre
yapılacak işlem şekilleri ile faturaya, açık
fatura veya kapalı fatura sıfatları
kazandırılabiliyor. Kapalı fatura;
müşterilerin borçlarını faturanın
düzenlendiği anda ödemeleri üzerine; şirket
ve işletme kaşesinin faturanın alt tarafında
basılıp; düzenleyen tarafından imzalanması
yoluyla hazırlanıyor. Açık faturada ise kaşe
ve imza faturanın üst kısmında bulunur.
YARGI KARARLARI
Faturanın açık ve kapalı olarak düzenlenmesi
konusu yargı kararlarına da yansımıştır.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin 'Kapalı
Fatura' konusunda verdiği bir kararı;
'... kapalı faturanın ödemeye karine teşkil
ettiği ve bu karinenin aksinin davacı
tarafından kanıtlanamadığı gözetilerek bir
hüküm kurulması gerekir' yönünde olmuştur.
Konu hakkında verilen başka kararlar da aynı
yöndedir. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin
vermiş olduğu başka bir kararda;
'Satım konusu mal için düzenlenen faturanın
altının imzalanarak alıcıya verilmesi, bir
başka anlatımla faturanın kapalı olarak
düzenlenmesi bedelin tahsil olduğuna
karinedir' görüşüne yer verilmiştir. Aynı
yöndeki başka bir kararda da;
'Kapalı faturanın bedelin ödendiğine karine
teşkil etmesine karşın, faturanın açık
olması halinde bedelin ödendiğini ispat
külfeti borçluya aittir' denilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun konuyla
ilgili bir kararı da aynı yöndedir:
'Taraflar arasındaki araç kira sözleşmesine
ilişkin kiralayan tarafından kiracı adına
düzenlenen fatura kapalı olarak
düzenlendiğinden, bu durum fatura bedelinin
ödendiğine karine teşkil eder'.
Metin
Taş-Sezgin Özcan / Akşam Gazetesi
|