Arazi satışından gelir
vergisi alınır mı
Arazi satışlarından gelir vergisi alınması
için satışın alım tarihinden sonraki dört yıl içinde
yapılması gerekir. Şayet satış dört yılın ardından yapılırsa
gelir vergisi ödenmesi gerekmiyor.
2005 yılının aralık ayında iki kardeş ortak olarak satın
aldığımız tarlayı satmak üzere bir şirketle anlaşmış
bulunuyoruz. Bu satıştan elde edeceğimiz kazanç Gelir
Vergisi'ne tabi midir? Kanunen beş yıllık sürenin dolması
için tapu tescilini geciktirmemiz mümkündür.
Gelir Vergisi Yasası'nın mükerrer 80/2'nci maddesi uyarınca
"İvazsız olarak iktisap edilenler hariç, iktisap şekli ne
olursa olsun aynı yasanın 70'inci maddesinin birinci
fıkrasının 1, 2, 4 ve 7 numaralı bentlerinde yazılı mal ve
hakların" iktisap tarihinde başlayarak 01.01.2007 tarihinden
itibaren geçerli olmak üzere beş yıl içinde elden
çıkarılmasından doğan kazançlar, değer artış kazancı olarak
dikkate alınmaktadır. Bu bağlamda gerçek usulde vergiye tabi
çiftçilerin zirai üretimde kullandıkları gayrimenkullerin
satışından doğan kazançlar da aynı düzenlemeye tabidir.
Gelir Vergisi Yasası'nın Geçici 70'inci maddesi uyarınca
arazi ile binalar gayrimenkul tanımı içerisinde yer almış
olduğundan tarla satışları da arazi satışı niteliğindedir.
Diğer yandan Gelir Vergisi Yasası'nın geçici 71'inci maddesi
hükmü gereği olarak 01.01.2007 tarihinden önce iktisap
edilmiş bulunan gayrimenkullerin satışından elde edilen
kazançların vergilendirilmesinde süre dört yıl olarak
belirlenmiş bulunmaktadır. Mevcut yasal düzenlemeler
çerçevesinde sizin 2005 yılında satın almış bulunduğunuz
tarlanın satın alınmasından bu yana dört yıllık süre dolmuş
bulunmaktır. Dolayısıyla söz konusu satıştan elde edeceğiniz
kazancın beyan edilmesi ve buna bağlı olarak da Gelir
Vergisi ödenmesi söz konusu değildir. Bir başka anlatımla
Gelir Vergisi Yasası'nın 70'inci maddesinin birinci
fıkrasının 1, 2, 4 ve 7 numaralı bentlerinde yer alan ve
gayrimenkul olarak kabul edilen varlıkların 01.01.2007
tarihinden önce edinilmiş olması halinde bu varlıkların
edinim tarihinden dört yıl geçtikten sonra satılması halinde
bu satıştan elde edilen kazançlar Gelir Vergisi'ne tabi
tutulmamaktadır. (V. Seviğ)
SADECE KİRA GELİRİ OLAN KOOPERATİFLERDE VERGİ
Kooperatif Kanunu hükümleri çerçevesinde kurulmuş ve halen
faaliyet gösteren bir kooperatifiz. Sahibi bulunduğumuz
gayrimenkulü kiraya vermiş bulunuyoruz. Söz konusu kira
gelirini elde ederken Gelir Vergisi kesintisine tabi
tutulmaktadır. Bizim bu gelirimiz dışında ticari nitelikte
herhangi bir gelir bulunmamaktadır. Bu şekilde
vergilendirilmemiz yasal mıdır?
Kurumlar Vergisi Yasası'nın 15'inci maddesinin 1-b bendi
hükmü gereği olarak kooperatiflere ait taşınmazların
kiralanması karşılığında yapılan kira ödemeleri üzerinde
vergi kesintisi yapılacağı hususu hükme bağlanmış
bulunmaktadır. Söz konusu bent uyarınca yapılacak vergi
kesintisi 2009/14594 sayılı bakanlar kurulu kararı ile yüzde
20 olarak belirlenmiştir.
Buna göre kooperatiflere ait taşınmazların kiralanması
karşılığında bunlara yapılan kira ödemeleri yüzde 20
oranında vergi kesintisine tabi tutulmaktadır.
Kurumlar Vergisi Yasası'nın 15/1-b maddesi özel nitelikte
bir düzenleme olup, sadece kooperatiflere ait taşınmazların
kiralanması karşılığında bunlara yapılan ödemeler üzerinden
vergi kesintisi yapılması öngörülmüştür. Dolayısıyla
kooperatifler dışında kalan Kurumlar Vergisi mükelleflerinin
aktiflerine kayıtlı taşınmazların kiralanması karşılığında
bunlara yapılan kira ödemelerinden vergi kesintisi
yapılmamaktadır. Diğer kurumların elde ettikleri gelirleri
yıllık Kurumlar Vergisi beyannamesi ile kurum kazancı olarak
beyan etmeleri gerekmektedir.
Ayrıca Gelir Vergisi Yasası'nın 94/1–5'inci maddesi
çerçevesinde, vakıflara (mazbut vakıflar hariç) ve
derneklere ait taşınmazların kiralanması karşılığında,
bunlara yapılan kira ödemelerinden de Gelir Vergi kesintisi
yapılmaktadır. Bu kesintinin yapılmasında, kendisine kira
ödemesinde bulunulan derneğin, kamuya yararlı dernek ya da
vakfın bakanlar kurulunca vergi muafiyeti tanınmış vakıf
olması önem arz etmemektedir. Dolayısıyla mazbut vakıflar
hariç, hiçbir ayırım yapılmaksızın tüm dernekler veya
vakıflara ödenen kira bedellerinden bu kesintinin yapılması
gerekmektedir. V. Seviğ)
GAYRİMENKUL SATIŞ KAZANCININ TESPİTİNDE FİNANSMAN GİDERLERİ
Üç yıldır şirketimizin aktifinde bulunan ve banka kredisi
ile alınmış bulunan gayrimenkulü satmış bulunuyoruz. Biz söz
konusu gayrimenkulün edinimi ile ilgili tüm finansman
giderlerini maliyete atarak muhasebe kayıtlarımızı tutmuş
bulunuyoruz. Şimdi satış kârını hesaplarken söz konusu
gayrimenkul için ilk yıl ödenen finansman giderlerini mi
maliyet içersinde kabul edeceğiz? Yoksa ilk yılından sonra
ikinci ve üçüncü yılda satış gerçekleşene kadar yapılan
giderleri de maliyet olarak mı kabul edeceğiz?
Vergi Usul Yasası ile ilgili 163 seri numaralı genel
tebliğde açılandığı üzere kredi kullanılarak alınan
taşınmazlarda aktife alındığı dönemin sonuna kadar
yüklenilen finansman giderlerinin maliyete eklenmesi
gerekmektedir. Bu bağlamda da söz konusu aktifleştirme
işlemini izleyen yıllarda da yüklenilen finansman
giderlerinin maliyete eklenmesi veyahut giderleştirilmesi
konusunda mükelleflere seçimlik hak tanınmıştır. Sizin söz
konusu seçimlik hakkınızı kullanarak aktifinizde bulunan
gayrimenkul için ödemiş bulunduğunuz finansman giderlerini
maliyete intikal ettirmeniz nedeniyle gayrimenkul satış
kârınızı buna göre belirlemeniz gerekmektedir. Satışı
yapılan gayrimenkulün geçmiş iki yıldaki maliyetini artıran
finansman giderlerini maliyetinizden çıkartarak maliyeti
düzeltmeniz halinde, idarenin düzeltme işleminizi kabul
edebilmesi için konuya ilişkin inceleme yapması
gerekebilecektir.
Sonuçta; söz konusu gayrimenkulün edinimi dolayısıyla
yüklenmiş bulunduğunuz finansman giderlerini edinim yılından
sonra da maliyete intikal ettirmiş bulunmanız nedeniyle
maliyetiniz artmış olmakta, buna karşılık da gayrimenkul
satış kârınız azalmış olacaktır. V. Seviğ)
TANITIMDA GÖREV ALAN ÖĞRENCİYE YAPILAN ÖDEMEDE VERGİLENDİRME
Eğitim ve kültür amaçlı faaliyet gösteren kuruluş
reklamlarında sadece reklamın özelliği nedeniyle ve
özellikle öğrencilere görev verilmesi ve verilen görevin
birkaç günle sınırlı olması halinde bunlara yapılan
ödemelerin vergilendirilmesinde tereddüde düştük. Bu
kişilere gider pusulası ile ödeme yapabilir miyiz?
Gelir Vergisi Yasası'nın 61'inci maddesinde; ücretin;
işverene tabi ve belirli bir işverene bağlı olarak
çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile
sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatler olduğu,
65'inci maddesinde ise her türlü serbest meslek
faaliyetinin, sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya
mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette
olmayan işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında
kendi nam ve hesabına yapılması gerektiği, 82'nci maddesinde
de arazi olarak yapılan serbest meslek faaliyetleri
dolayısıyla tahsil edilen hasılatın arızi kazanç olduğu
belirtilmiştir.
Söz konusu kişilerin arızi olarak reklam filmlerinde görev
aldıkları varsayılarak kendilerine gider pusulası ile ödeme
yapılması mümkün bulunmaktadır. Ancak yapılan ödemeler
üzerinden yüzde 20 oranında Gelir Vergisi tevkifatı
yapılacaktır. V. Seviğ)
Veysi Seviğ - Bumin Doğrusöz / Referans |