MuhasebeNet

İletişim Hattı

0507 227 29 61

  Türkiye'nin Muhasebe Rehberi   I  Yayınlanan En Son Mevzuatlar  I  2010 Vergi Takvimi  I   2010 Yılı Muhasebe Uygulamaları  I  Beyanname Rehberi  
Ana sayfa Yasal Uyarı Künye Danışma Hattı Güncel Bilgi Arşivi

      Asgari Geçim İndirimleri

 MUHASEBE GÜNCEL BÜLTEN :  01 ŞUBAT 2010

  Vergi Rehberi 

  2010 Çalışmaları 
  2010 Pratik Bilgiler 
  Staj - Stajyer Rehberi
  Maliye Rehberi
  BEŞ DAKİKA ARA !...
  Makale Rehberi

  Kanun-Mevzuat Rehberi  

  Sosyal Güvenlik Rehberi  

 

     
 
 

Vergi ve prim borçlarında yapılandırma beklentisi

Soru: Annem memur emeklisi. Emekli olduktan sonra, annemin adına işletmesini kuzeninin yaptığı kuaför salonu açıldı. Annem emekli olduğundan salonunun vergileri daha düşük ödeniyordu. Memurlara tanınan düşük vergi hakkı ortadan kalkınca, annem ayrıldı. Daha sonra SSK dan annem adına 7.000 TL borç olduğunu öğrendik. Kuzeni bizden habersiz bu borcu ödememiş. Bunu kuzenine söyleyince, vergi-sigorta affı geleceğini biraz daha beklememiz gerektiğini söyledi. Yaklaşık 1 yıldır bekliyoruz af çıkmadı. Borç da faiziyle beraber artıyor. Taksit seçeneği de yokmuş. Ne yapmamız gerekir annemin emekli maaşına bir haciz uygulaması gelebilir mi? Bu konuda beni aydınlatırsanız çok sevinirim.

Cevap: Yapılması gereken prim borcunu bir an önce ödemek. Sorunuzda da belirttiğiniz gibi borç, her ay gecikme zammı alarak artıyor. Ekonomik kriz nedeniyle mükellefler vergi ve prim borçlarını süresinde ödeyemiyor. Toplum yeni bir borç yapılandırılması beklentisine girdi. Esasında yeni bir borç yapılandırılması hem tahsil edilemeyen milyarlarca TL lik vergi ve prim alacaklarının tahsili ile Hazineyi rahatlatır. Hem de borçlarını ödeyemeyen mükellefleri rahatlatır. Borç yapılandırılması için yasal bir düzenleme gerekiyor. Yasa içinde iktidarın kararı gerek. Dolayısıyla, yeniden yapılandırma yasasının ne zaman çıkacağını bilmek mümkün değil. İktidar ne zaman isterse o zaman çıkar.

Kendi arsası üzerine kiraya vermek üzere bina yapımı ticari faaliyet değildir

Soru: Bağ-Kur emeklisiyim. Herhangi bir ticari faaliyette bulunmuyorum. 15 yıl önce aldığım arsanın imar uygulaması bitti. Arsaya zemin artı üç kat inşaata izni veriyorlar. Zemine tek dükkân, üstüne de 6 daire yapacağım. İki çocuğum var. Çocuklara birer daire verdikten sonra kalan dört daire ile bir dükkânı satmayıp kiraya vereceğim. Ancak, bu inşaat için tüccar gibi vergiye kaydolup, defter tasdik ettirmem gerektiği söyleniyor. Bu doğru mu? Bugüne kadar pek çok tanıdığım bu şekilde inşaat yaptı. Ne vergiye kaydoldu ne de defter tasdik ettirdi.

Cevap: Maliye; satma amacı olup olmadığına, inşaat işinin devamlı olarak yapılıp yapılmadığına bakılmaksızın, kendi arsası üzerine konut yanında, işyeri(dükkan, depo, mağaza vb.) inşa edilmesinin, ticari faaliyet olduğu görüşündedir. Maliyenin bu görüşüne göre; özel inşaatında konutun yanında işyeri de bulunanlar, gelir vergisi mükellefiyeti tesis ettirmeleri ve defter tasdik ettirmeleri gerekmektedir. Ancak, Maliyenin bu görüşüne katılmak mümkün değil. Çünkü bu görüş, hem Vergi Usul Kanunu’na,(VUK) hem de Gelir Vergisi Kanununa(GVK) aykırıdır. VUK. 3 ncü maddesi hükmüne göre; vergilendirmeye olayların gerçek mahiyeti esastır. GVK 37/4 ncü maddesinde de; gayrimenkul alım satımı ve inşa işleriyle devamlı olarak uğraşanların, bu işlerden elde ettikleri kazanç, ticari kazanç sayılmıştır. Kiraya vermek üzere kendi arsası üzerine bina inşa eden biri, inşaat işini devamlı yapmadığından, ticari faaliyette bulunduğunu ve ticari kazanç elde ettiğini ileri sürmek GVK Md. 37/4 aykırıdır. Ayrıca, kendi arsası üzerine kiraya vermek üzere konut ve dükkân inşa edilmesinde olayın gerçek mahiyeti, ticari kazanç elde etmek değil, gayrimenkul sermaye iradı(kira geliri) elde etmek olduğundan, Maliyenin görüşü VUK 3 ncü madde hükmüne de aykırıdır. Hukuk devletlerinde vergilendirme idarenin görüşüne göre değil, kanunlara göre yapılır. Türkiye de hukuk devleti olduğuna göre, Maliyenin yasalara aykırı olan görüşünü terk etmesinde yarar var. Aksi halde, pek çok dava oluşacağından hem yersiz yere yargının iş yükü artacak, hem de dava masrafları üstlenilmiş olacaktır. Bize göre, mükellefiyet kaydı yaptırmanıza, defter tasdik ettirmenize de gerek yok. Şayet bu konuda vergi ve cezaya maruz kalırsanız, Mahkemenin salınan vergi ve kesilen cezaları kaldıracağına hiç şüpheniz olmasın. EKREM SARISU / Posta

 
 
 ▼Yayınlanan En Son  Mevzuatlar   (Sitenize ekleyebilirsiniz)

Copyrıght  © 2005-2010 www.muhasebenet.net   www.muhasebenet.com . Her hakkı saklıdır.