|
|
|
Bunları biliyor musunuz ?
|
SORU 1
İstanbul’da faaliyet gösteren bir mükellefiz.
2006 yılına ilişkin olarak Ba ve Bs bildirim
formlarının süresinde vermedik. Bunun üzerine
vergi dairesi tarafımıza 1.390-YTL * 2 =
2.780-YTL ceza kesti. Sizce Ba ve Bs’nin
verilmemesi nedeniyle her bir form için ayrı
ayrı özel usulsüzlük cezası kesilmesi doğru bir
uygulama mıdır ?
CEVAP
Ba-Bs verilme yükümlülüğünü düzenleyen 362. nolu
VUK. Genel Tebliğinin “4- DİĞER HUSUSLAR VE
CEZAİ YAPTIRIM” bölümünün 16’ncı bendi ile 381.
nolu . nolu VUK. Genel Tebliğinin “4- DİĞER
HUSUSLAR VE CEZAİ YAPTIRIM” bölümünün 17’ncı
bendinde konuyla ilgili olarak;
“Bildirim formlarını elektronik veya kağıt
ortamında belirlenen süre içinde vermeyen, eksik
veya yanıltıcı bildirimde bulunan mükellefler
hakkında, 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu’nun
mükerrer 355’inci maddesi hükmü uyarınca işlem
yapılacaktır. Ayrıca, bu mükellefler, öncelikli
olarak incelemeye sevk edilecektir.”
denilmektedir.
213 Sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer
355’inci maddesinde ise;
“ Birinci sınıf tüccarlar ile serbest meslek
erbabı hakkında 100.000.000 lira, 364 Sıra No.lu
Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile (01.01.2007
tarihinden itibaren 1.390 YTL)”
Özel usulsüzlük cezası kesilir.” hükmü yer
almaktadır.
Buna göre, yukarıda yapılan açıklamalar
çerçevesinde Ba ve Bs bildirim formlarının
süresinde verilmemesi halinde ceza uygulamasına
ilişkin olarak, ilgili tebliğ ve sirkülerde her
bir form için ayrı ayrı ceza kesileceğine dair
bir düzenleme bulunmamakta olduğundan
kanaatimizce, tarafınıza kesilen 2 ayrı ceza
yerine tek ceza kesilmesi gerekmektedir.
|
SORU 2
Sorum YMM karşıt inceleme raporu kapsamında
olacaktı. Bahsi geçen karşıt inceleme raporunda
incelemesi gerçekleştirilmekte olan firmanın
alış yaptığı 10 firma sütunu doldurulması
zorunlumudur acaba. Zorunlu ise neden zorunlu
açıklamanız için şimdiden teşekkür ederim iyi
çalışmalar. . .
CEVAP
YMM’lerin yaptığı karşıt incelemelere ilişkin
olarak 02/03/2001 tarihinde yayınlanan 29 SERİ
NO'LU SM, SMMM VE YMM KANUNU GENEL TEBLİĞİ’nin;
II _ KATMA DEĞER VERGİSİ İADESİ İŞLEMLERİ
bölümünün
2 - Karşıt İnceleme Tutanakları kısmında
belirtildiği üzere,
“Öte yandan, karşıt inceleme ve teyit
tutanaklarının tasdik raporuna eklenmesi
konusundaki düzenlemeler 20(7) ve 27 sıra no'lu
Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali
Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu
Genel Tebliğleri ile yapılmıştır. Buna göre,
tutanak sayısının fazla olduğu hallerde
sırasıyla en yüksek mal ya da hizmet alımlarına
ilişkin 10 tutanağın rapora eklenmesi yeterli
olacaktır. Tutanak sayısının 10 tutanaktan az
olduğu hallerde mevcut karşıt inceleme ve teyit
tutanaklarının tasdik raporuna eklenmesinin
yeterli olacağı tabiidir. Karşıt inceleme ve
teyit tutanaklarının asıllarının tasdik raporuna
eklenmesi gerekir. Tutanak asıllarının başka
tasdik raporlarına eklenmesi ve benzeri bir
nedenle yeterli olmadığı hallerde onaylı
örnekleri kullanılacaktır.”
Hükmü uyarınca genel olarak 10 karşıt inceleme
tutanağının eklenmesi öngörülmüştür. Bu hüküm
tasdik kapsamındaki raporlar, kdv iade raporları
ve diğer karşıt inceleme raporlarında en yüksek
alış yapılan 10 firma olarak uygulanmaktadır.
|
SORU 3
Biz konut yapı kooperatifi mükellefiz. Ve
2005 yılında kurumlar vergisinden muaftık. Buna
istinaden 2005 yılına ait BA BS formu
düzenlemedik ve vergi dairesi bize 2005 yılına
ait BA BS formunu vermemiz gerektiğini söyledi.
Gerekli araştırmaları yaptım ve bir kısım vergi
dairelerinin istemediğini bir kısım vergi
dairelerinin de istediğini öğredim. Şimdi vergi
dairesi bana cezai işlem uygulama hakkı var
mıdır? Bu konu hakkında bilgi verilmesini rica
ederim. Yardımınız için Şimdiden teşekkür
ederim. Saygılarımla.
CEVAP
Bildiğiniz üzere Ba Bs formu verme yükümlülüğüne
ilişkin düzenlemeler 381 Sıra No'lu Vergi Usul
Kanunu Genel Tebliğinde ve bu tebliğde
bulunmayan hususlar daha önce yayınlanan 362 ve
350 Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu Genel
Tebliğlerinde açıklanmıştır.
350 ve 362 sıra nolu tebliğlerde kurumlar
vergisinden muaf olanların Ba Bs formu vermemesi
gerektiğine ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır.
Bu nedenle anılan tebliğler kapsamında kurumlar
vergisinden muaf olan kurumlarda Ba Bs formu
verme yükümlülüğüne tabidirler.
Ancak 06/02/2008 tarihinde yayınlanan 381 nolu
tebliğin “4- DİĞER HUSUSLAR VE CEZAİ YAPTIRIM “
bölümünün 4.13 nolu bendine “ Kurumlar
vergisinden muaf olanlar 2007 yılı ve takip eden
yıllarda Ba ve Bs bildiriminde
bulunmayacaklardır.” hükmü eklenmiştir.
Yeni yapılan bu düzenleme ile artık kurumlar
vergisinden muaf olanlar, 2007 yılından itibaren
Ba Bs formu vermeyeceklerdir.
Yapı kooperatifi olarak 2005 yılında kurumlar
vergisinden muaf olduğunuzu belirtmişsiniz.
Yukarıda yer alan hükümler uyarınca 2005 yılında
kurumlar vergisinden muaf olmanız Ba Bs formu
verme yükümlülüğünüzü etkilememekte, ayrıca 381
nolu tebliğ ile getirilen hüküm 2007 yılından
itibaren uygulanacağından dolayı geçmiş yıllara
ilişkin eski tebliğ hükümleri uygulanmaktadır.
Yapılan tüm bu açıklamalar bağlı olarak vergi
dairesinin tarafınıza 2005 yılında Ba Bs formu
vermemeniz ile ilgili olarak yaptığı ceza
uygulaması doğrudur.
Sorunuzda belirttiğiniz diğer bir hususa ait
olarak, bir kısım vergi dairelerinin ceza
kesmemesi uygulaması ise doğru bir uygulama
değildir.
|
SORU 4
Firma POS Cihazımdan kendi bireysel kredi
kartımı geçirdiğimde fatura kesmem gerekir mi?
Bir sakıncası var mı ?
CEVAP
Herhangi bir mal ve hizmet satışına dayanmadan
kendi şahsına veya ilgili olduğu diğer kişilere
sırf nakit teminine yönelik, kredi kartlarının
POS Cihazlarından geçirilmesi yöntemi de işletme
sahipleri için başka bir risktir.
Söz konusu durum faturalanmadığından işletme
hasılatlarının kayıtdışı bırakıldığı izlenimi
doğuracaktır.
Bu konuda, Danıştay Vergi Dava Daireleri Kararı
uyarınca " Kredi kartı ile yapılan satış
işleminin gerçekte kredi ihtiyacı için yapıldığı
iddiaları ticari icaplara uygun değildir. "
(Danıştay Vergi Dava Daireleri E.No:2006/117,
K.No: 2006/159) şeklinde kararı mevcuttur.
Dolayısıyla, bireysel kredi kartınızı işletmeye
ait POS Cihazından geçirmeniz durumunda, fatura
kesmek durumundasınız. Aksi halde, POS
Satışlarınız ve KDV beyanlarınız arasında bir
fark oluşacak ve vergi idaresince resen bir
tarhiyata maruz kalabilirsiniz.
Bu konuyla ilgili olarak daha fazla bilgiyi
http://www.vergianaliz.net/RA29122008.html
sayfasındaki makalemizden bulabilirsiniz.
|
SORU 5
Gelir vergisine tabi olarak işyeri açan bir
mükellef; “firmalara özel ,üretim takip
programı” ve “ paket program” yazmakta ve
bunları satmaktadır.
1-firmalara özel ifadesi; satılan programın
sadece o firma için özel yazıldığının
ifadesidir.
2- paket program ifadesi ise; örneğin ön
muhasebe konulu bir programın paket hale
getirilip, satın alanlara programın kullanım
lisansının verilmesi ve karşılığında belli bir
ücret alınması olayıdır.
GVK-Md.18'e göre Bilgisayar Yazılım Kazancı
başlıklı yazınızdan anladığım;gelir vergisi
mükellefi, program satış gelirleri için “gelir
vergisi” vermeyecek, faturalı yaptığı satışlar
için ; sadece KDV ödeyecektir.Bu tespit
doğrumudur?
CEVAP
GVK-18. maddede bilgisayar programına yönelik
istisnanın uygulanabilmesi için ilk olarak
bilgisayar programının bir bilgisayar
programcısı tarafından yazılması ve söz konusu
bilgisayar programının 5846 sayılı Fikir ve
Sanat Eserleri Kanunu kapsamında eser sayılması
gerekmektedir. Bilgisayar programcısı tarafından
yazılan bilgisayar programının eser kapsamında
olduğunu öne sürebilmesi içinde söz konusu
bilgisayar programcısı tarafından Kültür
Bakanlığına başvuruda bulunarak, yazmış olduğu
bilgisayar programının 5846 sayılı Fikir ve
Sanat Eserleri Kanunu kapsamında eser olduğuna
dair bir belgeyi alması ve mükellefin bağlı
bulunduğu vergi dairesine bir örneğini ibraz
etmesidir. Dolayısıyla, mükellefin istisnadan
yararlanabilmesi için hem firmalara özel üretim
takip programı için hem de paket program için
kültür bakanlığından eser olduğuna dair bir
belge almalıdır.
Diğer yandan, firmalara özel,üretim takip
programı ile paket program için kültür
bakanlığından 5846 sayılı Fikir ve Sanat
Eserleri Kanunu kapsamında olduğuna dair bir
belgenin alınamaması durumunda, söz konusu
programlar nedeniyle elde edilen gelire
GVK-md.18 kapsamında istisna hükmünün
uygulanması mümkün değildir. Bu durumda söz
konusu programlar nedeniyle elde ettiği gelirler
için yıllık gelir vergisi beyannamesi vermek
durumunda kalacaktır.
Ancak söz konusu belgenin kültür bakanlığında
temin edilerek ilgili vergi dairesine bir
örneğinin ibraz edilmesi durumunda, yazılan
programlar için istisna hükmü uygulanacaktır.
Söz konusu telif geliri de GVK md.86 ya göre
beyana dahil edilmeyecektir. Eğer mükellefin tüm
gelirleri sadece söz konusu programlardan elde
edilen telif kazancı ise, bunun için yıllık
gelir vergisi beyannamesi de vermez. Diğer
yandan, yapılan iş mutad bir serbest meslek
faaliyeti olduğundan yani bir süreklilik arz
ettiğinden söz konusu faaliyeti nedeniyle KDVK
md.1/1 ile 4 ve 10' a göre KDV'ye tabi
olacaktır. Bunun için KDV mükellefiyeti tesis
edilecek ve her ay düzenli olarak KDV
beyannamesi verecektir. Diğer yandan, yaptığı
işin süreklilik arz etmesi nedeniyle de söz
konusu telif kazancı için serbest meslek makbuzu
düzenleneceği de unutulmamalıdır.
Dolayısıyla mailinizde belirtmiş olduğunuz
hususlar yani "gelir vergisi mükellefi, program
satış gelirleri için gelir vergisi vermeyecek,
faturalı yaptığı satışlar için sadece KDV
ödeyecektir." şeklindeki düşünceniz doğrudur.
|
KAYNAK: Aykut Aydın
Vergi Denetmeni
vergianaliz.net veri
bankası |
|
-(SGK)
Bunları biliyor musunuz ? (18.03.2009) |
|
|
|