Muhasebe  

Maliye

Vergi

İletişim

Vergi Takvimi

  MUHASEBE GÜNCEL BÜLTEN :   19 Mart  2009

   Ana sayfa

   2009 Çalışmaları

   2009 Pratik Bilgiler

   Staj - Stajyer Rehberi

   Kanun-Mevzuat Rehberi

   Sosyal Güvenlik Rehberi

   Muhasebe Bilgi Rehberi

  Tekdüzen Hesap Planı

 

 

 


 

Bunları biliyor musunuz ?

 
 

SORU  1
İstanbul’da faaliyet gösteren bir mükellefiz. 2006 yılına ilişkin olarak Ba ve Bs bildirim formlarının süresinde vermedik. Bunun üzerine vergi dairesi tarafımıza 1.390-YTL * 2 = 2.780-YTL ceza kesti. Sizce Ba ve Bs’nin verilmemesi nedeniyle her bir form için ayrı ayrı özel usulsüzlük cezası kesilmesi doğru bir uygulama mıdır ?


CEVAP
Ba-Bs verilme yükümlülüğünü düzenleyen 362. nolu VUK. Genel Tebliğinin “4- DİĞER HUSUSLAR VE CEZAİ YAPTIRIM” bölümünün 16’ncı bendi ile 381. nolu . nolu VUK. Genel Tebliğinin “4- DİĞER HUSUSLAR VE CEZAİ YAPTIRIM” bölümünün 17’ncı bendinde konuyla ilgili olarak;

“Bildirim formlarını elektronik veya kağıt ortamında belirlenen süre içinde vermeyen, eksik veya yanıltıcı bildirimde bulunan mükellefler hakkında, 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 355’inci maddesi hükmü uyarınca işlem yapılacaktır. Ayrıca, bu mükellefler, öncelikli olarak incelemeye sevk edilecektir.” denilmektedir.

213 Sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 355’inci maddesinde ise;

“ Birinci sınıf tüccarlar ile serbest meslek erbabı hakkında 100.000.000 lira, 364 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile (01.01.2007 tarihinden itibaren 1.390 YTL)”

Özel usulsüzlük cezası kesilir.” hükmü yer almaktadır.

Buna göre, yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde Ba ve Bs bildirim formlarının süresinde verilmemesi halinde ceza uygulamasına ilişkin olarak, ilgili tebliğ ve sirkülerde her bir form için ayrı ayrı ceza kesileceğine dair bir düzenleme bulunmamakta olduğundan kanaatimizce, tarafınıza kesilen 2 ayrı ceza yerine tek ceza kesilmesi gerekmektedir.

 

SORU 2
Sorum YMM karşıt inceleme raporu kapsamında olacaktı. Bahsi geçen karşıt inceleme raporunda incelemesi gerçekleştirilmekte olan firmanın alış yaptığı 10 firma sütunu doldurulması zorunlumudur acaba. Zorunlu ise neden zorunlu açıklamanız için şimdiden teşekkür ederim iyi çalışmalar. . .


CEVAP
YMM’lerin yaptığı karşıt incelemelere ilişkin olarak 02/03/2001 tarihinde yayınlanan 29 SERİ NO'LU SM, SMMM VE YMM KANUNU GENEL TEBLİĞİ’nin;

II _ KATMA DEĞER VERGİSİ İADESİ İŞLEMLERİ bölümünün

2 - Karşıt İnceleme Tutanakları kısmında belirtildiği üzere,

“Öte yandan, karşıt inceleme ve teyit tutanaklarının tasdik raporuna eklenmesi konusundaki düzenlemeler 20(7) ve 27 sıra no'lu Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu Genel Tebliğleri ile yapılmıştır. Buna göre, tutanak sayısının fazla olduğu hallerde sırasıyla en yüksek mal ya da hizmet alımlarına ilişkin 10 tutanağın rapora eklenmesi yeterli olacaktır. Tutanak sayısının 10 tutanaktan az olduğu hallerde mevcut karşıt inceleme ve teyit tutanaklarının tasdik raporuna eklenmesinin yeterli olacağı tabiidir. Karşıt inceleme ve teyit tutanaklarının asıllarının tasdik raporuna eklenmesi gerekir. Tutanak asıllarının başka tasdik raporlarına eklenmesi ve benzeri bir nedenle yeterli olmadığı hallerde onaylı örnekleri kullanılacaktır.”

Hükmü uyarınca genel olarak 10 karşıt inceleme tutanağının eklenmesi öngörülmüştür. Bu hüküm tasdik kapsamındaki raporlar, kdv iade raporları ve diğer karşıt inceleme raporlarında en yüksek alış yapılan 10 firma olarak uygulanmaktadır.

 

SORU 3
Biz konut yapı kooperatifi mükellefiz. Ve 2005 yılında kurumlar vergisinden muaftık. Buna istinaden 2005 yılına ait BA BS formu düzenlemedik ve vergi dairesi bize 2005 yılına ait BA BS formunu vermemiz gerektiğini söyledi. Gerekli araştırmaları yaptım ve bir kısım vergi dairelerinin istemediğini bir kısım vergi dairelerinin de istediğini öğredim. Şimdi vergi dairesi bana cezai işlem uygulama hakkı var mıdır? Bu konu hakkında bilgi verilmesini rica ederim. Yardımınız için Şimdiden teşekkür ederim. Saygılarımla.


CEVAP
Bildiğiniz üzere Ba Bs formu verme yükümlülüğüne ilişkin düzenlemeler 381 Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde ve bu tebliğde bulunmayan hususlar daha önce yayınlanan 362 ve 350 Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğlerinde açıklanmıştır.

350 ve 362 sıra nolu tebliğlerde kurumlar vergisinden muaf olanların Ba Bs formu vermemesi gerektiğine ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenle anılan tebliğler kapsamında kurumlar vergisinden muaf olan kurumlarda Ba Bs formu verme yükümlülüğüne tabidirler.

Ancak 06/02/2008 tarihinde yayınlanan 381 nolu tebliğin “4- DİĞER HUSUSLAR VE CEZAİ YAPTIRIM “ bölümünün 4.13 nolu bendine “ Kurumlar vergisinden muaf olanlar 2007 yılı ve takip eden yıllarda Ba ve Bs bildiriminde bulunmayacaklardır.” hükmü eklenmiştir.

Yeni yapılan bu düzenleme ile artık kurumlar vergisinden muaf olanlar, 2007 yılından itibaren Ba Bs formu vermeyeceklerdir.

Yapı kooperatifi olarak 2005 yılında kurumlar vergisinden muaf olduğunuzu belirtmişsiniz. Yukarıda yer alan hükümler uyarınca 2005 yılında kurumlar vergisinden muaf olmanız Ba Bs formu verme yükümlülüğünüzü etkilememekte, ayrıca 381 nolu tebliğ ile getirilen hüküm 2007 yılından itibaren uygulanacağından dolayı geçmiş yıllara ilişkin eski tebliğ hükümleri uygulanmaktadır.

Yapılan tüm bu açıklamalar bağlı olarak vergi dairesinin tarafınıza 2005 yılında Ba Bs formu vermemeniz ile ilgili olarak yaptığı ceza uygulaması doğrudur.

Sorunuzda belirttiğiniz diğer bir hususa ait olarak, bir kısım vergi dairelerinin ceza kesmemesi uygulaması ise doğru bir uygulama değildir.

 

SORU 4
Firma POS Cihazımdan kendi bireysel kredi kartımı geçirdiğimde fatura kesmem gerekir mi? Bir sakıncası var mı ?


CEVAP
Herhangi bir mal ve hizmet satışına dayanmadan kendi şahsına veya ilgili olduğu diğer kişilere sırf nakit teminine yönelik, kredi kartlarının POS Cihazlarından geçirilmesi yöntemi de işletme sahipleri için başka bir risktir.

Söz konusu durum faturalanmadığından işletme hasılatlarının kayıtdışı bırakıldığı izlenimi doğuracaktır.

Bu konuda, Danıştay Vergi Dava Daireleri Kararı uyarınca " Kredi kartı ile yapılan satış işleminin gerçekte kredi ihtiyacı için yapıldığı iddiaları ticari icaplara uygun değildir. " (Danıştay Vergi Dava Daireleri E.No:2006/117, K.No: 2006/159) şeklinde kararı mevcuttur.

Dolayısıyla, bireysel kredi kartınızı işletmeye ait POS Cihazından geçirmeniz durumunda, fatura kesmek durumundasınız. Aksi halde, POS Satışlarınız ve KDV beyanlarınız arasında bir fark oluşacak ve vergi idaresince resen bir tarhiyata maruz kalabilirsiniz.

Bu konuyla ilgili olarak daha fazla bilgiyi http://www.vergianaliz.net/RA29122008.html sayfasındaki makalemizden bulabilirsiniz.

 

SORU 5
Gelir vergisine tabi olarak işyeri açan bir mükellef; “firmalara özel ,üretim takip programı” ve “ paket program” yazmakta ve bunları satmaktadır.

1-firmalara özel ifadesi; satılan programın sadece o firma için özel yazıldığının ifadesidir.

2- paket program ifadesi ise; örneğin ön muhasebe konulu bir programın paket hale getirilip, satın alanlara programın kullanım lisansının verilmesi ve karşılığında belli bir ücret alınması olayıdır.

GVK-Md.18'e göre Bilgisayar Yazılım Kazancı başlıklı yazınızdan anladığım;gelir vergisi mükellefi, program satış gelirleri için “gelir vergisi” vermeyecek, faturalı yaptığı satışlar için ; sadece KDV ödeyecektir.Bu tespit doğrumudur?

CEVAP
GVK-18. maddede bilgisayar programına yönelik istisnanın uygulanabilmesi için ilk olarak bilgisayar programının bir bilgisayar programcısı tarafından yazılması ve söz konusu bilgisayar programının 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında eser sayılması gerekmektedir. Bilgisayar programcısı tarafından yazılan bilgisayar programının eser kapsamında olduğunu öne sürebilmesi içinde söz konusu bilgisayar programcısı tarafından Kültür Bakanlığına başvuruda bulunarak, yazmış olduğu bilgisayar programının 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında eser olduğuna dair bir belgeyi alması ve mükellefin bağlı bulunduğu vergi dairesine bir örneğini ibraz etmesidir. Dolayısıyla, mükellefin istisnadan yararlanabilmesi için hem firmalara özel üretim takip programı için hem de paket program için kültür bakanlığından eser olduğuna dair bir belge almalıdır.

Diğer yandan, firmalara özel,üretim takip programı ile paket program için kültür bakanlığından 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında olduğuna dair bir belgenin alınamaması durumunda, söz konusu programlar nedeniyle elde edilen gelire GVK-md.18 kapsamında istisna hükmünün uygulanması mümkün değildir. Bu durumda söz konusu programlar nedeniyle elde ettiği gelirler için yıllık gelir vergisi beyannamesi vermek durumunda kalacaktır.

Ancak söz konusu belgenin kültür bakanlığında temin edilerek ilgili vergi dairesine bir örneğinin ibraz edilmesi durumunda, yazılan programlar için istisna hükmü uygulanacaktır. Söz konusu telif geliri de GVK md.86 ya göre beyana dahil edilmeyecektir. Eğer mükellefin tüm gelirleri sadece söz konusu programlardan elde edilen telif kazancı ise, bunun için yıllık gelir vergisi beyannamesi de vermez. Diğer yandan, yapılan iş mutad bir serbest meslek faaliyeti olduğundan yani bir süreklilik arz ettiğinden söz konusu faaliyeti nedeniyle KDVK md.1/1 ile 4 ve 10' a göre KDV'ye tabi olacaktır. Bunun için KDV mükellefiyeti tesis edilecek ve her ay düzenli olarak KDV beyannamesi verecektir. Diğer yandan, yaptığı işin süreklilik arz etmesi nedeniyle de söz konusu telif kazancı için serbest meslek makbuzu düzenleneceği de unutulmamalıdır.

Dolayısıyla mailinizde belirtmiş olduğunuz hususlar yani "gelir vergisi mükellefi, program satış gelirleri için gelir vergisi vermeyecek, faturalı yaptığı satışlar için sadece KDV ödeyecektir." şeklindeki düşünceniz doğrudur.

 

KAYNAK: Aykut Aydın

Vergi Denetmeni

vergianaliz.net veri bankası

-(SGK) Bunları biliyor musunuz ? (18.03.2009)

  ▼ Yayınlanan En Son  Mevzuatlar   (Sitenize ekleyebilirsiniz)


Copyrıght © 2005 -2009  www.muhasebenet.net- www.muhasebenet.com - Türkiye'nin muhasebe rehberi. Her hakkı saklıdır.