KİRA
SÖZLEŞMESİ SÖZLÜ OLABİLİR Mİ
Kira sözleşmelerinin yazılı yapılması mecburi midir?
Sözlü kira sözleşmesi olamaz mı?
Borçlar Kanunu'nun 248. maddesinde yer alan tanımlamadan
anlaşılacağı üzere kira sözleşmesi, kiraya verenin bir
şeyi kullanılmasını veya bu kullanma ile kiralanan
şeyden yararlanılmasını kiracıya bırakmayı, kiracı da
buna karşılık sözleşme gereği kararlaştırılan belli bir
bedeli belli tarihler içerisinde ödemeyi kabul eder.
Yasal düzenlemeye göre kira sözleşmesinin yazılı olması
zorunluluğu bulunmamasına karşın, gerek kiracının ve
gerekse kiraya verenin haklarını doğması muhtemel bir
uyuşmazlıkta koruyabilmek için yazılı olması
gerekmektedir. Vergilendirme yönünden ise kişiler üçüncü
kişilerle olan vergisel ilişkilerini kanıtlamak zorunda
olduklarından, bu sözleşmelerin de Vergi Usul Yasası'nın
227. maddesi uyarınca ispat edici belge olarak yazılı
düzenlenmiş bulunması gerekmektedir.
YARGI KARARLARINDA İSPAT
Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu E.2005/26
K.2005/94 T.22.4.2005
Bir kısım hasılatını el defterinde takip etmek suretiyle
kayıt ve beyan dışı bıraktığından bahisle davacı adına
cezalı tarhiyat yapılmıştır. Her ne kadar Yerel
Mahkemece verilen kararda, davacının eski çalışanı
tarafından vergi denetmenliğine verilen el defterinden
hareketle yapılan vergi incelemesi neticesinde, Asliye
Ceza Mahkemesinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu
söz konusu el defterinde yazılı bilgilerin davacının
veya muhasebecinin eli ürünü olmadığının saptanması
sebebiyle, el defterindeki bilgilerden hareketle
hesaplanan matrahın dayanağı bulunmadığı ve el
defterinin davacıya ait olduğunun kesin olarak ortaya
konulmadığı gerekçesiyle, davacı hakkında yapılan
tarhiyat kaldırılmışsa da; vergi inceleme raporunun
ekini oluşturan 18.12.1998 tarihli tutanakta el
defterinin yükümlünün sekreteri tarafından tutulduğu,
tutanağa ekli listelerde de aylar itibariyle eksik
düzenlenen belge adedi ve tutarı ile tam düzenlenen
belge adedi ve tutarı ile tarihlerin belirlenmiş olması
ve yükümlü tarafından bu listelerin ve tutanağın
ihtirazi kayıt konulmaksızın imzalanmış olması
sebepleriyle, belirtilen şekilde el defterinden
hareketle hesaplanan matrah farkı üzerinden yapılan
tarhiyatta hukuka aykırılık yoktur.
Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu E.2004/145
K.2004/204 T.24.12.2004
Yükümlü şirketin işyerinde 17.6.2001 tarihinde meydana
gelen hırsızlık sonucu 1995-2001 yıllarına ilişkin
defter ve belgelerin çalındığından bahisle incelemeye
ibraz edilmemesi üzerine KDV indirimleri kabul
edilmeyerek 1998 yılı için yapılan tarhiyat yerel
mahkemece terkin edilmişse de; yargı kararlarıyla
çalındığı saptanmış olan defter ve belgelerin incelemeye
ibraz edilmemesinin yükümlüyü, KDV indirimine ilişkin
koşullardan ikincisi olan "indirim konusu yapılan
vergilerin alış belgelerinde ayrıca gösterilmiş
olması"nı kanıtlama sorumluluğundan kurtarmayacak
olması, ticari icaplara göre kendisine mal ve hizmet
sunan kişi ve kuruluşları bilmek durumundaki bir
alıcının, gerekli girişimlerde bulunarak emtia alımına
ilişkin belgelerin varlığını ispat olanağına sahip
bulunduğunun kabulünün gerekmesi sebepleriyle ve
mahkemece yükümlüden ibraz edebileceği fatura ve benzeri
vesikalar istenerek KDV Kanunun 29 ve 34. maddeleri
uyarınca ihtilaflı dönemde indirim konusu yapılan
KDV'nin davacı şirkete yapılan teslim ve hizmetler
dolayısıyla düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda yer
alıp almadığının tespiti için, ibraz edilecek bu
faturalardan vergi dairesi de haberdar edilip, gerçek
mal teslimi ve hizmet alımına ilişkin olup
olmadıklarının araştırılması gerekirken, tarhiyatın
terkine karar veren yerel mahkeme kararında yasal isabet
yoktur.
Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu E.2002/12
K.2002/101 T.15.3.2002
X Satış mağazasını işleten yükümlünün emtia satışı
karşılığı fatura düzenlemediği ve özel gider
indiriminden yararlanmaları için bazı kişilere komisyon
karşılığı belge düzenlediği tespit edilerek adına 1995
yılı için cezalı tarhiyat yapılmıştır. Davacının, Y
Fabrikasının 17 çalışanına 1995 yılı içinde muhtelif
eşya sattığı ve bu satışlar nedeniyle daha sonra
düzenleyeceğini belirterek fatura vermediği alıcı
ifadelerine dayanılarak saptanmış olup, VUK'nun 3/B
madde hükmünün değerlendirilmesinden, vergilendirme
işlemi yapılırken, kanuna uygun olarak biçimlendirilen
muamelelerin bu biçimselliğin ötesine geçilerek,
muamelenin tarafları arasında oluşan maddi ve hukuki
ilişkinin gerçek mahiyetinin araştırılmasının gerekmesi;
kanunun, gerçek mahiyetin ortaya çıkarılmasında yemin
hariç, her türlü delile izin vermiş olması; olayda
vergiyi doğuran olayla ilişkisi açık bulunan, yükümlü
ile aralarında husumet bulunduğu da tespit edilemeyen
alıcıların ifadelerinin maddi delil niteliğinde olması
ve Y Fabrikası çalışanlarının tutanakla tespit edilen
ifadeleri, daha sonra düzenlemediğini göstermesi
sebepleriyle, alıcı ifadeleri esas alınarak bulunan
matrah farkı üzerinden yapılan tarhiyatta hukuka
aykırılık yoktur
Veysi Seviğ - Bumin Doğrusöz
Referans/01.04.2009 |