Vergide de acılım zamanı!
Ekonomik
krizin de etkisiyle bütçe açığı
rekor kırmış durumda. Resmi verilere
göre 8 aylık bütçe açığı 31,3 milyar
TL. Devletin gelir ve giderlerine
ilişkin yaklaşımlar göz önüne
alındığında bütçe açığının gelecek
aylarda artarak devam edeceği
anlaşılıyor. Bütçe dengeleri
incelendiğinde açığın giderlerdeki
artıştan kaynaklandığı görülüyor.
Buna rağmen, giderlerin
azaltılmasına yönelik bir eğilim
yok. Kaldı ki, kriz dönemlerinde bu
seçenek fazla tercih edilmiyor. Bir
şeyler yapılması gerektiği de açık.
ÇÖZÜM NE?
Devletin
kaynak sorunu konusunda sürekli
yinelenen kalıplaşmış çözümler var.
Verginin tabana yayılması, kayıp ve
kaçakların önlenmesi, bunun için
etkin ve caydırıcı önlemler
alınması...
Bunların yapılmasının sorunu önemli
ölçüde çözeceği yönündeki görüşe
katılmamak mümkün değil. Ancak,
bunların yapılması o kadar kolay
değil. İlk olarak, bu yapının
kurulabilmesi ciddi bir zamana
ihtiyaç gösteriyor. Yani, bugünden
yarına sistemin dizaynı
değiştirilemiyor.
Sağlıklı bir vergi sisteminin
kurulamamasının diğer nedeni ise
bize özgü olan mükellef-seçmen
ilişkisi. Seçimlerde oy
kullananların sadece dörtte biri
vergi mükellefi. Vergi tabanını
genişletmek amacıyla girişimde
bulunanlar, vergi mükellefi olmayan
dörtte üçü karşısına almak zorunda
kalacaklar. Bu 'politik riski' kimse
almaya cesaret edemiyor.
KISA VADEDE NE
YAPILABİLİR?
Buna rağmen
durum o kadar da ümitsiz değil.
Yani, radikal adımlar atılmadan da
sorunun en azından kısa vadeli
olarak çözülmesi mümkün. Yapılması
gereken, günün moda deyimiyle 'vergi
açılımı'.
Bu açılımın diğer açılımlardan
farkı, içeriğinin belirgin olması.
Diğer farkı ise muhalefet ve sivil
toplum kuruluşlarının bu açılıma
destek verecek olması. Gelelim
içeriğe...
Vadesi geçtiği halde tahsil
edilmemiş olan vergi ve prim
alacakları inanılmaz boyutlara
ulaştı. Devletin vergi ve sigorta
primi alacakları faiziyle birlikte
yaklaşık 130 milyar TL.
BORÇ
YAPILANDIRMASI
Devletin vergi
ve sigorta primi alacakları için
gecikme zammı oranı yıllık yüzde 30
olarak uygulanıyor. Kriz nedeniyle
zor durumda olan borçluların, bu
faizlerle borçlarını kapatması
neredeyse olanaksız. Bu durumda,
borçların ödenebilecek şekilde
yapılandırılması uygun bir çözüm
yolu.
Önerdiğimiz yapılandırma kesinlikle
bir 'af' değil, 'ödeme kolaylığı'.
Bu kolaylık kapsamınsa, borç
asıllarına dokunulmaz, gecikme
zamları TÜFE oranına göre yeniden
yapılandırılır. Bu şekilde yeniden
belirlenen borçları peşin ödemek
isteyene indirimli ödeme imkanı
sağlanır. Taksitle ödemek
isteyenlere ise 24, 30 ya da 36 ay
vade yapılır.
Futbol kulüplerinin borçlarının 10
yılda (120 ayda) ve yıllık yüzde 4
faiz oranıyla ödenmesi için kanun
çıkmıştı. Esnafa, sanatkara,
tüccara, şirketlere ödeme kolaylığı
sağlanması halinde hem devlet hem
vatandaş hem de Türkiye kazanır.
Boşanma tazminatı vergiye tabi mi?
EŞİNDEN boşanmak üzere olan
mükellefim 300 bin USD tazminat
alacak. Boşanmadan dolayı alınan
tazminat gelir vergisine veya
veraset ve intikal vergisine tabi
mi? Tabi ise ne kadarı vergiden
muaf? Doğan Gül
Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu'na
göre, Türkiye'de bulunan malların
veraset yoluyla veya ivazsız
(karşılıksız) olarak bir şahıstan
diğer bir şahsa intikali, veraset ve
intikal vergisine tabi.
Aynı Kanun'un 2/d maddesinde göre,
'ivazsız intikal' deyimi, hibe
yoluyla veya herhangi bir şekilde
olan karşılıksız edinimleri ifade
diyor. Maddenin parantez içi hükmüne
göre de 'maddi ve manevi bir zarar
karşılığı verilen tazminatlar'
ivazsız intikal sayılmıyor. Bir
kimsenin edindiği istifadeye karşı,
bir yükümlülük altına girdiği hukuki
muameleler 'ivazlı hukuki muamele'
sayılıyor.
Mahkeme tarafından boşanmalarına
karar verilen eşler arasında
düzenlenen ve mahkeme tarafından
kabul edilen protokol veya
sözleşmeye göre verilen menkul ve
gayrimenkul mallar, 'boşanma koşulu
karşılığında verilmiş' sayıldığından
'ivazlı bir intikal' söz konusu
oluyor. Bu da veraset ve intikal
vergisinin konusuna girmiyor.
Tazminatlar gelir vergisinin
konusuna da girmediğinden,
mükellefinizin boşanma karşılığı
alacağı 300 bin USD vergiye tabi
olmayacak.
Ölen eşin emekli aylığı sağ kalan
eşe bağlanır
BEN SSK emeklisiyim. Karım Emekli
Sandığı memur emeklisi. Vefatım
halinde eşim benden aylık bağlantısı
elde edecek mi? Ruhi Arıkan
Allah gecinden versin, herhangi
birinizin vefatı halinde sağ kalan
eş evlenmediği sürece, vefat eden
eşin emekli aylığı, sağ kalan eşe
bağlanır.
Geliri olmayan ev hanımı emlak
vergisi ödemez
EŞİMİN adına il merkezinde bir daire
var. Herhangi bir geliri yok, ben
emekliyim, başka evimiz yok. Emlak
vergisi ödememiz gerekir mi? Yaşar
Özkan
Herhangi bir geliri olmayanlar,
Türkiye sınırları içinde brüt 200
metrekareyi geçmeyen tek meskeni
olması halinde, bu meskenleri için
emlak vergisi ödemezler.
Herhangi bir geliri olamayan
eşinizin sahip olduğu tek daire brüt
200 metrekareyi geçmiyorsa emlak
vergisi ödemez. Ancak bunun için 44
Seri No.lu Emlak Vergisi Genel
Tebliği ekinde yer alan 'Hiçbir
Geliri Olmayanların Tek Meskenlerine
Ait Taahhüt Belgesi'ni ilgili
belediyeye vermeniz gerekiyor.
Kaçan tarihi fırsat
BİRLEŞMİŞ Milletler'in en saygın
kuruluşlarından olan Unesco
başkanlığı için seçilme potansiyeli
en yüksek olan kişi bir Türk idi. Bu
olay, şimdiye kadar karşılaşılmayan
türde ve 'tarihi fırsat' idi. 'İdi'
diyoruz, çünkü tren kaçtı.
Dışişleri Bakanlığı, diğer
ülkelerden ciddi destek gören 13
yıllık Unesco büyükelçisi olan Zülfü
Livaneli yerine, 'kitap yakarım'
diyen Mısır adayını destekledi.
Sonuçta dış politika ve ülke imajı
için son derece önemli olan bu
koltuğu Bulgaristan kaptı.