İşverene işçi al teşviki geliyor
İşsizlik, krizle birlikte bütün
dünyanın ortak sorunu haline geldi.Hükümet, işverenin
üstündeki yükü hafifletmek ve işten çıkarmaları önlemek
için ilk olarak kısa çalışma ödeneğini hayata geçirdi.
İhracatın düşmesi ve tüketimin
azalmasıyla firmalar işçi çıkarmaya başlayınca sorun
Türkiye'nin de gündemine oturdu. Hükümet, işverenin
üstündeki yükü hafifletmek ve işten çıkarmaları önlemek
için ilk olarak kısa çalışma ödeneğini hayata geçirdi.
Sigorta primleri 5 puan indirildi. İstihdamı artırmak
için önemli bir teşvik uygulaması daha yürürlüğe girdi.
Düzenlemeye göre aralık ayı sonuna kadar yeni işe
girenlerin sigorta primleri 6 ay boyunca İşsizlik
Fonu'ndan karşılanacak. Sosyal Güvenlik Kurumu'nun
konuyla ilgili genelgesinde önemli bir ayrıntı dikkat
çekiyor. 6 aylık teşvik, Bakanlar Kurulu kararıyla 1
yıla kadar uzayabilecek.
İşverenlerin düzenlemeden yararlanabilmesi için son üç
aydaki çalışan sayısına ek yeni kişileri işe alması
gerekiyor. Bunların kayıtlı çalışanlar dışında olması
şart. Teşvik, aralık sonuna kadar işe girenleri
kapsayacak. İşverenlerin ek istihdam sağladıklarını
belirtir dilekçe ile SGK müdürlüklerine başvurması
yeterli olacak.
Çalışan sayısı son üç ayda azalan firmalar kapsam
dışında kalacak. Kaçak işçi çalıştırana, işyerini
kapatıp değişik bir isimle açana teşvik yok.
Denetimlerde uygulamayı istismar ettiği belirlenen
işverenlere ceza kesilecek.
Yaklaşık 1 yıldır devam eden küresel krizin ardından
Türkiye ekonomisi toparlanma sürecine girdi. Ancak
krizin özellikle istihdam üzerindeki tahribatı uzun
yıllar devam edecek. Kriz öncesi yıllık yüzde 11
civarında gerçekleşen işsizlik oranı, önümüzdeki üç yıl
boyunca yüzde 14'ler seviyesinde olacak.
Kriz nedeniyle 1,5 milyon kişi işini kaybettiği gibi her
yıl istihdam piyasasına adım atan 800 bin kişi de işe
yerleşemedi. Bu durum işsiz sayısının 3,5 milyonu
aşmasına yol açtı. İşsizlik sorununun kronik bir hal
almaya başlaması istihdam teşviklerinin önemini artırdı.
Hükümet, daha önce 18-29 yaş arası gençleri ve kadınları
kapsayan istihdam teşvikini bütün herkes için
yaygınlaştırdı.
Firmaların yeni istihdam sağlamalarını amaçlayan
düzenlemenin ayrıntıları ise SGK tarafından tespit
edildi. Teşvike göre 2009 yılının Nisan ayında
bildirilen sigortalı sayısına ilave olarak 18
Ağustos'tan sonra işe alınanların primi İşsizlik Sigorta
Fonu tarafından ödenecek. Teşvik, aralık sonuna kadar
işe girenler için uygulanacak.
İşe alınacak bu kişilerin, önceki üç aylık dönemdeki
kayıtlı sigortalılardan olmaması gerekiyor. Bakanlar
Kurulu süreyi 1 yıla kadar uzatırsa 30 Haziran 2010'a
kadar işe alınanlar teşvikten yararlanacak. Daha önceki
uygulamalarda bu tür teşviklerde süre hep uzatımına
gidildiği için prim teşvikinin 1 yıla çıkarılacağı
belirtiliyor. Teşvikten yararlanacak kişilerin sigorta
primleri, İşsizlik Fonu'ndan SGK'ya aktarılacak.
Teşvikten haksız yere yararlanmaların önlenmesi için de
çeşitli adımlar atıldı. Buna göre faaliyette bulunan
işyerlerinin devredilmesi, birleşmesi veya bölünmesi
gibi durumlar yeni işe başlama kabul edilmeyecek. Mevcut
işyerinin kapatılarak değişik bir isimle açılması ya da
çalışan sigortalıların bütün olarak devredilmesi halinde
bu işyerleri teşvikten yararlanamayacak.
Ortaklık ilişkisi bulunan şirketlerdeki istihdam
kaydırılması da teşvik kapsamı dışında olacak.
Firmaların istihdam teşvikinden yaralanabilmesi için
kaçak işçi çalıştırmaması gerekiyor. Yapılan
denetimlerde kayıt dışı istihdam sağladığı tespit edilen
işyerleri, teşvik kapsamı dışına çıkarılacak.
İşveren, emekli birini işe alıp destek primini ödese de
teşvikten yararlanamayacak. Prim teşviki, fiilen
çalışanlar için geçerli olacak. Denetimlerde fiilen
çalışmadığı tespit edilenler için işverene ceza
uygulanacak. Ayrıca şartları taşımalarına rağmen çeşitli
nedenlerle yıllık ücretli izin kullanan veya raporlu
olanlar kapsam dışı olacak. Bu madde ile işverenlerin
yakınlarını ve tanıdıklarını, çalışmadıkları halde
sigortalı göstermesinin engellenmesi amaçlanıyor.
Teşvikten kimler, nasıl faydalanacak?
Teşvikten yararlanabilmek için son üç aydaki çalışan
sayısına ek yeni kişilerin işe alınması gerekiyor.
İşe alınacakların son üç ayda kayıtlı çalışanlar dışında
olması gerekiyor. Sigorta prim teşvikleri, asgari ücret
üzerinden hesaplanacak. Primler İşsizlik Fonu tarafından
SGK'ya aktarılacak. 18 Ağustos 2009 ile 31 Aralık 2009
arasında işe girenler teşvikten yaralanacak.
Bakanlar Kurulu lüzumu halinde süreyi 30 Haziran 2010'a
uzatibelecek.
İşverenler ek istihdam sağladıklarını belirtir dilekçe
ile SGK il müdürlüklerine başvurları gerekiyor.
Kaçak işçi çalıştıran işyerleri teşvikten
yararlanamayacak. İşyerlerinin devredilmesi, birleşmesi
veya bölünmesi durumlarında teşvik verilmeyecek.
İşyerinin kapatılarak değişik bir isimle açılması
halinde teşvikten faydalanamayacak.
İşveren, emekli birini işe alıp destek primini ödese de
teşvikten yararlanamayacak.
Prim teşviki, fiilen çalışanlar için geçerli olacak.
İzinli ve raporlu olunan dönem, teşvik dışında
tutulacak. Halen başka bir prim teşvikinden yararlanan
işveren, son teşvikten yararlanamayacak.
'Sağlık harcamalarındaki artış endişe verici'
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Başkanı Emin Zararsız, genç
nüfusa rağmen sağlık giderlerinin altı yılda 7,2 milyar
liradan 27,6 milyar liraya çıktığını söyledi. SGK'nın
Sosyal Güvenlik dergisine açıklamalarda bulunan
Zararsız, "Bizi endişelendiren sağlık harcamalarındaki
artıştır.
Buna 'dur' demek gerekir. Gereksiz ilaç kullanımını,
israfı ortadan kaldırmalıyız." dedi. Zararsız,
Türkiye'de son yıllarda sağlık konusunda önemli
değişimler yaşandığını belirtti. SSK hastanelerinin
Sağlık Bakanlığı çatısı altında birleştirilmesine atıfta
bulunan Zararsız, "Düşünün 150 hastaneye 40 milyonun,
700 hastaneye 25 milyonun mahkum edildiği sistemden,
şimdi hiçbir ayrım olmaksızın 70 milyonun özel,
üniversite, devlet hastanelerine rahatça gidebildiği,
ilaçlarını eczanelerden rahatça alabildiği bir sisteme
geçtik." diye konuştu. Sağlık harcamalarına değinen SGK
Başkanı, toplam sağlık harcamalarının gayri safi yurt
içi hasılaya oranına bakıldığında Almanya'nın 10,1,
Fransa 11,1, İspanya 8,2, İtalya 8,9 iken Türkiye'de ise
bu oranın 6,3 olduğunu belirtti.
CİHAN
29.09.2009 |