Doğal afetlerde
fevkalade amortisman uygulaması
İşletmelerde bir yıldan fazla kullanılan, yıpranmaya,
aşınmaya veya kıymetten düşmeye maruz bulunan
gayrimenkullerle, gayrimenkul gibi değerlenen iktisadi
kıymetler, alet, edevat, mefruşat, demirbaş ve sinema
filmleri, faydalı ömürleri dikkate alınarak Vergi Usul
Yasası hükümlerine göre belirlenen değerleri üzerinden
amortismana tabi tutulabilmektedirler. Bu bağlamda
amortisman konusu iktisadi kıymet bedelleri, faydalı
ömür esasına göre Maliye Bakanlığı tarafından belirlenen
oran ve tercih edilen amortisman ayırma yöntemine göre
giderleştirilebilmekte veya maliyet hesaplarına intikal
ettirilmektedir.
Amortisman ayırma işlemi; gerçekte işletmeye dâhil
edilen iktisadi kıymetlerin Vergi Usul Yasası'nda yer
alan ilkeler çerçevesinde faydalı ömürlerine göre tespit
edilen oranlarda giderleştirilmesidir.
Vergi Usul Yasası hükümleri uyarınca amortisman ayırma
işlemleri;
* Normal amortisman, (Vergi Usul Yasası madde: 315)
* Azalan bakiyeler usulüne göre amortisman, (Vergi Usul
Yasası mükerrer madde: 315)
olarak ikiye ayrılmaktadır.
Normal amortisman ayırımında mükellefler amortismana
tabi iktisadi kıymetlerini, Maliye Bakanlığı'nın tespit
ve ilan etmiş bulunduğu oranlar üzerinden itfa
etmektedirler. Bu bağlamda ilan edilen oranlar, iktisadi
kıymetlerin faydalı ömrü dikkate alınarak tespit
edilmektedir.
Bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerden
dileyenler amortismana tabi iktisadi değerlerini, azalan
bakiyeler üzerinden amortisman yoluyla yok edebilirler.
(Vergi Usul Yasası mükerrer madde: 315)
Bu iki yöntem dışında mükelleflerin belli hallerde
"Fevkalade amortisman" ayırma hakları vardır.
Vergi Usul Yasası'nın 317'nci maddesi gereği olarak
amortismana tabi olup;
* Yangın, deprem, su basması gibi afetler neticesinde
değerini tamamen veya kısmen kaybeden,
* Yeni icatlar dolayısıyla teknik verim ve kıymetleri
düşerek tamamen veya kısmen kullanılamaz hale gelen,
* Cebri çalışmaya tabi tutuldukları için normalden fazla
aşınma ve yıpranmaya maruz kalan,
Menkul ve gayrimenkullerle haklara, mükelleflerin
başvuruları üzerine ve ilgili bakanlıkların görüşü
alınmak suretiyle Maliye Bakanlığı tarafından her
işletme için işin mahiyetine göre ayrı ayrı belli edilen
"Fevkalade ekonomik ve teknik amortisman nispetleri"
uygulanabilmektedir.
Vergi Usul Yasası'nın 317/1 maddesi uyarınca yangın,
deprem, su basması ve benzeri afetlerin yaşanması
halinde değerini tamamen veya kısmen kaybeden iktisadi
kıymetler için mükelleflerin Maliye Bakanlığı'na
başvurmaları halinde, sözü edilen bakanlık mahallinde
yaptıracağı inceleme ve takdir komisyonu kararları
doğrultusunda afete uğrayan iktisadi kıymetlerin hurda
veya yok olan değeri ile net aktif değeri arasındaki
farkın fevkalade amortisman olarak kayıtlara intikal
ettirilmesine izin verilebilmektedir.
Örneğin 2009 yılının içinde bulunduğumuz ayında şiddetli
yağışlar nedeniyle bir ltd şirketin iş merkezinin su
altında kaldığını ve imalatta kullanılan makinenin
kullanılamaz hale geldiğini varsayalım. Bu iktisadi
kıymetin 2004 yılında 100.000 TL'ye satın alındığı,
birikmiş amortismanının ise 60.000 TL olduğu tespit
edildikten sonra, sözü edilen şirket mahkemeye
başvurarak zarar gören iktisadi kıymetin hurda değerinin
tespitini talep etmiştir. Mahkemece atanan
bilirkişilerin yapmış olduğu çalışmalardan sonra su
baskınından dolayı mevcut makinenin kullanılamaz hale
geldiği, hurda değerinin ise 5500 TL olarak tespit
edildiği yönünde karar verilmiştir.
Bu karar üzerine su baskınına maruz kalan şirket mahkeme
kararı ile birlikte takdir komisyonuna hurda değerin
takdiri için başvuruda bulunmuş ve ayrıca Maliye
Bakanlığı'ndan olağanüstü amortisman ayırma izni talep
etmiştir. Takdir komisyonu, iktisadi kıymete 5500 TL
hurda değer takdir etmiş, Maliye Bakanlığı da şirkete
iktisadi kıymetin bakiye değeri ile hurda değeri
arasındaki fark olan (100.000-60.000) 40.000 TL'den
takdir edilen hurda değerinin düşülmesi sonucunda
bulunan (40.000-5500=) 34.500 TL'nin olağanüstü
amortisman olarak ayrılabileceği yönünde mükellefe yanıt
vermiştir.
Sözü edilen şirket 34.500 TL'yi olağanüstü amortisman
olarak dönem hesaplarına intikal ettirecektir.
Tabii afet nedeniyle zarara uğrayan iktisadi kıymetlerin
tamir-bakım sonunda kullanılmasının mümkün olması
halinde, olağanüstü amortismana tabi tutulması mümkün
değildir. Bu durumda yapılan tamir ve bakım giderleri,
duruma göre amortisman konusu edilebilir veya doğrudan
gider olarak kayıtlara intikal ettirilir.
Gerek mahkemelerce bilirkişi marifetiyle tespit edilen
değerler gerekse takdir komisyonlarınca belirlenen
değerler bazen sıfır olabilmektedir. Bu gibi durumlarda
söz konusu iktisadi kıymetin net bilanço değeri
fevkalade amortisman olarak giderleştirilebilmektedir.
Her ne kadar Vergi Usul Yasası'nın 317'nci maddesinin
son fıkrasında "fevkalade amortisman" tespiti sırasında
ilgili bakanlıkların mütalaasının (görüşünün) alınması
da öngörülmüş ise de doğal afetler nedeniyle ortaya
çıkan değer kayıplarının tespitinde Maliye Bakanlığı
başka bir bakanlığın görüşünü almamaktadır.
Veysi Seviğ
Referans/29.09.2009 |